Yarattığın dünyadan ibaretsin, ne bir eksik ne bir fazla.

14 Eylül 2010 Salı

Kek tarifi ve bir Portekiz anısı

Araya başka şeyler girmeden kek tarifimi vereyim. Önce orjinal tarifteki malzemeleri vereyim, sonra benim versiyonumu anlatırım:

1 yumurta
4/3 su bardağı süt
1 su bardağı şeker
2.5 su bardağı un
125 gr margarin
2 çay kaşığı karbonat
1 limon kabuğu rendesi
1 çorba kaşığı kakao

Yağ eritiliyor. Yumurta çırpılıp tüm malzemeler eklendikten sonra mikserle karıştırılıyor. Yağladığınız kek kalıbına döküyorsunuz ve önceden 160 dereceye ısıttığınız fırında 45 dakika kadar pişiriyorsunuz.

Sıra geldi benim nasıl yaptığıma:

Limon kabuğu rendesini koymadım.
Kekleri çok tatlı sevmediğim için şekerin de miktarını azalttım.
Kakao miktarını biraz bolca tuttum.
Çikolatayı irice parçalar halinde doğradım. Ama ne kadar olduğunu bilmiyorum, göz kararı yaptım. Mini muffin kalıplarına koydum malzemeyi.
Dolapta vişne reçeli vardı. Taneleri iriydi. Muffin kalıpları altılıydı. Sadece bir kalıptakilere birer vişne tanesi yerleştirdim, reçelin suyunu süzdürerek. Bir de malzemeleri karıştırırken az bir vanilya esansı ilave ettim. Yerleştirdim fırına deneysel kekimi. Kokusu çıkınca 'iyi bi şey oldu galiba' diye güldüm ve kendimi tebrik ettim. Hatta bir dahaki sefere vişne yerine bergamut, portakal reçeli tanesi ya da elma marmelatı koymayı bile hayal ettim. Pişirdiğim kekin tadına bakmadan hayalimdeki keklerden ağzımın suyu aktı :))



Farkındaysanız servisin bir gözü boş. Oradakini, sağolsun, kocam fotoğrafçılık ücreti olarak yedi. Beyefendi veresiye iş yapamazmış, ücretini peşin tahsil edermiş :))

Madem yeri geldi, servis sepetinden de bahsedeyim kısacık. İlk beyin ameliyatımdan önce miydi, sonra mıydı emin değilim ama, yıllardan bir yıl Portekiz'e gitmiştik. Meyve-sebze-et-balık hepsinin birarada olduğu,  alışveriş yapabileceğiniz dükkanların da bulunduğu büyük bir hal var, iki katlı. Üst kat sırf restoranlara ait. Oradaki dükkanlardan birine girmiştik. O zamanlar Portekiz ekonomik olarak zordaydı. Kadın kaç gündür hiç satış yapamadığından bahsetmişti. İşte bu kumaş servis sepetini oradan almıştık. 'Ona deymiş, buna deymemiş' diyerek epey yüklü bir alışveriş yapmış olmamıza ve dükkan sahibi kadın hiç satış olmadığından yakınmasına rağmen bize kuruş - onlarda sent - indirim yapmamıştı. Demek prensip meselesi, diye düşünmüştük aşkımla.

Portekiz'e mutlaka gidile. Başka bir sefer detaylı anlatırım.

3 yorum:

  1. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  2. Elinize sağlık :) Afiyet şifâ olsun.

    Ana malzemeler benimki ile aynı. Ancak içine reçel koymadım hiç ve de her zaman(nedense) normal büyük bir kek kalıbında pişirmişimdir. Yakın zamanda aldığım ancak hiç kullanmadığım şipşirin rengârenk muffin kalıplarının ve mevcut reçellerin akibeti belli oldu :))

    O almış olduğunuz örtüden bende de var. Rahmetli anneannemden(yolu açık olsun) :)

    Sevgi ve selâm ile.

    YanıtlaSil
  3. O renkli, şirin kalıpları ben de çok seviyorum, insanın içi açılıyor baktıkça değil mi?

    Yaptığınız zaman bana anlatır mısınız nasıl olduğunu? Silikon kek kalıbım var, ama nedense onda pişirmeyi hiç beceremiyorum. Aynı malzemeyi normal kek kalıbında pişirince oluyor, ama silikonda olmuyor. Acaba farklı bir şey mi yapmak lazım, bilemedim.

    Çok sevgiler

    YanıtlaSil