Yarattığın dünyadan ibaretsin, ne bir eksik ne bir fazla.

2 Ağustos 2009 Pazar

Yarım kilo vişne

Nazilli'de kendi çiftliğinde ürettiği sebze-meyve ve peynir, zeytin, zeytinyağı, börek, reçel gibi ürünleri kargo ile İstanbul'a gönderen bir 'hanımağa' keşfetti aşkım. (İlgilenenler için: http://nazillisebzeleri.blogspot.com/2008/07/nazilliden-ky-rnleri.html) Geçtiğimiz hafta ürün listesine bakarken görünce yarım kilo da vişne sipariş ettim.

Mesoş'un (anneannemin) vişnelerin çekirdeklerini çıkarmakta kullanılan bir aleti vardı. Anneme de söylemiştim bulursa alsın diye. Bugün öğlen telefon açtı, müjdeli haberi verdi, Migros'ta bulmuş. Alışverişleri bitince, eve dönerken bana bıraktılar. Bu aleti bulamasalardı annem bir yöntem söylemişti. Büyüçe bir kilitli iğnenin bir ucunu açıp, yuvarlak olan kısmının yardımıyla da çıkartılabiliniyor vişnelerin çekirdekleri.

Çekirdek çıkartıcı gelince, buzdolabından vişne paketini aldım. Ezilmesin diye yayvan yoğurt kabında göndermiş 'hanımağa'. Kapağı açtığım anda başka, ama tanıdık bir dünyaya adım attım. Vişnelerin saplarını büyük özen göstererek kopardım ve yumuşak hareketlerle yıkamaya başladım. Kimisi iriceydi ama çoğunluk tam olması gereken kadar. O kadar güzeldiler ki, o kadar eski ve güzel bir histi ki onlara dokunmak. Hiç bitmesin istedim. Isıra ısıra yediğimiz domatesler, mis kokulu acurlar, asmasından topladığımız üzümler, dalından kopardığımız şeftaliler, limonlar... Bir bir parmaklarımın ucundaki vişnelerde canlandılar. Sonra mis kokulu gül reçeli, baldan tatlı üzüm reçeli, puf börekleri, tirit ve daha niceleri...

Yıkadıktan sonra iki ayrı kap aldım. Birine çekirdekleri, diğerine de vişneleri koymak için. Kapların altına bir mutfak önlüğü serdim. Diğerini ben taktım. Mesoş, mutfak bezlerini bebe önlüğü gibi bağlardı ki vişne suyu sıçrarsa üstümüz başımız leke olmasın. O günlerdeki gibi dikkatlice yerleştirdim ilk vişneyi, bastırdım iki ucu. Ama çekirdek çıkmadı. Sonrakilerde de aynı işlemi, aynı yumuşaklıkla gerçekleştirdim. Kimisinde çekirdek pırıl pırıl çıktı, kimisinde üzeride meyvevin eti biraz kalarak. Tıpkı o günlerde yaptığımız gibi, çekirdeği attım ağzıma; ekşi-acı vişne tadı yayıldı ağzımda. Dedim ya çok tanıdık bir dünyadaydım.

Mesoş vişneli un helvası yapardı. Tarifini annemden alıp yapacağım. Vişneleri o yüzden getirttim.

4 yorum:

  1. Yarim kilo Visne yazinizi okurken ben gayet sakin herhalde cok enteresan bir visne receli tarifi ile karsilasacagim yada visne serbeti yapmaya basliyor derken...Mesos visneli un helvasi ? Valla merak ettim, tarifini bekliyoruz.

    Bazen, bazi seyler insani bir an gecmislere götürüveriyor. O an kulaga gelen bir sarki veya sizin visneleri yikarken duydugunuz his veya bir misafirlikte yenilen bir yemek. " Güzel olan sey, daha sonra hatirlandiginda daha da güzellesiyor ". Bir yemekte kadinbudu köfte yapilmisti aman yarabbim, en sevdiklerimden ama ben bir an ilkokul yillarina gidiverdim. Yatili olarak okudugum ilkokulda her cumartesi günü ( o zamanlar ilkokullar cumartesi ögleye kadardi)ögle yemeginde kadinbudu köfte ve kizarmis patates cikardi, ahcibasinin hainligi tabii ki. Bizler bir an evvel okuldan eve gitmeyi istiyoruz ama sanki gizli bir elde bizi bogazimizdan tutar o yemegi yedirirdi...

    Saglikli günler dilegiye,

    YanıtlaSil
  2. Yazdıklarımı yayınladıktan sonra bile tekrar tekrar okurum. Vişneleri yazarken o kadar uykum vardı ki, daha neler hatırladığımı, neler hissettiğimi yazamamışım bile. Ertesi gün okuyunca fark ettim, ek bir yazı daha hazırlayayım dedim ama, o anın tılsımını bir daha yakalamak çok 'yapay' olacaktı, vazgeçtim.

    Yarın anneme gidiyorum, vişnelerimle beraber. Oradan yazarım tarifini. Eşinizle birlikte yaparsınız, değil mi?

    Sevgilerimle.

    YanıtlaSil
  3. vişne hassas bir meyvedir hiçbişey olmadan demek elinize ulaştı..
    bende geçen aylarda vişne reçeli yaptım.çekirdeği çıkarma faslında oldukça zorlansamda,sonuç gayet güzeldi:)saplarıda kurutup arasıra çayını yapıyoruz..

    YanıtlaSil
  4. Haklısınız, hassasdır fakat gönderirken yayvan bir yoğurt kabında ve pet şişe suyunu dondurarak desteklemişler. Kolinin içinde ikinci bir koli gibiydi geldiğinde. Sanıyorum bu özen korunmasına yardımcı oldu.

    Tatlıyı o kadar sevmeme rağmen reçelle aram yoktur. Sevdiğim iki reçelin birisi vişnedir :) Ellerinize sağlık. Saplarının çayının yapıldığını bilmiyordum, ne faydası olduğunu sorabilir miyim?

    YanıtlaSil