Yarattığın dünyadan ibaretsin, ne bir eksik ne bir fazla.

4 Kasım 2009 Çarşamba

Düşünürler Festivali mi yoksa Kiraz Festivali mi?

- Cumhurbaşkanı A. Gül, YÖK üyeliğine Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanı Emin Zararsız'ı atadı. YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan'ın gıkı bile çıkmadı; herhalde yeni atanan üyenin soyadına bağladı olayı. Daha önceden de üyeliğe atanan Maliye Bakanlığı Müsteşarı'nın, C.başkalığı Genel Sekreteri'nin, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Araştırmaları merkezi başkanı'nın Yükseköğretim Kurulu'nda ne işi var allasen, diye sormamıştı zaten.

- Üniversite kontenjanlarını 90 bin artırdı, üniversite sınavına giren adaylara barajı atlatmak için elinden ne geldiyse yaptı. Yine de 30 bin, evet evet doğru okudunuz, otuz bin öğrenci girdikleri üniversite sınavından sıfır, yani zero, yani null, yani zéro puan aldı. 251 bin öğrenci tek bir matematik sorusunu yanıtlamadan, sınav kitapçığındaki matematik sorularına elini bile sürmeden sınavdan çıktı. Yok yok, herhangi bişeyi protesto falan etmiyorlardı.

- Üniversite kontenjan artışı yaparken, Anayasa'nın laik eğitim ilkesine hiç takılmayarak, ilahiyat fakültelerine yüklendi. Mesela Atatürk Üniversitesi İlahiyat için 300 öğrenci kontenjanı istemiş, bizim başkan 500 vermiş; Cumhuriyet Üniversitesi 120 istemiş, bizimki 300 vermiş; Dicle Üniversitesi 150 istemiş, bizimki 400 vermiş; Iğdır ve Şırnak Üniversiteleri hiç kontenjan talep etmedikleri halde, bizimki birine 100, diğerine 70 vermiş; örnekler çok.

- Üniversiteye giriş sisteminde değişiklik yaptı ve katsayı uygulamasını kaldırdı. Böylelikle sanayi ve hizmet sektörlerine nitelikli ara kademe insan gücü sağlanmasının önüne geçti. Teknik liselerden mezun olanların, yükseköğretime geçişte kendi alanlarını öncelikli tercih etmeleri için herhangi bir sebep bırakmadı. Bu öğrenciler artık uygulamalı dersler yerine üniversiteye hazırlık kurslarına gidecekler. Diyeceksiniz ki, madem kimseye yaramayacaktı niye böyle yaptı. Ben kimseye yaramayacak demedim ki: katsayının kaldırılması İmam Hatip liselerine yarayacak. Düz liseye gitmekle İHL gitmek arasında hiç bir fark kalmadığı için, şimdiki hükümetin politikalarıyla da uyuşan daha çok İHL mezunu fantazisi gerçekleşecek.

- YÖK' e bağlı olan Açıköğretim Fakültesinin final sınavında soruldu; 'İnsanı En Oha Yani Yapan Soru' Oscar'ına aday: "Aşağıdakilerden hangisi kadına özgü bir davranış olarak kabul edilir? a)Çokbilmişlik b)Baskıcılık c)Konuşkanlık d)Mantıksal düşünme e)Kendine güvenme. Doğru yanıt 'c' şıkkı.

- Bizimkinin başkanlığında toplanan YÖK, hukuk fakültelerinin 13 anabilimdalı olarak örgütlenebileceğini açıkladı. Bilin bakalım, hangi ana bilim dallar bu yapıya dahil edilmemişti? Başta ROMA Hukuku olmak üzere, AB Hukuku, Çevre Hukuku vb. Kıyamet kopunca bunları Hukuk Tarihi Anabilim Dalının alt konuları olarak ilave ediverdi. Ve fakat, sizce ne ana bilim dalı oldu bu arada? Tabi ki de İSLAM Hukuku!

Bunlar da nerden çıktı diyeceksiniz, biliyorum. 2 Kasım'daki bir haber bunları yazmaya itti beni. Haber şu:

"YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, Birleşik Arap Emirlikleri'nde '3. Düşünürler Festivali'ne katılıyor."

Olaya 'düşünürler festival' adını verdiklerini görünce, niye bizimkinin de gitmesi gerektiğini anladım. Festival dediğin şey şenliktir, yani gülmece güldürmecedir, eğlencedir. Bizimkinin yaptığı üç beş şeyi örnek olarak alt alta sıralayınca, bir de bunları 'düşünerek' yaptığına düşününce, festivalin diğer katılımcılarını çok eğlendirir...

And 'The Best Comedy Actor' Oscar goes toooo... :))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder