Yarattığın dünyadan ibaretsin, ne bir eksik ne bir fazla.

20 Aralık 2009 Pazar

Sana söylüyorum eksik malzeme, hangi cüretle sokaktasın?



Pazar pazar papazlar azar. 


Halbuki ne günlerden pazar, ne de azanlar papaz. Evet, birileri azmış. Hem de fena halde. Azanlar, muhtemelen ağızlarında köpüren tükrüklerini oraya buraya saçarak, 'SOKAĞA NİYE ÇIKIYORSUNUZ!' diye bağırıp çağırıyorlar. Azanlar, ki onların iki elleri, iki kolları, iki ayakları, iki bacakları vardır. Var olmakla kalmayıp, her tür işlevlerini mükkemmelen yerine getiririyorlardır. Onların mantığına göre, sokağa çıkmak için gerekli herşeye sahiptirler! Bir tek 'akılları' yoktur, ama bunun farkında değildirler!


Ve 'SOKAĞA NİYE ÇIKIYORSUNUZ!' diye hönkürürlerken, aslında şunu demek istiyorlardır: Kolu bacağı olmayan iğrenç yaratıklar, sizin gibi işlevsiz ve eksik uzuvluların, eksik malzemelerin, bizim gibi Tanrı'nın mükemmel yarattığı varlıkların arasında işin ne? Cehennemin dibine kadar yolunuz var!
Ama, giderken bizim için yapılan metrobüsü kullanamazsınız... 


Bizim insanımız candan, anlayışlı, misafirperver, ailesine düşkün ve geri kalan iyi meziyetleri sizin düş gücünüze bırakıyorum, eskiden belki, bakın belki diyorum, böyleydi, ama artık değil. Hele bu habere kendi tecrübelerimi de eklersek, bu fikrim iyice pekişti. Ha, diyeceksiniz ki Türk insanı kendi kendine mi bu hale geldi? Belki, belli bir alt yapısı vardı bu noktaya gelmek için. Ama eğitimsiz, görgüsüz, aile terbiyesi nedir bilmeden, toplum bilincine sahip olmadan, salt nüfus sayısına odaklı bir insanlar topluluğu yaratmanın etkisi korkunçtur. Hazır daha fazla özgürlük vaadeden açılımlar yapmaya başlamışken, bir açılım da fiziksel engelli vatandaşlar için yapılsa fena mı olur? Bakarsınız bu açılım AB kapısının anahtarı oluverir.


Ben kendi adıma, eğer yukarıda-aşağıda herhangi bir yerlerde, Allah dediğimiz yüce bir güç varsa, kendisinden orada olmayan aynı düşünceleri paylaşan ve bu 'sağlamlara' acil tarafından bir kaza temenni ediyorum, ciddiyim. Bu kazada ölmesinler, yatalak da kalmasınlar, çünkü nasıl bir şey olduğunu anlayamazlar böyle olursa. Elleri kolları, ayakları bacakları kopabilir ya da bir daha kullanamayacakları bir şekilde kalabilir, o kadarına karışmam. 'Sağlamlar' tarafından sokağa çıkmamaları gerektiğinin gözlerinin içine baka baka söylendiğini duysunlar, o çaresizliği, eksikliği hissetsinler. 


Bunu sağlamken başkalarına söylemiş oldukları için, başka sağlamların kendilerine söyleyeceklerini öngörüp sokağa çıkmayabilirler tabi, o ayrı.   

   

4 yorum:

  1. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  2. Kızdırmaktan öte, D E L İ R T T İ L E R B E N İ İ İ !

    YanıtlaSil
  3. Kendinin daha halen KÖYLÜ'mü yoksa SEHiR'li mi oldugu bilmeyenlerin
    Tarlada, cayirda,bayirda yürürken yere tükürenin ayni seyi sehirde de yapanlarin

    Köyde, tarlada, bayirda ikide bir eli ile ön tarafindakinin yerini degistiren tiplerin
    Kalabaliklastirdigi, güzelim Istanbul...

    Hertafindan buram buram , kebap, lahmacun ve sogan kokularinin yükseldigi bu ilâhi, ulvî sehirde
    Raki'yi da yogurtla yada gegire gegire sucukla icenlerin yuvalandigi
    In yuvasi halinde getirdiler, güzelim Istanbulu
    Gûzeller güzeli istanbul'u.

    Tepkini cok iyi anliyorum Dilek. Aile terbiyesi, büyüklere saygi, kücüklere sevgi,
    ve bunun benzeri gibi adab'i muaseret kaidelerinin 1966'dan sonra topraga gömüp üzerinede el fatiha okududugumuz dônemde kaldi.

    Tavsiyemdir, bunlara hic aldirma, parazit parazittir. Bir asalaktir. Bunlarda toplum üzerinde yasayan asalaklar, tenyalar. Mûmkün oldugunca aldirma, duyma...
    AFFINA SIGINARAK, söylenecek tek sey Balikesir, bandirma...

    YanıtlaSil
  4. Valla Yavuz abi, aldırmamaya çalıştığım ve başardığım o kadar çok şey var ki, maalesef. Maalesef diyorum, çünkü aslında aldırışı gerçekten hak eden şeyler hepsi.

    Kuru kalabalıklarla yaşıyorum, gözlerim kapalı...

    YanıtlaSil