Deniz ismindeki bir garsondan bahsedecektim. 29 yaşında Deniz. Van'lı. İki yaşındayken babası sizlere ömür. Annesi yeniden evleniyor. En son 15 yıl önce görmüş annesini, bundan anlayın artık üvey babasıyla hayatını.
İstanbul'a gelmiş bir başına. Orda burda çeşitli işlerden sonra, 8 yıldır garsonluk yapıyor. Bazen işten çıkartıldığı için yeni bir mekan bulup işe giriyor. Bazen ekip olarak değiştiriyorlar çalıştıkları yeri; yani metrdotel yeni bir yere geçtiğinde diğer tüm garsonlarını da yanında götürüyor. Aytaş Otel'e de böyle gelmiş. Sezon bittiği için İstanbul'a dönecekler. Ama döndüğünde işi hazır onu bekliyor sanmayın...
Bazen bir yılı bile tamamlayamadığı için çalıştığı yerlerde, sigortayı sordum. Memleketin hali meydanda. Kayıt dışı ekonomi almış başını gidiyor. Tahminim, 8 yıllık garsonluk hayatında, sigorta primlerinin 3-4 yılı bulacağı yönündeydi.
''Geçen bi arkadaş baktı internetten 360 gün gözüküyor.''
İnanamadık kulaklarımıza. İşte bu cümleyle 'Tatilin kötüsü olur mu?' mantığı bir kez daha yıkıldı. Lütfen kendinizi Deniz'in yerine koyun. 8 yıl çalışıyorsunuz, karşılığında bir tam yıl bile değil, 360 günlük sigorta priminiz yatırılmış... 'Mezarda emeklilik' söylemi Deniz için tam bir gerçeklik!
Ve biliyoruz ki, Deniz, 'münferit bir olay' değil!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder