Yarattığın dünyadan ibaretsin, ne bir eksik ne bir fazla.

4 Mart 2010 Perşembe

Başbakanlık tarafından 'Türkiye'de Ailelerin Refah Düzeyi Araştırması' yapılacakmış...

Başbakanlık Türkiye'nin yoksulluk haritasını çıkartacakmış. Bireylerin ve ailelerin refah düzeyinin belirlenmesi konusunda ekonomik kriterlerin yanı sıra, sosyal ve kültürel farklılıklar açısından da bir ilk olacakmış. Araştırma ile yaşanan konut, ev içinde mekan kullanımı ve eşya seçimi, çevre yaklaşımı, yaşam tarzları, gelenekler, tatil, serbest zaman, eğlence, sosyal ve kültürel faaliyetler, çocukların eğitimi, mesleki tercihler ve tüketim alışkanlıkları konusunda adeta Türk toplumunun bir haritası çıkartılacakmış.

Hiç zahmet etmesinler, böyle bir araştırma için.  Ben söyliyeyim size ne durumda olduğumuz. İşte günümüz Türkiye'sinin sonuçları:

1. tip vatandaşlar:

3 katlı villada otururlar. Salonlarının ortasındaki mescitte, 


Pierre Carden'i olsun, Roberto Cavalli'si olsun, tasarım çeşmeler olmazsa olmazlarındandır.
 Çevreye çok iyi yaklaşırlar, 
çevreyle aralarında hiç bir sorun olmadığına yemin billah ederler. Yaşam tarzı olarak 
Mekke-Medine arası bir tarzı benimsemişlerdir. 
Geleneklerinin ne olduğunu bilinmez 
ama her fırsatta onlara bağlılıklarını dile getirirler. 
Tatilin adından bile hazzetmezler; mottoları 'durmak yok'dur. 'Serbest zaman' derken 
'serbest'i ne anlamda kulladığınızı anlamadan, tepki verirler. 
Eğlenceleri 'bir kelime, bir işlem' oyununu devletin her kademedeki organı için 
oynayabilecekleri senaryolar üretmektir. 
Kocatepe Camii'nde namaza giderek 
sosyal ve kültürel faaliyetlerini gerçekleştirirler. 
Çocuklarının fevkalbeşer iyi eğitirler. Meslekler arasında pek bir fark gözetmezler, 
ne iş olsa altından kalkacaklarına inanırlar. 
Çok iyi tüketicidirler; 
halkı tüketmekteki başarıları dillere destandır.

2. tip vatandaşlar:  

1. tip vatandaşlar gibi 3 katlı villa yerine, apartman dairelerinde yaşarlar. 
Diğer özellikleri 1. tip vatandaşlarla aynılık göstermektedir.

3. tip vatandaşlar:

Her tip konutta otururlar ve öyle belli bir meslek tercihleri de yoktur. 
Mekan kullanımlarını ve eşya seçimlerini, çevre yaklaşımlarını, 
yaşam tarzlarını, geleneklerini, tatillerini, 
serbest zamanlarını, eğlencelerini, 
sosyal ve kültürel faaliyetlerini, çocukların eğitimini, tüketim alışkanlıklarını 
hep 1. tip vatandaşlara göre belirlerler. 
Bu tip vatandaşlar sadece günümüz Türkiye'sinde değil; 
her zaman vardırlar. 

4. tip vatandaşlar:

Bunlar da her tip konutta otururlar. Mekan kullanımı ve eşya seçimleri için 
özel bir düşünceleri yoktur. Çevreyi duymuşlardır, 
ama bu konuda özel bir çaba sarf etmezler. Alışageldikleri yaşam tazlarını, 
gelenekleri neyse sürdürmek isterler. 
Onları diğerlerinden ayıran özellikleri 
tatilleri ve eğlenceleri için yaşamalarıdır; sosyal faaliyetlerini 
genellikle Reina benzeri yerlerde gerçekleştirirler. 
Kültürel faaliyetleri genellikler sinemaya gitmekle sınırlıdır. 
'Tüketim toplumu' kavramını ayakta tutmak için tüketirler. 

5. tip vatandaşlar:  

Dar gelirli vatandaşlar olduklarından bulabildikleri her konutta, 
bulabildikleri her eşyayı kullanarak otururlar. 
Bütçeleri, çevre konusuna odaklanmalarını engellemektedir. 
Geçimlerini sağlamak amacıyla iki ya da daha fazla sayıda işte çalışan, 
hatta yaşlı ana-babalarıyla oturan bu gruba dahil olanlar, 
en son tatili ne zaman yaptıklarını hatırlamazlar. 
Çocukların eğitimi konusu kanayan yaralarıdır. 
Ailece tombala oynayarak eğlenmeye çalışırlar; kültürel ve sosyal faaliyet olarak ne yapacaklarsa Monopol oyununda yaparlar. 
Alışkanlıklarını belirleyecek kadar paraları olmadığından, 
tüketim yapıyorlar, denilemez. 

6. tip vatandaşlar:

Bunlar da, ya darın darı, ya da hiç geliri olmayan, 
yeşil kartları bile bulunmayan vatandaşlardır. Konut olarak kulandıkları 
derme çatma yapılarında eşya olarak, her türlü törenden sonra 
devlet büyüklerinin yollarına serilen kırmızı halıları kullanırlar.  
Yaşadıkları yerde şebeke suyu olmadığı için, 
seçim zamanı dağıtılan bulaşık makinalarını 'ev'lerinin ortasına masa, süs eşyası, 
çok amaçlı dolap vb olarak değerlendirirler. 
Açlıktan ölmemek, soğuktan donmamak, parasızlıktan çıldırmamak 
bu tip vatandaşların 
hem eğlencesi, hem kültürel ve sosyal faaliyetleridir. 
Bu faaliyetler o kadar çok zamanlarını almaktadır ki, tatile firsat bulamazlar. 
'Tüketim' sözünü duydukları anda 
'Et mi? Nerde, kim kaybetmiş ki, biz bulalım!' derler.   

Bir de, araştırma sonuçlarını etkilemeyecek kadar azınlıkta kalan şu tip vatandaşlara rastlanır:

Hangi konutta otururlarsa otursunlar, mekanı ellerinden geldiğince 
iyi değerlendirmeye çalışırken, çok amaçlı kullanılan eşyaları tercih ederler. 
Çevreyi ve doğayı koruyucu tedbirler alırlar, 
örneğin bitkisel atık yağları lavaboya dökmezler, 
biten pilleri çöpe atmazlar, enerji tasarruflu ampuller kullanırlar. 
Cumhuriyetin yaşam tarzını sürdürmeye çalışırlar. 
Tatillerinde kültür turizmini de içeren programlar yaparlar. 
Hobilerini eğlence anlayışları içinde sayarlar.  
Çocukların eğitimini okudukları okullarla sınırlı tutmayıp, 'iyi bir dünya vatandaşı olmak' 
üzere yetiştirmeyi benimserler. 
Sosyal faaliyet alanlarında sadece bugünkü değil, 
gelecek nesilleri de göz önüne alarak bir şeyler yapmaya çalışırlar. 
Gelir düzeyleri ve bilinçlilik seviyelerine uygun tüketim yaparlar. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder