Yarattığın dünyadan ibaretsin, ne bir eksik ne bir fazla.

28 Mart 2013 Perşembe

Bridge Together'a farklı bir bakış açısı ;-))

İngilizce böyle bir dil işte. Söylenişi aynı olan şeylerin anlamları çok farklı olabiliyor. 

Fark ettiniz mi bilmem. İktidara ilk geldiğinden beri akepenin kendi tabanı için slogan haline gelen uygulaması, anlamı farklı da olsa, 2020 olimpiyatları için Türkiye'nin de sloganı olmasın mı... :))

"Be Rich Together"













(Penguen'den)

19 Mart 2013 Salı

Türkiye'nin bugünü ve Montaigne

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş:

"Çözümde yolu yarıladık."

Civanım delikanlı:

"Güzel gelişmeler var."

Büyüklerimiz söylüyorsa doğrudur (herhalde). 17 Mart 2013 yani 2 gün önce çekilen, 18 Mart yani dün Sözcü Gazetesi'nde yayımlanan fotoğraflardan da doğru söyledikleri anlaşılıyor zaten... Fakat, yine de aklımızın bir köşesinde tutmamız gereken bir söz var:

18 Mart Çanakkale Zaferi'mizi bir Fransız subayından dinleyelim

18 Mart Çanakkale Zaferi'mizin diğer değerlerimizle birlikte değersizleştirilme operasyonuna tabi tutularak 'Şehitleri Anma Günü'ne devşirildiği bugünlere ithaf edilir...

* * *

Fransız Savaş Gemisi Gaulois'da Görevli Doktor Subayının Anıları

Fransız savaş gemisi Gaulois'un doktor subaylarından Yüzbaşı Laurent Moreau'nun anı defterinde ise 18 Mart 1915 şöyle geçmektedir: (Bilbaşar, 100)

Gök gürültüsünü andıran top sesleri arasında Boğaz'dan içeri girmekteyiz. Mavi göğe ve lacivert denize bir defa daha baktıktan sonra artık geminin alt kısmındaki savaş yerine iniyorum.

Saat 11.53'te gemi uskurlarının bastığım döşemeyi titreten muntazam dönüşlerini hissetmez oluyorum. Acaba bir makine arızası mı?

17 Mart 2013 Pazar

F tipi cemaat

İşler kızışıyor. Başkanlık ve bölünme anayasasını diyorum.

İktidar ortaklarından olduğunu artık civanım delikanlının bile inkâr etmediği cemaat açısından durum hiç de iç açıcı gözükmüyor. Bunu iki habere dayanarak söylüyorum.

28 Şubat Cumhuriyet gazetesinde İlhan Taşcı'nın haberi ilki. MİT'ten Darbeleri Araştırma Komisyonu'na gönderilen raporlarda Feto için:

"CIA'in yan kuruluşu olan Ulusal Demokrasi Vakfı'nın

14 Mart 2013 Perşembe

BM 2013 İnsani Gelişmişlik Raporu yetkilileri ile röportajımız

Birleşmiş Milletler 2013 İnsani Gelişmişlik Raporu yayımlandı. Raporda Türkiye için çarpıcı sonuçlar var.

'İnsani Gelişmişlik' endeksinde 187 ülke arasından 90.cı olmuşuz ki bu 'yüksek insani gelişme' kategorisinde yer aldığımız anlamına geliyor. 2011'de 92.ciymişiz.

Yüzümüzü asıl güldüren endeks ise 'Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği'. Bu bölümde iyice uçmuşuz sayın okurlar: 2011 yılından bugüne 148 ülke arasında 9 basamak yükselip 68.ci sıraya yerleşmişiz.

Nasıl oluyor da oluyor dedik ve BM İnsani Gelişmişlik Raporu'nun ismini açıklamamızı istemeyen üst düzey bir yetkilisiyle 'Vtalk' yaptık. Yetkilinin sözlerini aynen aktarıyorum; elçiye zeval olmaz.

"Sevgili Düşünüyorum Öyleyse..., öncelikle bana fırsatı verdiğiniz için teşekkür etmekle başlamak isterim. Bulgularımızın üzerinden birlikte gidince "Aaa ama bu bize yapılmış bir haksızlık,

12 Mart 2013 Salı

Turhan Selçuk'un anısına...



"Başbakan Erdoğan bizim velinimetimizdir. Başbakan Erdoğan bugün emretsin yarın Milliyet'i kapatırız. Gazeteyi bu çerçevede çıkarın!" 
Erdoğan Demirören, Milliyet Gazetesi'nin   patronu 
(Civanım delikanlının 'Batsın bu gazetecilik' krizi sonrasındaki sözleri)

Ulusal çıkarlarımız mı dediniz?

2 Mart'ta ABD Dışişleri Bakanı John Kerry Abdullah Gül ile görüştü. Gazetelere yansıdığı kadarıyla Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ABD'li yeni bakana

'Dış politikamızın temel sütunlarından birini ABD ile ilişkilerimiz oluşturuyor.'

demiş.

Öteki karşılık vermiş:

"Bu bölgede Türkiye'den daha iyisini bulmak zor."

Adam haklı. ABD ulusal çıkarları için önemli olan

5 Mart 2013 Salı

Biliyorum da konuşuyorum

Bilenler bilir, ben demiştim zaten ta ne zaman: 

"Ben Türk isem bunlar Türk değil, yok eğer bunlar Türk'se, ben Türk değilim demektir." diye.

Sonunda itiraflar gelmeye başladı. Biri çıktı Gürcü olduğunu, biri Arnavut olduğunu, bir Kürt olduğunu itiraf ediverdi. 

Beni yine haklı çıkardıkları için seviniyorum ama... Ah, işte o 'ama' yok mu...