Yarattığın dünyadan ibaretsin, ne bir eksik ne bir fazla.

14 Ocak 2010 Perşembe

Bu zamları da duyduk duymadık deme ey vatandaş!

2009 Ağustos ayı verilerine göre, 4 kişilik bir aile için yoksulluk sınırı 2 bin 804 TL olduğunda en düşük Bağ-Kur emeklisinin maaşı 310 TL, en düşük işci emeklisinin maaşı 632 TL idi. 2010 yılının ilk 6 ayı için yapılan 31 TL'lik zamla asgari ücret tam 577 lira oldu. 2010  zammı da hesaba katıldığında en düşük memur emeklisinin maaşı, ek ödemeler de dahil, 864 TL'ye ulaştı.



Gelelim hükümetin ücretli ve emekliler dışındaki diğer şeylere yaptığı zamlara. Öncelik yeni yıl hediyemiz olan ÖTV zamlarında. Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) havada uçan, karada kaçan, hükümete yan bakan ya da bakmayan her şeyden alınan bir vergi türü olup, asıl vergilerin toplanamamasının ceremesini vatandaşın ödemesidir, kısaca. Her ne kadar Maliye Bakanı Mehmet Şimşek 25 Ekim 2009'da HaberTürk gazetesine verdiği ropörtajda 
'En başından itibaren söylediğimiz gibi, vergi oranlarında herhangi bir artış yapmayı planlamıyoruz...Meclise sunulan (2010) bütçe tasarısı herhangi bir vergi artışını içermiyor. Ancak, vergi oranlarında enflasyona paralel bir değişiklik yapılması söz konusu olacaksa, bu kesinlikle aşağı yönlü olacaktır.'  
demişse de, 2010'un ilk saniyelerinde ÖTV artışını yeni yıl hediyesi olarak vatandaşın kucağına bırakmışlardır. Galiba Bakan Şimşek 'şahsi fikrini' açıklıyordu :-))  Evet, neydi yeni yıl hediyemiz:


Benzinde ÖTV artışı %11.8, motorinde %12.9 oldu. Allahtan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın söylediği gibi akaryakıtta vatandaşın haklarını koruyan (!) tavan fiyat uygulaması var, yoksa nice olurdu halimiz! Ekim ayındaki verilere göre %67 imiş benzindeki vergi oranımız, %67! Bütçe açıklarıyla boğuşan Yunanistan akaryakıttan sadece 1.1 liralık vergi alıyor; akıllarına vergi artışı gelmemiş, nedense!  


Biradaki artış %34.62, rakı, votka ve viskide %10, şarapta %11.4, sigarada %21.4 ile %24.4 arasında. 2009 başında %12 oranında artırılan motorlu taşıtlar vergisi bu sefer sadece %3.3 artıyor. Pasaport harçları %10 zamlandı. Özelleştirilmesi gündemde olan köprü ve otoyol geçiş ücretleri ise %15 oranında zam gördü. 


Ayrıca Ekim ayında hem konut, hem de sanayi için elektrik fiyatları %10 zamlanmıştı. Zammı geri çekemeyeceklerini,Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı 'Üreten biz değiliz ki.' diye açıklamıştı. Eh, 'üreten' her yeri ya kapatıp ya da özelleştirmenin faydası bu işte: 'Benim olsa, dükkan senin!' mantığı. Özelleştirmenin faturası bile yine sanayi ve vatandaşa çıkartılacak. Şöyle ki, enerji şirketleri elektrik yatırımları için: 
'Daha fazla hizmet verilmesi isteniyor ve bizim bu yatırımları gerçekleştirmemiz bekleniyorsa, tarifelerde maliyetlerimizi yansıtacak düzenlemeye gidilmesi gerekiyor.' 
demişler ve bakanla 15-16 Ocak'ta (bugün ve yarın) yeni tarifelere ilişkin toplantı yapacaklar. (14 Ocak 2010, Radikal) Elektrikteki TRT payı, Bakan Taner Yıldız'a göre 'TRT saygın bir kurum olduğundan yaşatılması gerektiği ve desteğe ihtiyacı olması sebebiyle' yeni bir fon bulunana kadar - sizin anlayacağınız çıkmaz ayın son Perşembe'sine kadar - kaldırılmayacak. TRT'yi izleyenler desteklesin fikrine ne dersiniz? Bu arada, kara, hava ve deniz araçlarında eskiden radyo ve navigasyon cihazlarının bedeli üzerinden alınan TRT payı, artık aracın toplam fiyatı üzerinden hesaplanarak alınıyor, biliyor musunuz?      


Geldik haberleşme vergilerine. Hükümetin Maliye'si 2010'da 7.3 milyar lira gelir hedeflediğinden, vatandaşlar yani biz, iletişmek için 475 milyon lira daha fazla ödeyeceğiz. Telefon faturalarından özel iletişim vergisi, Türk Telekom ve GSM şirketlerinin kazançlarından Hazine payı, köylere ve sınır bölgelerine hizmet götürmek adına 'evrensel hizmet geliri', katma değer vergisi ve kurumlar vergisi olmak üzere 5 farklı vergi topladığı için, haberleşme sektörü Maliye'nin en önemli gelir kaynaklarından biri olmuş durumda. 


Maliye'nin diğer bir önemli gelir kaynağı ücretliler. Kimmiş bunlar diye meraklanmayın, biliyorsunuz zaten: herhangi bir iş yerinde herhangi bir işi yapan herkes. Sen, kuzenin, karşı komşun ve kocası, bindiğin otobüsün şoförü, yemeğini servis eden garson, benim beyin cerrahım... Asgari ücretle çalışan bir kişinin net maaşının %26.6'sı doğrudan vergi olarak Maliye'ye gidiyor. Asgari ücretliler, ücretlerinden peşinen kesilen gelir vergileriyle, ücretlerden kesilen gelir vergisinin %17.9'unu, toplam gelir vergisinin %8.74'ünü karşılıyorlar! Motorlu taşıtlar vergisini, çevre temizlik vergisini, ÖTV'yi ve diğer dolaylı vergileri de düşününce, 'vah ücretlinin haline' deme de, ne de? 


Bunlarla kalsa yine iyi! 


Arkası belki yarın, belki yarından da yakın...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder