Bildiğini tahmin ediyorum (aslında biliyorsun diye yazacaktım ama, emin olamıyorum ki, eğer herkes biliyorsa bu memleket niye bugünleri yaşıyor; haksızsam ara: 0012125557856 :))
Adalet Bakanı, mahkemelerin artan iş yükünü (6 milyon dosya) bahane ederek mahkeme yerine "arabuluculuk" tasarısını gündeme getirdi, valla da billa da şahane olucak, bak görün, filan nidaları arasında.
Kimse 'Kardeşim mahkemelerin iş yükünü kim bu kadar şişiriyor?' demedi.
Araştırmacı soruşturmacı kişiliğim kabardı, kabardı. Aslında bu kadar kabarmasına hiç gerek yoktu; neticede her gün
ölüm ilamlarına varana kadar 2, bazen de 3 gazete okuyan biriyim - itiraf ediyorum TV sayfaları hariç. Bugün, kendimce hemen aklıma geliverenlerle bir liste yaptım. Çok da uğraşmadım yani.
Yargının yükünü şişirenler, gazetelere yansıdığı kadarıyla, şöyle olamaz mı::
1) Ankara B.Ş.Belediye Başkanı İ. Melih Gökçek: "Twitter'daki 600 takipçimi mahkemeye verdim." (Başka kaynaklara göre bu rakam 800!.) Vay vay vay... diyor ve başka bir şey söylemiyorum...
2) Civanım delikanlının avukatı Ali Özkaya: "Basına açtığımız davalar etkili oldu. Özellikle köşe yazarlarının üsluplarında önemli değişiklikler oldu."
3) Civanım delikanlının, 'Muhteşem Yüzyıl' dizisi için yargıyı göreve çağırması: "Yargının da gerekli kararı vermesini bekliyoruz." (Bu ne ilk örnek, ne de son.)
4) Civanım delikanlının, Bekir Coşkun'un 'PAŞA' yazısı için, Genelkurmay'ı 'DAVA' açmaya çağırması ve Genelkurmay da civanım delikanlının sözünü ikiletmemesi.
5) Civanım delikanlının BDP'lilerle ilgili olarak yargıya talimat verdiğini açıkça ifade etmesi: "Yargıya zaten gerekenleri söyledik, yargı da gereğini yapıyor."
6) 31 Mayıs 2010'da genel seçimler için civanım delikanlının mitingi öncesi polisin biber gazı sıkması sonucu öğretmen Metin Lokumcu'nun öldüğü Hopa olaylarından 1.5 yıl sonra bile hala yeni dava açılması.
7) 2012 Almanak Adalet ve Hukuk başlıklı yazımda belirteceklerim: Bekleyin anacım, pek yakında sinemamızda :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder