18 Şubat Cumartesi günkü gazetede sabık futbolcu çiçeği burnunda milletvekili Hakan Şükür fotoğraflı bir haber. Twitter'dan muhalefete seslenmiş, özetle demiş ki:
'Özel bir televizyon kanalında
maç yorumları yapmamam için herhangi bir engel yok. Birkaç ay önce ('bildiğiniz gibi' demiş) burnumdan operasyon geçirdim. Sonrasındaki sağlık sorunlarım ve ağır şekilde geçiriyor olduğum gribal enfeksiyon sebebiyle ('üzülerek' demiş) Genel Kurul çalışmalarına katılamadım.'
Ha unutmadan 'Halkımızı yanıltanlara dava açacağım.' diye tehdit savurmayı ihmal etmemiş. '..ağır şekilde geçiriyor olduğum...' dediğine göre üç beş gün öncesinden bahsediyor olmalı. Ertesi gün, 19 Şubat, DigiTürk Maraton programında gördüğüm kadarıyla hiç de öyle ağır gribal bir hali yoktu. Ya da şöyle söyleyeyim: Meclis çalışmalarına katılamayacak kadar hasta gözükmüyordu. Tıpkı fıkradaki gibi:
"Doktora kadar gidebiliyorsan, işe de gelebilirsin demektir."
Buradan çıkartılacak ders: Bir gün milletvekili seçilirsen, yanında ek iş olarak doktorluk, öğretmenlik vb kutsal bir işi yapamazsın ama ister süpermerket işletirsin, ister bir müteahitin yanında komisyon hesabı daire satarsın, ister TV'lerde yorumcu olursun. Bu durumda ola ki grip oldun, senden yol, su, demokrasi, adalet vs bekleyen milletin Meclis'ine mazeret gösterebilirsin ama patronuna mazeret gösteremezsin; milletinden esirgediğin enerjini seve seve(!) patronun için harcarsın. Hem zaten, hesap sorabilenle soramayan bir olur mu!
Geçmişte böyle 'ağır gribal enfeksiyon' geçirirken(!) jet-ski kullanan bir milletvekili vardı; şimdi adını hatırlayana aşkolsun. Onunla ilgili yazıya buradan buyurun: http://onabuna.blogspot.com/2011/03/agr-gribal-enfeksiyon.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder