Yarattığın dünyadan ibaretsin, ne bir eksik ne bir fazla.

27 Şubat 2012 Pazartesi

Necip Fazıl üstadın beklediği gençlik

Geçenlerde teknolojinin nimetlerinden faydalandı civanım delikanlı, yetiştirmek istediği gençlere örnek olsun diye muhtemelen. Akepe gençlik toplantısına katıldı ama fiziken değil; kendisi bambaşka bir yerdeydi. Sadece görüntüsü ve sesi oradaydı. 


Orada toplananlar civanım delikanlının ruhunu da yanlarında duyumsamak isterlerdi doğal olarak. Peki, ruhen de yanlarında olduğunu nasıl hissettirecekti? Batı henüz bu işi çözememişti. Civanım delikanlı düşündü ve... Çözümü, 'üstat' dediği Necip Fazıl'ın 
şiirlerinden birinden alıntı yapmakta buldu gibi geliyor bana.  


"Dininin, dilinin, beyninin, ilminin, ırzının, evinin, kininin, kalbinin davacısı bir gençlik... Halka değil, Hakka inanan; Meclis'in duvarlarında 'Hakimiyet Hakkındır' düsturuna hasret çeken, gerçek adaleti bu inanışta bulan ve halis hürriyeti Hakka kölelikte bilen bir gençlik..."


'Siyaset ötesi bir organizasyon'un başı olan civanım delikanlının üstadından yaptığı alıntı bu kadardı. Ama şiir o kadar değil. Merak edip okuyanlar görecekler ki Necip Fazıl burada 
  • cumhuriyeti, 'işgal ordularının bile yapamayacağı bir cinayetle Türk'ü ebedi halaka mahkum edici' bir devre olarak aşağılıyor
  • devrimi yaratanları 'devrimbaz' diye aşağılıyor
  • gelmesini beklediği (dininin, dilinin, beyninin, ilminin, ırzının, evinin, kininin, kalbinin davacısı) gençlikten beklentisi, devrimi yaratanlara 'kubur faresi muamelesi layık görmesi' oluyor.
'Siyaset ötesi bir organizasyon'un yaklaşık on yıllık uygulamalarını bir de 'üstat'larının yıllarca önce dile getirdikleri ışığında değerlendirmekte fayda var. Henüz kimse açık açık 'kubur faresi muamelesi' yapmıyor ama, gidişata bakılırsa o günler de yakın; belki yarın, belki yarından da yakın.


* * *


"Dindar gençlik yetiştireceğiz."
T.C. Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, 1 Şubat 2012.


"Biz bu ülkeyi İslamlaştıracağız."
İran İslam Devrimi'nin ömür boyu siyasi, hukuki ve dini önderi İmam Humeyni, 1 Şubat 1979.


İran'ın imamı 1979 Aralık'ta yaptığı referandumla İran İslam Cumhuriyeti'ni kurdu ve 1989'da her fani gibi o da ölümü tattı. Kurduğu islam cumhuriyeti ise Batılı güçler tarafından 'kubur faresi muamelesi' görmeye devam ediyor.


* * * 


Abilerim, ablalarım. Yazımı, sivil başkomutan Abdullah Gül'ün ''Türkiye'de isteyen istediğini yazar.'' ve civanım delikanlının ''Şiir okuduğum için mahkum olmuş bir başbakan olarak, kimsenin fikirlerinden dolayı hapis yatmasına razı olmam.'' özlü sözleriyle bitirir, cahiliye dönemim hala devam ettiği için bin kez özür dilerim. 
Çok pişmanım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder