''Düşman saat 14.45'te yerli torpidobot ve zırhlı ile Seddülbahir'i şiddetle bombardıman ettikten sonra sahile yaklaşarak, bir zırhlının çanaklığından açtığı makinalı tüfek ateşi desteğinde asker dolu üç büyük kayığı Seddülbahir İskelesi'ne yanaştırıp çok sayıda erini karaya çıkarmıştır. (...)''
Atatürk'ün Anafartalar Muharebelerine ait hatıralarından, Uluğ İğdemir dinlediklerini şöyle aktarır:
''Biz, kişisel kahramanlıklarla uğraşmıyoruz. Yalnız, size Bombasırtı olayını anlatmadan geçemeyeceğim. Karşılıklı siperler arasındaki mesafe sekiz-on metre, yani ölüm muhakkak... Birinci siperdekilerin hiçbirisi kurtulmamacasına düşüyor. İkinci siperdekiler onların yerine gidiyor. Fakat, ne kadar imrenilecek bir soğukkanlılık ve tevekkül ile biliyor musunuz?.. Öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini de biliyor ve en ufak bir çekinme bile göstermiyor.
Sarsılmak yok... Okuma bilenler Kuran-ı Kerim okuyor ve Cennete gitmeye hazırlanıyorlar. Bilmeyenler, Kelime-i Şahadet çekerek yürüyorlar. İşte bu, Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren hayret ve tebrike değer bir örnektir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale muharebesini kazandıran bu yüksek ruhtur.''
('Fikrimizin Rehberi' kitabından alıntıdır.)
Bu harikulade günün, benim açımdan ikinci kutlaması teyzeciğimin doğum günü olması. İyi ki doğdun canım teyzeciğim :))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder