Yarattığın dünyadan ibaretsin, ne bir eksik ne bir fazla.

10 Eylül 2010 Cuma

Kemal Kılıçdaroğlu Teke Tek programında

Kılıçdaroğlu'nun Teke Tek programından özet:

Mitinglerde yandım. Cildimin rengi de 'Hayır'ın rengi oldu.

Kadınlar ve gençler mitinglerde fazla. Bu da gelecek için umut verici.

CHP'ye karşı önyargı var. 'Düşman' gibi bir algı yaratılmış. Bunu kırmamız lazım.

Bizler (siyasiler) topluma örnek olmayız. Başbakanın sert üslubu, mesela 'cibilliyetsiz' vb kelimeler, alkış alıyorsa, beğeniliyorsa orada bir sorun var demektir. Liderler toplumu daha ileriye götürmelidir.



Üniversitelerin sesini duydunuz mu? Şimdi (Anayasa değişikliği konusunda) konuşmayacak da, ne zaman konuşacak?

Dokunulmazlıkların da kaldırılacağı yeni bir anayasaya 'evet' deriz, dedim. Yoksa, bu şimdiki referandum için zaten mümkün değil.

Televizyonda bir programda başbakanla bu anayasa değişliklerini karşılıklı tartışalım diyorum, kendisi kaçınıyor. Halbuki bunu yapsak, vatandaş da evinde oturup çayını içerken neyin doğru, neyin yanlış olduğunu anlar, ona göre oyunu verir.

Örneğin otobüs biletine yapılan zamlar için vatandaş şimdi yargıda hakkını arayabiliyor, ama yeni anayasada arayamayacak. Yargı'nın elinden 'kamu yararına' yetkisi alınıyor.

CHP'nin Anayasa Mahkemesi'ne iptal için başvurularının ancak %30'u kabul edilmiştir.

Türban meselesi daha önce çözüme gitmişti, siz CHP olarak Anayasa Mahkemesi'ne götürdünüz; şimdi türbanı ben çözerim demeniz ne demek? sorusuna: Uzlaşma kültürü her alanda olması lazım. O konuda uzlaşırım, bu konuda uzlaşmam diyemezsiniz. Başbakan ne diyor: 'Mecliste çoğunluk benim. Sana su içirmem.' Başbakan bugün 'hadi gel çözelim' deyip, yarın başka şey yapabilir. Samimiyet testinden geçmesi lazım. 'Su yok' cümlesi için benden de milletten özür diyelecek önce. Türbanı tek başına değil, diğer konularla birlikte çözelim, diyoruz. Buradan 'EVET' çıkarsa, yeni bir anayasa şansımız olmaz. 'HAYIR' çıkarsa, uzlaşmayla bir anayasa yapma şansımız olacak.

Siyasi otoriteye karşı her hareketten en fazla CHP sıkıntı çekti. Bazılarının sırtı sıvazlandı, bazıları palazlandı, biz hapis yattık, işkence gördük. Fakat darbecilerle yan yanaymış gibi görüldük. Bu izlenimi değiştirmemiz lazım.

Darbecileri yargılıyoruz diyorlar, ama zaman aşımını ortandan kaldıracak bir maddeyi bile koymadı iktidar partisi.

'Gene çark etti' konusunda: benim konuşmalarımın orasından bir parça, burasından bir parça alınarak yapılınca, bana haksızlık yapılıyormuş gibi geliyor. Yoksa söylediklerimden geri atmışlığım yok. (Genel af konusunda: başbakanın da imzası olduğu, içinde 'terör örgütü kurucusu' da dahil olmak üzere bir kanun teklifini gösterdi ve okudu.) Benim söylediğimle iktidar partisinin bu yasa tasarısı arasında fark var. Onlar terör örgütü kurucusuna da af getireceklerdi.

İş Bankası'ndan beş kuruş para gelmiyor CHP'ye. Atatürk'ün vasiyetine göre orada CHP'nin hissesinin gelirleri TDK ve TTK'na, bir de Atatürk'ün manevi kızına belirli bir aylık olarak ödenmektedir.

12 Eylül anayasasına evet diyen vatandaşlar çok pişman; çok değil 5 yıl sonra buna da evet dedikleri için daha da pişman olacaklar. Deneyerek öğrenirsek büyük bedel öderiz.

Korku yaratan, o korku içinde yurttaşın evet vermesini isteyen, şantaj yapan iktidar. Akepe Balıkesir il başkanı engelli çocuğun ailesine mektup yazıp diyor ki: 'devletten şu kadar yardım alıyorsunuz, referandumda evet deyin.' Sonuçlarına hepimiz katlanacağız.

Başbakan'a siyaset yapabilme olanağına, milletvekili olabilme yoluna CHP olarak evet dedik zamanında. Önyargılı olsaydık, bunu yapmazdık.

Cumhurbaşkanlığı süresi için bir kısım akepeli 5 yıl, bir kısmı da 7 yıl diyor. Anayasayı düşünerek hazırlamazsanız olacağı bu. Ben yaptım oldu demenin sonucu bu.

Genel Başkanlık sürecinde, aday olmaya niyetim yoktu, yalan mı söyleseydim? Ama toplumsal şartlar bunu gerektirdi. Deniz Baykal'la görüştüm. Uzlaşın, dedi, uzlaştık.

Bir vatandaşın ''Yarın sen iktidar olursan, yargı senin emrine girecek, niye buna hayır diyorsun?'' sorununa yanıtı: Bu etik meselesi. Yargının bağımsızlığı demokrasinin olmazsa olmazı. Yarın ben iktidar olursam, ben de yanlış yapabilirim. Bağımsız yargı çözer bunu. Bir yanlışın ardından gitmeyelim, doğruyu tesis edelim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder