Yarattığın dünyadan ibaretsin, ne bir eksik ne bir fazla.

22 Aralık 2009 Salı

Ben benim de, sen kimsin?


Üç-beş dakika önce başıma gelen olayı anlatıyorum:


Cep telefonum çaldı, açtım. Karşıdaki bayan sesi adımı soyadımı söyleyip, görüşebilir miyim diye sordu. Ben de, benim, dedim. Ardından direkt olarak Türk Telekomdan aradığını ve konuşmanın güvenlik açısından kayıt edildiğini belirterek, e-posta adresimin olup olmadığını, varsa ne olduğunu sordu. Önce, siz de ne gözüküyor, dedim, ki herhangi bir adres gözükmüyormuş. Vermem gerekiyor mu, dedim biraz kıllanarak. Karşı taraf, istemiyorsanız vermeyebilirsiniz, dedi. Peki vermiyorum o zaman, dedim. 


Ardından, doğum tarihinizi ay-yıl-gün olarak alabilir miyim, deyince, sordum: 'Bu bilgiler neden gerekiyor?' diye. Gelen yanıt şöyle oldu: sizin siz olduğunuzden emin olmamız lazım. Sizde ne gözüküyor onu söyleyin, ben doğrulayayım, dedim. Karşı taraf da haklı olarak ve neyse ki, sizin telefonunuzu bir başkası kullanıyor olabilir, başkalarına sizin bilgilerinizi vermemizi istemezsiniz herhalde, diye yanıtladı beni. 


Ben de, evet dedim, ama takdir edersiniz ki bu tarz bilgileri her telefon açana da vermemek lazım. Neden aradığınızı ve bu bilgileri ne için istediğinizi öğrenebilir miyim? diye ikinci kez sordum. Ancak o zaman, kampanyamız var da onun bilgisini vermek icin, diye bir yanıt geldi. Kampanyayı anlatmak için bu tarz bilgilere ihtiyacınız olmaması lazım, diye üsteleyince ben, sizin siz olduğunuzdan emin olmamız lazım, dedi karşı taraf. Kişiye özel kampanya? Hiç ihtimal vermiyorum.


Daha fazla dayanamayarak, kampanyalarla ilgilenmediğimi söyleyince, o zaman hiç bir bilginizi teyid etmek istemediğinizi kabul ediyor musunuz, diye sordu, iyi mi? Yes I do, I do, I do...







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder