Yarattığın dünyadan ibaretsin, ne bir eksik ne bir fazla.

25 Ağustos 2011 Perşembe

Kolonoskopi

İki haftadır bitemeyen bir ishal durumum söz konusu. 

Önceleri sadece sabah ve akşamdı, o yüzden de çok önemsemedim. Home made tedavilerin klasiklerinden patates haşlama, lapa ve kahve-limonu denedim. Kola içtim, şeftali yedim. Pek bi faydaları olmadı. Ama dediğim gibi doğru düzgün bir rahatsızlık vermediğinden kafam rahattı. Sonra aşkım dedi ki, bu böyle olmaz, doktoru ara bakalım ne diyecek. Ailemizin doktorunu aradım, durumu anlattım.

Dedi ki,

23 Ağustos 2011 Salı

Haddini bilmeyen! öğretmene bak sen

Antalya Muratpaşa ilçesinde Milli Eğitim'e bağlı Ayten Çağıran Anaokulu'nda görevli öğretmen Devrim Songül Alkaya hakkında soruşturma açılmış.


Soruşturmanın nedeni tam ileri demokrasimize yakışan cinsten. Efendim, Antalya Büyükşehir Belediyesi 

22 Ağustos 2011 Pazartesi

Yardım programında şok telefon bağlantısı

Müge Anlı ve Cem Öğretir'in sunduğu atv'de yayınlanan Somai'ye yardım gecesinde Cemal Hünal'a gelen bir telefon bağlantısı canlı yayında şok etkisi etkisi yarattı.

Ece isimli izleyici rekor bağış yapacağını söyleyerek herkesi atlattı. İzleyici Somali'de

21 Ağustos 2011 Pazar

George Michael'dan...

http://georgemichael.over-blog.net/article-4412394.html

Bu pazar şarkımız George Michael'dan geliyor: Outside

18 Ağustos 2011 Perşembe

Terörle mücadele 2003'de nasıldı, yeni dönemde ne var?

''Ramazan diye sabrediyoruz.'' dedi civanım delikanlı ve teröristler dalga geçercesine anında özel askeri birliğe bir katliam gerçekleştirdi. 
Bu konuyu uzatacak değilim, ne yazılması gerekiyorsa yazıldı zaten. Hava harekatı yapıldı, pekaka kampları bombalandı. Ve hatta karadan da Kuzey Irak sınırının geçildiği iddiaları var Habertürk'e göre. İşte bunlar beni şaşırttı. Çünkü 10 yıllık geçmişiyle 9 yıldır iktidarda olanlar, terör azıp şehit sayısı çoğaldıkça, 

10 Ağustos 2011 Çarşamba

Diyorum ben kimseye yaranılmaz diye...

Üzülüyorsun, takma diyorlar.
Kızıyorsun, değmez diyorlar.
Boşveriyorsun gamsız diyorlar.
Konuşuyorsun, muhatap olma diyorlar.
Çekip gidiyorsun,

8 Ağustos 2011 Pazartesi

Ve Tanrı kadını yarattı

Dün akşam İzmit körfezindeki Özsar'da yemekteyiz. Sanırsın bütün İzmit orada; müthiş kalabalık. 

Deniz kıyısında olunca, haliyle esintisi de bol. Üşüyünce şal istedik. Başgarson o an için hepsini diğer müşterilerin kullandığını, boşa çıkınca getireceğini söyledi.

Birkaç dakika geçmişti ki, bizim karşı çaprazımızda oturan masadaki iki türbanlı kadına şal verildiğini görüp kendimizi de hatırlatmak üzere garsona işaret ettim. Tam o sırada türbanlı kadınlardan birine kırmızı bir şal daha verdiler ve başgarson kadındaki mavi şalı alıp bana getirdi.

''Hayırdır?''

diye sorunca ben, başgarson meseleyi şöyle açıkladı:

Bizimki de tutturmuş yerli araba diye...

Elin Amerikalısı körler için araba yapmaya başlamış, civanım delikanlı da diyor ki 'hadi yerli araba yapalım.'

Dennis abinin son cümlelerine dikkat edin diyorum, başka da bir şey söylemiyorum.

Dennis Hong: Making a car for blind drivers | Video on TED.com

5 Ağustos 2011 Cuma

Sarı lokum, esmer şeker ve ben

Tatilden seçmece anlar:

Hepimiz kumsaldayız. Esmer şeker bana kum getirmeyi! görev edindi ve her seferinde bana, işaret parmağını hafifçe kırarak, diyor ki:

- Didisi (Dilekcim anlamında) sakın otuduğun yeden kakma, taam mı?

Bunu, bir değil, üç beş değil, belki

4 Ağustos 2011 Perşembe

Ağustos böceği, karınca ve kumsal

Mavi elmaslardan oluşmuş hissi veren denizin ışıltısından gözlerim kamaş kamaş. Ufuk çizgisini bulmaya çalışıyorum, ellerimi siper ederek. Nafile. Tam anlamıyla yer gök birbirine girmiş.

Sazlardan yapılmış şemsiyenin altından başımı sola çeviriyorum. Ağustos sıcağı, sonsuzluk gibi uzanan kumsalda gözle görünür olmuş. İnsan serap bile görür diye düşünürken, kumlardan döne döne yükselen hararet perdesinin ardında bir karaltı belirmeye başladı. Hah tamam işte, dedim, olacağı buydu zaten. Gözlerimi başka yöne çevirmek istesemde,

3 Ağustos 2011 Çarşamba

İstikamet Ayvalık

Cumartesi günü İDO'nun Bandırma seferindeyiz. İstikamet yine Ayvalık. Bu sefer kalabalık bir grubuz. Kimler yok ki! Aşkım, ben, aşkımın kardeşi, onun aşkı ve iki bebişleri. Daha bitmedi! Benim annem, kızların bakıcı ablaları ve dedeleri. Cümbür cemaatiz yani :-)

Uzun yıllardır çocuklu tatile gitmemenin verdiği bir garipseme olsa da bizde, uzun süremiyor bu durum. Bisiklete binmek gibi, bir kez öğrendin mi... hatırlamasık çocuk oyuncağı! Çocuk oyuncağı dedim de, Ipad'i