Yarattığın dünyadan ibaretsin, ne bir eksik ne bir fazla.

31 Aralık 2012 Pazartesi

2012 Almanakları

Abdullah Gül, 01.01.2012'de yani bu yılın ilk günü yayımladığı mesajda "2012'nin tüm dünyada ekonomik ve siyasi açıdan zor bir yıl olacağını belirtirken kendi içimizde dayanışma halinde olmamız gerektiği her zamankinden daha fazla önem taşıyacağını" söylemişti.

Bu söz ile yaptıkları arasında tutarlılık gösteren (üniversitelere 4 oy (1'si de kendi oyu) alanları  rektör olarak ataması; kendisinin cumhurbaşkanlığı seçimlerine tekrar aday olmasını yasayla yasaklamaya çalışan civanım delikanlı için "Arkadaşlığımız, ilişkilerimiz kardeşten öte. Günü geldiğinde oturur konuşuruz." demesi, MİT'in yeni görevlerini tanımlayan ('Cumhurbaşkanına silahlı saldırı' diye bir maddesi dahi var!) yasa tasarısını jet hızla onaylaması, Türklerin bağımsızlık mücadelesi olan Kurtuluş Savaşı'nın dönüm noktası 30 Ağustos Zaferi kutlamalarının, kulağı rahatsız olduğu için iptal edilmesini içine sindirmiş olması,  vs vs...) kişilerin başında kendisi gelmiş gibi bir his var içimde.

Koca bir yıl boyunca başka kimlerin, kendi içinde ne kadar ve nasıl bir dayanışma sergilediği konusunda ufak da olsa ipuçları elde edersiniz umuduyla aşağıdaki almanakları dikkatinize sunuyorum:

2012 Almanak - Cumhuriyet tarihinden 'ilk'ler
2012 Almanak - Civanım delikanlı
2012 Almanak - Adalet, Hak, Hukuk
2012 Almanak - Diğerleri ne dediler?
2012 Almanak - Çizgilerle 2012

Gelenin, gideni aratmadığı bir yıl dileklerimle...

2012 Almanak - Çizgilerle 2012




2012 Almanak - Diğerleri ne dediler?

Abdullah Gül

Yılın ilk ayında Abdullah Gül ile Çankaya'da tanışıp sohbet eden 10 şanslı Türk vatandaşı akıllarına takılanları sordular. İşte seçilen en iyi 10 sorudan 8'i ve özet yanıtları:
1. BM sekreterliğini kabul eder misiniz? Hiç düşünmedim.
2. Polise sendikal hak ne zaman? Sendikalaşma ideolojik bölünmelere yol açar, Türkiye'yi sarsar. (Keşke bölünmelere yol açan tek şey sendikalaşma olsa...)
3. Yabancı tabelalar konusu? Kültürümüze güvenmek lazım.
4. Gündüz kuşağı yayınları ve diziler? Üzerinde ciddi durulması gerekir. RTÜK inceleme yapıyordur. (Nerde kaldı kültürümüze güven, di mi ama?)
5. Her yer beton.Çocuklar n'apacak? Belediyeler sosyal ihtiyaçlara kaynak ayırıyor. (Beton döktükleri parklara plastik ağaçlar yerleştirerek mi?)
6. Kesintisiz dershane süreci? Eğitim sistemimizdeki yetersizliği gösteriyor. (Nerde kaldı otomatik portakal, ay pardon otomatik pilota bağlanmış eğitim?)
7. Gelir adaletsizliği konusu? Genel ekonomik açıdan bakmak lazım. (Belediye

30 Aralık 2012 Pazar

2012 Almanak: Bülent Arınç - Egemen Bağış - İdris Naim Şahin

Bülent Arınç:

"İlk kez içtikleri için ya da aşırı doz nedeniyle rahatsızlanmış olabilirler." (Okul sütü projesi kapsamında birçok ilde sütten zehirlenen çocuklar için açıklama yapıyor. 10 yıllık iktidarları sayesinde ilkokul gelene kadar çocukların süt içmekten mahrum kaldıklarının itirafına sevinmeli mi, bilemedim.)

"Emrediyorum." (Adana'daki Ulu cami ve medresesini ziyaretinde, çiniler üzerindeki Arapça yazıları okuyamayan Vakıflar Bölge Md.'ne tepki gösterdi. Yazıyı okumayı beceren Basın yayın enformasyon il md'ünü överek "Siz yer değiştirin." buyurdu. Aynı gezide, belediye başkanı Azim Öztürk'ten Ziya Paşa'nın bir şiirinden beyit okuması isteğini dile getirirken...)

"Terörle son 3 yılda yapılan mücadele, son 30 yıldır yapılan mücadeleden 50 misli başarılı sonuçlar verdi." (Artan terör olaylarıyla ilgili konuşuyor..)

"Halkın reyleriyle

2012 Almanak - Adalet, Hak, Hukuk

Aşağıda listelenen olaylar münferit olmayıp, burada sadece birer örneklerine yer verilmiştir. Gülmek ya da ağlamak sizin kendi iradenize bağlıdır... 

Terörist Apo'yu Kenya'dan getirmek onuruna sahip emekli Korgeneral, milletvekili seçildiği halde serbest bırakılmayan Engin Alan'a Balyoz'dan 18 yıl; cezaevindeyken milletvekili seçildiği için serbest bırakılan BDP milletvekili Sebahat Tuncel'e pekaka üyesi olmaktan 8 yıl ceza verildi.

Fikret İlkiz, Tora Pekin ve Eren Mustafa Şener isimli üç gazeteci yazdıkları kitaplar nedeniyle 'adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ettikleri' gerekçesiyle yargılanıyorlar.

İstanbul'da bir mağazanın çıkışında çaldığı montla yakalanan hırsız için hakim "Daha pahalısı vardı, onu alabilirdi, ucuzunu seçti" diyerek ceza vermedi. Böylece vatandaşını

29 Aralık 2012 Cumartesi

2012 Almanak - Civanım delikanlı

"Dindar ve kindar bir gençlik yetiştirmek istiyoruz." (Dünyada hiçbir şey insanı kin besleme duygusu kadar yıpratmaz - F. Nietzsche)

"Bugüne kadar Libya'daki yaralı ve hasta kardeşlerimizin Türkiye'deki tedavisiyle alakalı bazı özel hastanelerden ücretler tahsil edildiğine dair bilgiler aktarıldı. Ücret tahsil edenler hakkında gerekenleri yapacağız!" (İnsanın Libya vatandaşlığına geçesi gelmiyor mu Allah aşkına?)

"Kürtajı bir cinayet olarak görüyorum. Her kürtaj bir Uludere'dir."

"Bu şehit haberlerini medya çok büyütüyor. Hiç vermesin. Tek sütun dahi görmemek lazım."

(Dedikten sonra Bingöl'de 8 polis şehit oldu. Şimdi bakalım hangi gazete nasıl gördü: Habertürk: 1. sayfanın en altında küçük; Sabah: 1. sayfada küçük; Hürriyet: 1. sayfanın altında büyücek; Bugün: 1. sayfada gözlükle seçilecek kadar küçük; Zaman: 1. sayfanın en altında; Star: Zaman'la aynı; Yeni Şafak: Zaman'la aynı; Taraf: 'Şehit' kelimesini kullanmadı.) Birkaç gün sonra:

"Benim

2012 Almanak - Cumhuriyet tarihinden 'ilk'ler

Cumhuriyet'imizin 89. yılına damgasını vuran 'ilk'ler:


Cumhuriyetin 89. yılında ilk kez Cumhuriyet Bayramı kutlamaları yasaklandı. Ankara dışından gelecek olan kafilelerin yola çıkması sudan sebeplerle engellendi.

Yasağa aldırmadan kutlama yapmak isteyen vatandaşlar Türk bayraklarına sarılarak, biber gazı, tazyikli su ve polis vahşetinden kurtulmaya çalıştı. Kurtulamayanlardan 73 yaşındaki Hasibe Özbay'ın 5 kaburgası, sağ el bileği, sol kürek kemiği kırıldı, kafası yarıldı, gözünde yırtık oluştu.

Cumhuriyet bayramını kutlamak isteyenlere devletin bugünkü yöneticilerinin bakış açısı ise şöyleydi:

Civanım delikanlı: Holigan, terörist;
Adalet Bakanı: Ergenekoncular;
Akepeliler: Marjinaller.

Amerikan WSJ ise olayı şöyle özetledi: "4 Temmuz'da bir grup Amerikalı vatanseverin böyle bir davranışla karşılaştığını düşünün..."

* * *

Cumhuriyetin 89. yılında ilk kez Türk bayrağı, çatışmada öldürülen teröristlerin cenazesi geçerken asılı olduğu yerden mehmetçik tarafından indirildi.

* * *

Cumhuriyetin 89. yılında ilk kez bir başbakanın

25 Aralık 2012 Salı

Terörist başı/katil Apo, sen neymiş be abi!

Üstünden zaman geçti, yazamadım. Ama şimdi yazıyorum.

Bülent Arınç, "Öcalan gençlik hayalleri olan, namazında biriydi."

diyerek şişenin tıpasını oynattı. Tıpayı gevşeten ise, terörist başı/katil Apo'nun liseden arkadaşı olan eski Merkez Bankası Başkanı ve şimdi Cumhurbaşkanı Başdanışmanı olan Durmuş Yılmaz oldu:

"Dindar biriydi. Günde 5 vakit namazını kılardık. Mütevazi, çekingen, hatta pasif bir kişiydi."

Beni asıl meraklandıran şey şu:

Civanım delikanlı,

20 Aralık 2012 Perşembe

Biraz olsun güldürülmeyi hak etmiyor muyuz?

 

Günümü ev işleri ve 2012 almanaklarını hazırlamakla geçiriyordum ki e-postama bu ileti düştü. Ne iyi ettin de bana da gönderdin Oktay Baba :))

Memleketi böyle gülmeye hasret bırakanlar utansın!!! 

13 Aralık 2012 Perşembe

Yargının iş yükü acep neden ağır ola ki?

Bildiğini tahmin ediyorum (aslında biliyorsun diye yazacaktım ama, emin olamıyorum ki, eğer herkes biliyorsa bu memleket niye bugünleri yaşıyor; haksızsam ara: 0012125557856 :))

Adalet Bakanı, mahkemelerin artan iş yükünü (6 milyon dosya) bahane ederek mahkeme yerine "arabuluculuk" tasarısını gündeme getirdi, valla da billa da şahane olucak, bak görün, filan nidaları arasında.

Kimse 'Kardeşim mahkemelerin iş yükünü kim bu kadar şişiriyor?' demedi.

Araştırmacı soruşturmacı kişiliğim kabardı, kabardı. Aslında bu kadar kabarmasına hiç gerek yoktu; neticede her gün

11 Aralık 2012 Salı

İki kadın: Gülşah Öğretmen ve Fatma Salman


Biliyorsunuz, eşinden şiddet gördüğü gerekçesi ile geçtiğimiz günlerde boşanan akepeli bir kadın milletvekili var: Fatma Salman.
Duruşma günü daha ileri bir tarih olduğu halde, (neyine güvendiyse artık) soluğu mahkemede almış. Sincan 4. Aile Mahkemesi hakimi de (herhalde boştu; yapacak iş yok, bari şu garibanın davasına bakıvereyim de bi daha buralara kadar gelmesin, dedi) celse açarak davayı gördü. (Allah düşürmesin ama, bi gün davanız olursa, daha önceki bi tarihte gidin bakalım neler olacak. Her ihtimale karşı yanınıza bir bakan makan almayı unutmayın.) Yanı başında ona destek veren yine bir akepeli vardı: Fatma Şahin. Fatma Şahin öyle düz bir isim değil, aynı zamanda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı.
Kendisine kulak verelim, bakın boşanmanın gerçekleştiği mahkeme kapısında koruma talebi ile ilgili ne diyor: 
''Mahkeme kararıyla koruma alınıyor. Acil durumlarda da kolluk kuvvetlerimiz hemen koruma tedbiri alıyor. Biz, bize intikal ettiği zaman

Geleneksel Af ve Yeniden Yapılandırma Şenlikleri

Bilmem Kaçıncı Geleneksel Birikmiş Borçlara Af ve Yeniden Yapılandırma Şenlikleri başlamıştır. Aziz milletimize duyurulur.

Dur ya tam adını da yazayım da bakarsın:

'Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası ile Bazı Yasalarda Değişiklik Yapılmasına Dair Yasa Tasarısı'

Yalnız, hala zamanında borcunu ödeyen vatandaşlar kaldıysa, bak söylüyorum darılıp gücenmece yok. Sen de keriz misin demek istemiyorum amma, ne hemen gidip kapatıyosun devlete olan borcunu; Amerika, İsviçre mi sandın burayı? Bak işi bilicen, işe gitmiycen çift maaş alicen hesabı, ödemiycen nası olsa bi gün yapılandırılır... 


6 Aralık 2012 Perşembe

Erinç Yeldan'dan ilginç bilgiler

Cumhuriyet Gazetesi yazarlarından Erinç Yeldan, 5 Aralık Çarşamba günkü "Ekonomi Politik" köşesinde çok ilginç bilgilere yer verdi. 

Bu yazsında, Agnus Maddison'un MS 1. yüzyıldan itibaren günümüze kadar geçen süre içinde yüzyıllar bazında Avrupa ve ülkemizin yakın coğrafyasındaki gelir düzeylerini araştıran "The World Economy: The Milennial Perspective" ve "Contours of the World Economy" kitaplarından bahsetmiş. Buradaki bulguları aşağıdaki tabloda özetlemiş, ve tabii, yorumlamayı da ihmal etmemiş: