''Aşkın İlacı Çikolata''dan devam...
Çikolata 1606 yılında ilk defa İspanya dışına çıkarılıp İtalya'ya götürüldüğünde, İtalyan doktorları tarafından hastalara ilaç olarak tavsiye ediliyordu. Ve hemen ardından çikolata Fransa'ya adımını attı. 1671'de Fransa'da çikolata içilen bir yer ilk kez olarak açılır. Avusturya, İngiltere derken 18. yüzyılda çikolata tüm Avrupa'ya yayılıp, lüks maddeler arasındaki yerini alır.
1828'de Hollandalı Coenraad Johannes van Hauten kakao tozu elde ederek çikolatanın
Yarattığın dünyadan ibaretsin, ne bir eksik ne bir fazla.
30 Temmuz 2011 Cumartesi
28 Temmuz 2011 Perşembe
Benim gözümden manzarayı umumiyeler
Fatih Altaylı, 17 Temmuz'da 'Yemişim ben böyle muhafazakarlığı.' dediği yazısında muhafazakar futbolcu İbrahim Akın'ın, şike yapmak için imama danışmasını örnek veriyor. Bir nevi, 'manzarayı umumiye' de diyebiliriz bu yazısı için.
Gözden kaçırdığı nokta şu: Türkiye'de her şey ama her şey, erkeksen
Gözden kaçırdığı nokta şu: Türkiye'de her şey ama her şey, erkeksen
27 Temmuz 2011 Çarşamba
Terörle mücadelede yeni yaklaşım: Dedikodu
Bir kısım milletin çiçeği burnunda vekili Şamil Tayyar Tv8'deki bir programa katılmış.
Tabii katılsın, ona bir şey demiyoruz, sonuçta ileri demokrasi var memlekette!
Abdullah Gül'e göre, Türkiye'de isteyen istediğini de söyler, söyler amma 'onlardan' olduğun sürece geçerli bu. Örnek çok, Anayasa'da yazmasına rağmen parasız eğitim isteyen öğrenciler aylardır tutuklu, Hopa'daki protesto eyleminin ardından gözaltına almalar bugün bile devam ediyor. Hatta o kadar ileri ki demokrasimiz, Anayasa'da suç olmasına rağmen 'Özerk
Abdullah Gül'e göre, Türkiye'de isteyen istediğini de söyler, söyler amma 'onlardan' olduğun sürece geçerli bu. Örnek çok, Anayasa'da yazmasına rağmen parasız eğitim isteyen öğrenciler aylardır tutuklu, Hopa'daki protesto eyleminin ardından gözaltına almalar bugün bile devam ediyor. Hatta o kadar ileri ki demokrasimiz, Anayasa'da suç olmasına rağmen 'Özerk
26 Temmuz 2011 Salı
İstikrar Sürsün, Türkiye...
Bugünkü gazete yazıyordu, adamın biri insanları iş ilanıyla kandırıp, 'işe alındınız ama ödemeniz gereken şöyle bir komisyon var' diyerek her birinden güzelce paraları toplamış ve kaçmış.
Yakalanınca da 'Memlekette bu kadar keriz olması benim suçum mu?' diye yapmış savunmasını. Baktığında mantıklı bir savunma aslında. İyi bir avukat, bu zat-ı şahaneyi
Yakalanınca da 'Memlekette bu kadar keriz olması benim suçum mu?' diye yapmış savunmasını. Baktığında mantıklı bir savunma aslında. İyi bir avukat, bu zat-ı şahaneyi
24 Temmuz 2011 Pazar
23 Temmuz 2011 Cumartesi
Çikolata sevgilimmm
Kaç zamandır bir çeşit diyetteyiz aşkımla. Protein ağırlıklı olduğu için değil ama, kendisi diyet olduğu için İsviçre'den getirdiğimiz çikolatalar olduğu gibi duruyor-du. Ta ki dün geceye kadar...
Yetti gari deyip, ona deymiş buna deymemiş hesabı
21 Temmuz 2011 Perşembe
Konuşana değil, konuşturana bak
Ya, nedir bu tehditler?
Yok efendim, yarın daha büyük olaylar olurmuş, yok efendim kırsaldan şehir merkezlerine kayabilirmiş falan filan...
Ağzı olan konuşuyo deyip geçersin de, KİM konuşturuyo sen asıl ona bak! Kimden, nereden alıyor bu cesareti!? 1999'da yakalanıp getirildiğinde, süklüm püklüm değil miydi!
Baktı ki onu tutuklayıp getirenler şimdi hapisler çürüyor; baktı ki şimdi artık milletvekili
Yok efendim, yarın daha büyük olaylar olurmuş, yok efendim kırsaldan şehir merkezlerine kayabilirmiş falan filan...
Ağzı olan konuşuyo deyip geçersin de, KİM konuşturuyo sen asıl ona bak! Kimden, nereden alıyor bu cesareti!? 1999'da yakalanıp getirildiğinde, süklüm püklüm değil miydi!
Baktı ki onu tutuklayıp getirenler şimdi hapisler çürüyor; baktı ki şimdi artık milletvekili
12 Temmuz 2011 Salı
Ben ve Edgar Allan POE
Duvarın neredeyse tamamına yakınını kaplayan kitaplığın önündeydim. Ayakta. Öylece durmuş bakıyordum. Bakmaktan çok bir şey arıyordum. Ne aradığımı bilmeden. Ne aradığını bilmeden bir şey aramak ne zormuş! Ve de yorucu.
Özellikle benim gibi eksik malzemeden oluşanlar için.
Tekerlekli koltuğa oturayım da, altlı üstlü kütüphane bölmelerine bir ileri iki geri daha yakından bakayım diye düşünüyordum ki... Uzunlu kısalı, tombul zayıf, ciltli ciltsiz karışmış kitaplar arasından gözüme güneş ışıklarını yansıtan bir cam parçası tutulmuş gibi
7 Temmuz 2011 Perşembe
Mekin eniştemize de 'yolun açık olsun' demek varmış...
Mekin eniştemizi de kaybettik...
Şimdi kim bana 'Dilek çilek' diye seslenecek?!...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)