Yarattığın dünyadan ibaretsin, ne bir eksik ne bir fazla.

11 Ocak 2010 Pazartesi

Süpermen ustalarla, kriptonit banyonun macerası

Ustaların tuğladan set yapma işi bittiğinde, aklımda hala duş kabini için bu kadar geniş bir yere ihtiyaç olup olmadığı vardı, ama bir kez yapılmıştı işte. Ben de takılmamaya karar verdim.

Dünkü yazımın başındaki 'hiç bir şeyin tamam olmaması' konusuna dönüyorum: Cuma günü gele gele 1 usta geldi, iyi mi? Adam 'Süpermen' olmalıydı, hem montajı yapsın hem de montajını yapacağı malı tutsun. 'Mal' dediğim havlu kağıt değil ki, bildiğin lavabo, tuvalet, duş kabini. Bir de çamaşır makinası var, o da yerine yerleştirilecek, senden benden ağır. 'Niye tek geldiniz?' diye sordum. 'Başka adam yok.' diye bir cevap. Haydaaa. Usta önce duş kabinini yerine yerleştirdi. Tabi, aşkımın babası olmasa nasıl taşıyacak o koca şeyi, bilmem.




Bu arada duş kabini ile ilgili başka bir konuya geçiyorum: tek parça halinde demonte ettiler kabini, neden bilmiyorum. Öyle olunca ben de yere büyük bez sererek salona taşıttım, çünkü başka koyabilecekleri o kadar büyük boş bir alanım yok. O akşam aşkım eve gelip de duş kabinini salonun orta yerinde görünce, 'Stargate mi açıldı salonda?' dedi  :-))
Tabi, bir Stargate geyikleri dönmeye başladı aramızda, ne güldük, ne eğlendik anlatamam.

Duş kabinini yerleştirince ne göreyim, tahmin edin! Adamların yaptığı tuğla set yamuk çıktı! Tamam, kabul ediyorum, bizin evin inşaatında da var bi yamukluk, ama bu kadar da değil yani! 'Ne bu ya?' sorularıma 'Ben sadece tesisattan anlarım, bunu ben yapmadım, duvarınız eğri...' gibi yanıtlar... Çamaşır makinasını, lavaboyu ve altındaki dolabı, klozeti yerine yerleştirdi. Klozetin kenarlarına silikon çekmemişti, onu söylediğimde 'İlk takıldığında yerine oturtamamışlar, o yüzden silikonla sabitlemişler. Ben yerine iyice oturttum, o yüzden silikona gerek yok. Hem çirkin durur.' dedi. Montaj işleri bittikten sonra, hepsinin sularını açtı, akıttı, herşey normaldi. Normal olmayan kısma geldik:

Aşkım eve geldiğinde Stargate'i banyodaki ait olduğu yerde buldu; eğrilik onu da delirtmişti. Ben tuvalete girdim, klozete oturmamla çığlığı basmam bir oldu. Klozet zangır zangır oynuyor! Delirdim haliyle! Celal de lavabonun altında su mu var diye oraya bakıyordu ki, önce benim çığlığıma 'Ne oldu?' dedi, hemen ardından 'Burada su var!' diye bağırdı. Meğer adam suyu açtığında lavaboya akan su, alttaki dolaba dolmuş!

Evet, özetliyorum: banyoya yaptıkları set yamuk, lavabonun musluğu alttaki dolabın içine su kaçırıyor, klozet tangır tungur oynuyor; bunlara ek olarak çamaşır makinasının musluğu su akıtıyor!

Derhal tadilatı yapan firmanın yetkilisini aradık; Cumartesi öğleden sonra gelip bakmak için söz verdi.  

Cumartesi'nin macerası yarına...

1 yorum:

  1. Okudukca üzülüyorum. Burada birisinin su borusunu tamir ederlerken, su borusunu gayet sakin havagazi borusuna takmisti...
    Sonunda muhakkak ki tamir edilecek ama arkasi yarin gibi yazini merakla bekliyoruz.

    YanıtlaSil