Yarattığın dünyadan ibaretsin, ne bir eksik ne bir fazla.

7 Temmuz 2009 Salı

Yeni kurulacak olan 7 vakıf üniversitesi - devam

YÖK Başkanı'nın 5 günlük Suudi Arabistan gezisi haberinin devamı:

'MÜSİAD (Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği) Başkan Vekili Gazi Mısırlı, YÖK'ün Arap ülkelerinden öğrenci talep etmesine destek verirken büyük ekonomik katkı olacağını belirterek şunları söyledi: 'Denklik verilmemesi ve kızların başörtüsüyle okuyamaması nedeniyle bu öğrenciler Türkiye dışındaki ülkelere gidiyorlar. Arap ülkelerinde başörtüsü dini gereklilikten öte kültürel gelenek. En azından yabancı öğrencilere bu imkan tanınmalı. Çünkü Arap ülkelerindeki aileler çocuklarını gönül rahatlıyla Türkiye'ye gönderebilir.' (Hilal Öztürk/Pınar Tarcan, HaberTürk)

30 Mayıs 2009 tarihli Radikal Gazetesi haberinden öğreniyoruz ki YÖK Genel Kurulu 2009-2010 öğretim yılı için devlet üniversitelerinin kontenjanlarını %15, vakıf üniversitelerinin kontenjanlarını %20 artırmış! Dikkat! 24 Hazirandaki haberde YÖK Başkanı'nın vakıf üniversitelerinin öğrenci bulamama sıkıntısı yaşayabileceği öngörüsünü okumamış mıydık? Aynı haberde Başkan'ın yanında rektörler olduğu halde Suudi Arabistan'a öğrenci 'dilenmeye' gittiği de yok muydu?

Özetliyorum: önce vakıf üniversitelerinin öğrenci bulamama gibi bir sorun yaşayacaklarını düşünüyorken, kontenjanlarını %20 oranında artırmış, sonra kalkıp Suudi Arabistan'a gitmiş. Hay salak kafam benim, jetonum şimdi düştü. Bakın, YÖK Başkanı bile ülkeyi ekonomik krizden çıkartacak formüller arıyor! Arabistan'dan gelsin öğrenciler, gelsin paralar! Bendeki sıfır öngörü, ne diyeyim. Türkiye'yi global krizin teyet dahi geçmemesini sağlayacak bu çok ince hesabın önünde bir - iki engel daha var. Onları MÜSİAD Başkan Vekili hatırlatıyor: denklik sorunu ve başörtüsü engeli. Denklik aslında çok büyük bir sorun değil canım. Dünyanın önde gelen üniversitelerinin uyguladığı 'uzaktan eğitim' modeline denklik vermeyen YÖK, Arabistan ülkelerinin uyguladığı 'yerleşik eğitim' modeline tabi ki denklik verecektir. Ne de olsa kültürlerimiz benzer, dinimiz aynı. Diğer engeli aşmak da aslında çok büyük bir sorun değil, bir gece yarısı oldu bittiye getirip meclisten onay alabilir can ciğer kuzu sarması olduğu, ne istese veren hükümettekiler.

Ama durun biraz, durun. Maltepe Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Hüseyin Şimşek'in R.T.E.'ye fahri doktora verilen törendeki sözleri ne demek oluyor? "Bu yıl üniversitemiz YÖK'ten 3 bin öğrenci kontenjanı talep etti ama 1400 kontenjan verildi. (..)1600 öğrenci ve onların aile çevreleri de düşünüldüğünde çok sayıda insanımız hem mağdur, hem de mutsuz edilmiştir."

Aman ya, salak kafam benim, yine, yeniden! Ben sanıyorum ki YÖK sadece Türkiye için var. Meğer uluslararası bir işlevi de varmış. YÖK Başkanı ne yapsın, görevi icabı dünyanın Suudi Arabistan bölgesindeki insanların yüksek öğrenim almasına çalışıyor; o arada kendi vatandaşlarını mağdur etmiş çok mu! Hatta 'Benim insanım üniversiteden mezun olduktan sonra nasıl olsa iş bulamayacak ve mutsuz olacak; öyle mutsuz olacağına hiç değilse üniversite kontenjanı yetmediği için açıkta kaldığına mutsuz olsun daha iyi.' diye düşünmüş bile olabilir...

İşin ekonomik boyutuna gelecek olursak, MÜSİAD Başkan Vekili'nin söylediği gibi 'büyük ekonomik fayda' sağlaması için 'kaç öğrenci gelmelidir'in hesabının yapıldığını düşünüyorum. 'Üniversite'yi doğrudan 'yabancı sermaye girişi' kapısı olarak görmeden önce, başta ABD olmak üzere bunu uygulayan ülkelerdeki örnekler incelenmiştir, diye düşünüyorum. Olması gereken bu, değil mi? Yoksa elde fizibilite çalışmalarının verileri olmadan 'büyük ekonomik fayda olur' diye konuya balıklama atlanmaması gerekir. Çünkü bunu yoldan geçen herkes her konuda yapabilir, değil mi?!

Son olarak, söz verdiğim gibi Genel Kurul'da Kanun tasarısı görüşülürken konuşulanlardan bir demet:
(25 Haziran 2009, Tarhan Erdem, Radikal Gazetesi)

"Nasıl, nereye üniversite açılmalı? Bence önce bunun yasasını çıkarmalıydık." (Ö. İnce, CHP)

"OECD raporlarında üniversitelerin özerkliği için aranan yedi kriter tartışılıyor: Üniversitelerin bina ve arsa mülkiyeti var mı? Borç ve kredi alma özerkliği var mı? Hedeflerine göre bütçeyi harcama kabiliyeti nedir? Akademik yapı ve ders içeriklerini belirleme hakkı var mı? Akademik personeli işe alma veya işten çıkarma yeteneği nedir? Maaşları belirleme yeteneği nedir? Ne kadar öğrenci alacağına karar verebiliyor mu?" (Ö. İnce, CHP)

"Biz vakıf üniversitelerinin ihtisas üniversiteleri olması gerektiğine inanıyoruz." (Y. Özden, AKP)

"Ne eğitim stratejisi ne de istihdam stratejisi bulunmadığından üniversite mezunu işsizlerin durumu sosyal bir sorun haline gelmiştir." (Ş. Halis, DTP)

İçtüzük gereği sorulara cevap verirken M.E.B. Nimet Çubukçu 'Üniversiteye yerleşen her öğrencinin bir şekilde yurt hizmeti almasının 'tamamen planlandığı'nı da söylemiş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder