Yarattığın dünyadan ibaretsin, ne bir eksik ne bir fazla.

11 Eylül 2010 Cumartesi

Bayram ziyaretleri

Aman bu bayram bir başkaydı canım. Yaptığımız kapı sayısı çok değildi ama, neredeyse her gittiğimiz yerde yıllık ziyaret kotamızı dolduracak kadar uzun oturduk. Ayrıca, geçmiş bayramlardan farklı olarak, ikram edilen her çukulatayı, şekeri, istisnasız, geri çevirmeden aldık ve yedik. Tam da bayram çocukları gibi olduk :)

Bayramın 1. benimkiler ve biz, sabah kahvaltısına Secret Passion diye Kuruçeşme'de bir yere gittik. Çok hoş, yeşillikli bir ortam var. En öndeki iki masaya oturursanız boğaz manzaranız da olur, ama leb-i derya değil, haberiniz olsun.


Kahvaltı ile brunch iç içe geçmiş: biz 10'a geliyordu oradaydık, servis hazırdı. Fiyatlar konusunda karmaşık bilgiler var. Biz Grupanya'nın paket programıyla gittik: bu pakete göre kişibaşı 60 lira olan kahvaltı 25 lirayla iniyor. Fakat otoparktaki tabelada yazan kahvaltı fiyatı 18 lira. Bayramın ilk günü kavga gürültü olmasın diye fiyat hakkında sesimizi çıkarmadık. Fakat şunu kesinlikle söyleyebilirim ki, kahvaltı 60 lira etmez. Çok şirin, çok ilgili, güleryüzlü çalışanları var. Ödediğiniz bedelin çoğu bu güzelliklere gidiyor; helali hoş olsun.

Oradan çıktıktan sonra aşkımın halasına uğradık. Sonrasında, iki böcek - kocamın yeğenleri - bayram ziyareti yaptılar bize. İlk beş dakika, yeni bir yere gelmenin verdiği bir utangaçlıkla sessiz sedasız oturdular. Ama diyorum bak, beş dakika. O kadar. Koltuktan inince biri bir tarafa, öteki öbür tarafa deli fişek gibi atıldılar. İyice azıtmaya başlayınca, anne-babaları 'bizim vaktimiz doldu.' deyip, her biri, birini paket yapıp gittiler.

İkinci gün ilk kapımız annemin dayısı oldu. Yine sabah kargalar boklarını yemeden onlardaydık. Öğlen yemeğimizi orada yedikten sonra, annemi evine bıraktık. İkinci kapımız, Özcan teyzeydi (geçenlerde vefat eden Mustafa amcamın eşi). Onda da 5 çayımızı içinceye kadar oturduktan sonra, Derya'lara (Özcan teyzenin oğlu) geçtik. Akşam yemeğimizi de orada hallettik. Nihayet, gece 2'ye geliyordu kendi evimizde yatağa girdiğimizde. Yıllık ziyaret kotamızı doldurduk derken haksız değilmişim, değil mi :-)))

Bugün de kocamın ailesine gittik. Aşkımın teyzesi zatürre başlangıcı olunca yardım için ona İzmir'e gitmişlerdi. Güneş teyze daha iyi olduğundan, referandumda oylarını kullanmak üzere dün gece döndüler buraya.

Bayram hikayesi bu kadar.

Hani geçenlerde kek tarifi vermek üzere başladığım yazım vardı ya, uykum geldi diye yazamamıştım... İşte tam şimdi tarifi verecektim ki, kocam içeriden beni çağırıyoo...

Yarın yazıcam artık...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder