Yarattığın dünyadan ibaretsin, ne bir eksik ne bir fazla.

28 Eylül 2009 Pazartesi

Yanlış yapmak

Geçmiş günkü gazeteleri ayıklıyordum. 26 Ağustos tarihli bir haber gözüme ilişti. C.bşk. A.G., Çankaya Köşkü'nde bu yılki ilk iftar yemeğinde şehit ailelerini ve gazileri ağırlamış.

Yemekteki konuşmasında şunu söylemiş: "Devletiniz hiçbir zaman yanlış yapmaz."

Yanlış yapan ya da yapmayan, 'devlet' midir, yoksa 'hükümet(ler)' mi? Bu neden sorgulanmaz? Ama, tabi ki, sorgulayamazsın, daha doğrusu sorgulamamalısın. Bir kez sorgulamaya başlarsan, en azından bu iftar yemeği olayı için, şunları da sorgulaman gerekir:

* T.C. Devleti'nin en üst makamı iftar yemeği gibi dini içerikli bir davet düzenler mi?

* Düzenlerse, devlet hala laik midir?

* Laikse, her dine eşit mesafede midir?

* Her dine eşit mesafedeyse, müslüman vatandaşına iftar yemeği verirken, mesela hıristiyan vatandaşına mesela Noel'lerde, mesela Paskalya'larda, mesela musevi vatandaşlarına mesela Roşaşana'larda, mesela Hanuka'larda herhangi bir kutlama, davet vs yapmış mıdır?

* Yok, bunlar yapılmadıysa, acep ne iştir? Burası Muş mudur? Yolu yokuş mudur? Giden gelmiyor mudur? Acep ne iştir?

Bunun yanıtını 30 Ağustos'taki bir haberde buldum. Amerika'daki Atlantik Konseyi diye bir 'think tank' kuruluşunun hazırladığı, 'Türkiye ve Irak Kürtleri Arasında Güven Tesisi' raporunda şöyle bir saptama yapılmış: Türkiye'de siyasal güç laik elitlerin eline geçerse, ABD'nin bölgesel çıkarları zarar görebilirmiş. Niyetim, bakın işte, Akepe'yi Amerika desteliyo, demek değil. O, başka yazıların konusu. Asıl vurgulamak istediğim, siyasi gücün 'laik elitler'e geçmesi diyerek, Türkiye'nin şu anda laik olmadığının kabul edilmesi.

Bu ne kadar acı, değil mi? Bir körün, hayır ben görüyorum, demesi gibi acı... Bir kelin, hayır sırma saçlıyım, demesi gibi acı...

Herşeye rağmen, güzel ülkemin, çirkin ördek yavrusu değil de, zarif, beyaz ve laik bir kuğu olduğu günleri tekrar göreceğime inanıyorum :)

5 yorum:

  1. çok güzel düşündürü ve doğru bir yazı aslında sorgulamamız gereken şeyler var ...tşkler emeğinize sağlık...

    YanıtlaSil
  2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  3. Teecetveli, sana daha kapsamlı bir yanıt yazacağım ama şu an tedavideyim. Akşam eve gidince arşivimi araştırıp yazmak istiyorum. Eğer yanlış hatırlamıyorsam, verdiğin örnek yani Budizm ile diyanetin kesiştiği haberler var :)

    YanıtlaSil
  4. Merhaba teecetveli,

    Söylediğim örneği bulamadım ama o örneğe gönderme yapan 2 yazının linkleri aşağıda. Bu konu ilgini çekiyorsa, okuyabilirsin.

    Bu arada 'Peki günümüzde?' soruna Diyanet İşleri Başkanı'nın yanıtı şöyle: (arşivimden buldum :))

    Dünyadaki sosyal ve kültürel değişmeler, ve fertlerin manevi dünyalarında oluşan boşluklar nedeniyle kutsala olan ilgi ve istekler artmış. Onlar da, etkin ve verimli bir din hizmeti sunmak için 'Gelenek İçinde Yenilenme' temasıyla 'Çağdaş Vizyon ve Dönüşüm' çalışmaları başlatmışlar. (12 Haziran 2009, Habertürk)

    Bana kalırsa, 'kutsal' bir şeylere ilgi insanlığın ilk günlerinden beri vardı, günümüzle alakası yok. Cevabını bilmediğin, anlamadığın şeylerin, 'kutsal'dan kaynaklandığını söylemenin dayanılmaz hafifliği...

    Tabi, 'din' derken hangilerinden bahsetmediği malum.

    http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=RadikalYazarYazisi&ArticleID=910267&Yazar=T%C3%9CRKER%20ALKAN&CategoryID=97


    http://www.haber7.com/haber/20090530/Musluman-Yoga-yapar-mi-yapmaz-mi.php

    YanıtlaSil