Yarattığın dünyadan ibaretsin, ne bir eksik ne bir fazla.

10 Şubat 2010 Çarşamba

Bir de böyle deneyelim...

Müdür,yükselen gürültüler üzerine sınıfa girdi. Öğrencilerin hemen hemen hepsinin sınıfın bir köşesinde sıkış tıkış ayakta durduğunu gördü. Yaramazlıklarıyla tanınan üç-beş çocuk ise birbirlerine silgi, kağıt vb şeyler atıyorlardı. Soran gözlerle öğretmene baktı. "Bu haylazlar" dedi öğretmen, oturanları işaret ederek, "Gürültü yapıp, sınıfın düzenini bozuyorlardı." Müdür anlam veremeyerek, "Peki neden bu yaramazları değil de, diğerlerini cezaya kaldırdınız?" diye sordu. Öğretmenin yanıtı: "Bir de böyle deneyelim..."

İşte budur! Değil mi? Abdullah Gül, düşmekte ışık hızını aşmayı başaran siyasi seviyeyi kurtaracak önerisini basına yapıyor: 'Kötü sözleri bir hafta yazmayın, bakalım ne olur.'


Yani bir nevi Yeşilçam'ın 'Doktor kendi haline bırakın dedi.' repliği. Tabii filmlerde iyisiyle kötüsüyle her bir karakter 'kendi haline bırakılabilir.' Bu senaristin, yönetmenin tercihidir. Ama, seyirci bunu tercih etmek durumunda değildir. Hele Türk seyircisi, bir yandan çekirdeğini çıtlarken, öbür taraftan, filmine göre "Arkana baksana katil tam arkanda, ay şimdi öldürecek seniiii" ya da "Pis orospu, elin adamına kuyruk sallarsan işte bööle tecavüzü hak edersin. Oh olsun sana kaltaaak" gibilerinden olaya müdahil olmayı sever. Senaryolara! - sadece film senaryoları değil elbet - bile kendini bunca kaptıran bir ahaliye, ülke yönetiminde kendisini temsil etsin diye seçtiği kişilerin 'iletişimlerinden' bihaber kalmaları nasıl reva görülür?

Olayın, basın yazmazsa sanki hiç olmamış gibi mi olacağı boyutuna girerek kendimin olduğu kadar, sizlerin de zekasını küçümsemek niyetinde değilim. Doğrudan siyasilere 'silkinip kendilerine gelme' çağrısında bulunulması gerektiği; her ne kadar Recep İvedik tiplemesinin halkın büyük bölümü tarafından 'sevilse' de, gerçek hayatta böylelerinden herkesin tiksindiğinin unutulmaması gerektiği ve Türk halkının ortalama zeka seviyesinin siyasilerin ortalama zeka seviyesinden daha yüksek olduğunun farkında olunması gerektiği gibi konulara girerek, ne sizin canınızı sıkmayı ne de kendi parmaklarımı yormayı istemiyorum.

3 yorum:

  1. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  2. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil