Yarattığın dünyadan ibaretsin, ne bir eksik ne bir fazla.

16 Şubat 2012 Perşembe

HAKKIMI HELAL ETMİYORUM!

MİT için çıkarılan yeni yasa tasarısına göre başbakan tarafından özel bir görevi ifa etmek için görevlendirilenlerin soruşturulabilmesi için başbakandan izin alınması gerekecek.


Başbakanın iznine tabi olan suçlardan bazıları:

* suç işlemek amacıyla örgüt kurma
* suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama 
* devletin birliği ve bütünlüğünü bozmak
* düşmanla işbirliği yapmak
* devlete karşı savaşa tahrik
* yabancı devlet aleyhine asker toplamak
* askeri tesisleri tahrip ve düşman askeri hareketleri yararına anlaşma
* düşman devlete maddi ve mali yardım
* anayasayı ihlal
* cumhurbaşkanına suikast ile fiili saldırı
* yasama organına karşı suç
* TC hükümetine karşı silahlı isyan, silahlı örgüt, silah sağlama
* suç için anlaşma
* askeri komutanlıkların gaspı
* yabancı hizmetine asker yazma, yazılma
* savaş zamanında emirlere, yükümlülüklere uymama
* devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etme
* siyasal veya askeri casusluk
* devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklama
* gizli kalması gereken bilgileri açıklama
* uluslararası casusluk, taksir sonucu casusluk fiilerinin işlenmesi
* devlet sırlarından yararlanma
* devlet hizmetlerinde sadakatsizlik
* yasaklanan bilgileri temin ve açıklama
* devlet güvenliği ile ilgili bilgileri elinde bulundurma


Pardon, bunlar nasıl 'görev' allah aşkına ya? Göreve bak hizaya gel: Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak! Anayasayı ihlal! Düşmanla işbirliği yapmak! Savaş zamanında emirlere uymamak! Düşman askeri hareketleri yararına çalışmak! Devletin güvenliğine ilişkin bilgileri açıklamak! TC hükümetine karşı silahlı isyan!


O zaman pekaka'dan, teröristten, mayfadan ne farkın kaldı? Tüm dünyada savaşta emirlere uymayanı, devletin güveniliğine ilişkin bilgileri açıklayanı, düşman yararına çalışanı doğrudan vatan hainliği ile suçlamıyorlar mı?


Yukarıdaki 'başbakanın eyvallahı ile işlenebilecek suçlar'dan bir iki tanesi en çok bilinen adlarıyla Ergenekon, Balyoz, Kafes, Askeri Casusluk gibi medyanın tabiriyle 'muhalif temizleme' davalarında 'suç' unsuru olarak gösteriliyor. Savcılar bu suçları işlediğini iddia ettikleri insanlar için yüzlerce yıllık ağır hapis cezası istiyorlar. Şimdi siyaset ötesi bir organizasyonun genel başkanına bu suçların işlenmesi için 'EYVALLAH' diyebileceği bir yasa çıkartıyorlar!


Ya, cumhurbaşkanına fiili suikast düzenlemek 'görev'ine ne demeli? Diyelim ki yarın öbür gün, sivil başkomutan Abdullah Gül'e suikast düzenlendi! Ama bu seferki Bülent Arınç'a düzenlenen(!) suikast gibi değil; sahi öyle bir dava da vardı, zamanaşımına uğramasa bari! Aynı bağın gülü olduğu, aynı yolu beraber yürüdüğü kankasına herhalde 'Senden izin aldılar mı?' diye soracak! O da, suikastten kurtulabilirse tabii! Tövbe tövbe! Bu yasanın ömrünün, civanım delikanlının Çankaya'ya çıkıncaya kadar olacağından KILLANIYORUUUM!


Herkes bilsin, HAKKIMI HELAL ETMİYORUM!


Benim ne hakkım mı var? Devletin para kazandığı bütün kurumları sattıkları için devletin tek geliri artık vergilerimiz. Harcadıkları her bir allahın kuruşunda, maaşlarında, yiyip içtiklerinde, sağlık giderlerinde, altlarındaki arabalarda, uçaklarda benim vergilerim var! Maaşlarımızdan, aldığımız ekmekten, giysiden, ayakkabıdan, kullandığımız arabalardan, elektrikten, ısındığımız doğal gazdan, kömürden, seyretmediğimiz TRT'den, yaktığımız benzinden... topladıkları vergilerimiz var. Vergilerimin karşılığında vatandaş olarak bana, daha iyi bir yaşam standardı getirmeleri gerekirken 'siyaset ötesi bir organizasyon'un başkanına suç işlemeye izin veren kanun çıkartıyorlar!


Bilinsin, BİR ALLAHIN KURUŞUNU BİLE HELAL ETMİYORUM!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder