Cumhuriyet'imizin 89. yılına damgasını vuran 'ilk'ler:
Cumhuriyetin 89. yılında ilk kez Cumhuriyet Bayramı kutlamaları yasaklandı. Ankara dışından gelecek olan kafilelerin yola çıkması sudan sebeplerle engellendi.
Yasağa aldırmadan kutlama yapmak isteyen vatandaşlar Türk bayraklarına sarılarak, biber gazı, tazyikli su ve polis vahşetinden kurtulmaya çalıştı. Kurtulamayanlardan 73 yaşındaki Hasibe Özbay'ın 5 kaburgası, sağ el bileği, sol kürek kemiği kırıldı, kafası yarıldı, gözünde yırtık oluştu.
Cumhuriyet bayramını kutlamak isteyenlere devletin bugünkü yöneticilerinin bakış açısı ise şöyleydi:
Civanım delikanlı: Holigan, terörist;
Adalet Bakanı: Ergenekoncular;
Akepeliler: Marjinaller.
Amerikan WSJ ise olayı şöyle özetledi: "4 Temmuz'da bir grup Amerikalı vatanseverin böyle bir davranışla karşılaştığını düşünün..."
* * *
Cumhuriyetin 89. yılında ilk kez Türk bayrağı, çatışmada öldürülen teröristlerin cenazesi geçerken asılı olduğu yerden mehmetçik tarafından indirildi.
* * *
Cumhuriyetin 89. yılında ilk kez bir başbakanın
korumalarının sayısı 1500'e ulaştı. (Size de yaranılmıyo yaniii, bardağın dolu tarafından bakıp 'işsizliğe çözüm' diyemediniz di mi?) Gittiği yerlere çadır şeklinde kimyasal saldırılardan 'arınma odası' kuruluyor. (Cık cık cık... ne hemen 'biz hizmet yolculuğuna kefenimiz giydik öyle çıktık.' sözlerini geçiriyosun akından, ayıp valla yaa)
* * *
Cumhuriyetin 89. yılında ilk kez terör örgütü üyeleri (pekakalılar) artık terör örgütü üyeleri değil.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin başındaki, üst yönetim kadrosundaki ve çeşitli rütbelerdeki subay ve astsubayların 'terörist' damgası yiyerek tutuklanmaları artık 'vaka-i adiye'den olmuştu. Bu suçlamaların, tutuklamaların yegane kanıtı olan 'gizli tanık'ların, cinsel tacizcilerden, kadın (hatta kendi öz yeğenlerini bile) satıcılarından, nitelikli dolandırıcılardan, uyuşturucu müptelalarından meydana geldiği bilmediğimiz şeylerden değildi. Fakat ilk kez bu yıl öğrendiğimiz bir şey var:
1998'de yakalanıp derdest edilen, tam 18 yıl boyu Türk askerini kurşun sıkarak, pusu kurarak şehit eden, bebekler dahil binlerce sivilin de ölümünden sorumlu, 'Parmaksız Zeki' lakaplı, pekaka terör örgütünün Apo'dan sonra gelen emir makamı Şemdin Sakık da 'gizli tanık'lardanmış...
* * *
'Gençliğe Hitabe' dendiğinde aklınıza ilk gelen nedir? Atatürk, değil mi? Artık değil!
Cumhuriyetin 89. yılında ilk kez, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı için başka bir 'Gençliğe Hitabe' daha olduğunu öğrendik. Olay şöyle gelişti:
Civanım delikanlı, ikinci ameliyatından sonra Akepe İstanbul İl Gençlik Kollarının 3. Kongresi'ne telekonferansla katıldı. Konuşma öncesi hazırlıkları kameraya özenle yansıtıldı:
Civanım delikanlı: "Kızım, aşağıdan şu 'Çile'yi getirsen de üstadın o gençlik şeyi var ya."
Sümeyye: "Gençliğe hitabe mi?"
Civanım delikanlı: "Evet."
Atatürk'ün ruhuna bir kez daha el fatiha!!!
* * *
Cumhuriyetin 89. yılında ilk kez, ülkenin bugünkü başbakanı açık seçik yargının bağımsız olmadığını, kendilerine bağlı olduğunu açıkça söyledi.
* * *
Cumhuriyetin 89. yılında ilk kez ülkenin bugünkü başbakanı, bir yazısı (Paşa) nedeni ile Genelkurmay'ı o yazara (Bekir Coşkun) dava açmaya çağırdı. Ve ne yazık ki bu çağrısı olumlu karşılanıp, Genelkurmay tarafından yazara dava açıldı.
* * *
Cumhuriyetin 89. yılında ilk kez Adalet Bakanı yargıya intikal eden uyuşmazlık sayısının her geçen gün arttığını yani kısacası mahkemelerin artan iş yükünü (6 milyon dosya) bahane ederek mahkeme yerine "arabuluculuk" tasarısını gündeme getirdi.
Fakat kimse de yahu kimdir bu dosya sahipleri diye merak etmedi. Dosya sahiplerinin kimler olduğu merakını gidermek istiyorsan: Bkz. 13 Aralık yazım :))
* * *
Cumhuriyetin 89. yılında ilk kez bu yıl 10 Kasım Atatürk'ü Anma törenlerine Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı katılmadı. (Yurt dışı gezisini bir gün daha uzatıp Brunei Sultanının sarayını görüp, 11'inde yurda dönmeyi tercih etmiş.)
Ha, diyebilirsiniz ki, "'10 Kasımlarda yaygara kopartıldı.', 'Ata'ya saygı duruşunda sap gibi ayakta durmaya gerek yok!' diyen biri de Türkiye'ye ilk kez başbakan oldu.", buna söyleyecek bir sözüm yok.
* * *
Cumhuriyetin 89. yılında ilk kez bir devlet hastanesine (İskilip) devrim karşıtı olarak asılan birinin (İskilipli Atıf Hoca) adı verilerek başarıyla aklanmış oldu; hatta buna maalesef 'şehit' diyenler bile mevcut.
* * *
Cumhuriyetin 89. yılında ilk kez, "laiklik karşıtı eylemlerin odağı olan" iktidar partisi sayesinde, resmi olarak 'laiklik ve irtica ile mücadele' SUÇ oldu. Günümüz modası: 'Laiklik OUT, irtica IN'. Bunu, 28 Şubat'la ilgili gözaltına alınanlara emniyette sorulan sorulardan ikisinden anlıyoruz:
'Batı Çalışma Grubu kapsamında irtica ile mücadele brigingi ve konferansı verdiğiniz anlaşılıyor. Brifing veya konferans verdiniz mi?'
'O dönem TV'lerde yayınlanan Süper Baba, Bizimkiler, Tatilciler gibi dizilerde laiklik vurgusu yapılması istendi mi?'
* * *
Cumhuriyetin 89. yılında ilk kez, 'OMBUDSMAN' uygulaması başlatıldı. Vikipedi'de 'ombudsman' şöyle tarif ediliyor: Kamu hizmetlerinin yürütülüşündeki adaletsizlikler hakkında, konudan etkilenenlerden şikayetleri almak, bu konularda araştırmalar yapmak ve sorunları çözmekle görevlendirilmiş, bağımsız (ve tarafsız) bir kamu otoritesi.
Ülkemin ilk 'ombudsman'ı seçilen Mehmet Nihat Ömeroğlu'nun özellikleri ise şöyle: Civanım delikanlının oğlunun nikah şahidi olmuş; Hrant Dink'in 301. maddeden (Türklüğü aşağılamak) aldığı cezayı onaylamış (önce inkar etmiş, sonra hatırlamıyorum demiş); ombudsmanlık için hazırladığı CV'sinde 'içkim, sigaram yok' demiş. Vatana millete (tabii ki hepimize değil!) hayırlı olsun :((
* * *
Cumhuriyetin 89. yılında ilk kez, Sağlık Bakanlığı özel hastane sahiplerine en az %70 doluluk oranı teminatı verdi.
* * *
- Milletvekillerinin 120 bin liraya kadar olan gelirleri beyan dışı bırakıldı.
- Mevcut yasada mal beyanı zorunluluğu olan herkes için (tabii milletvekilleri de dahil) 20 bin liralık bildirim muafiyeti getirildi.
- 'Sürekli' başka bir işte çalışması (akepeli Hakan Şükür gibi) yasaklandı. Hemen sevinme arkadaşım! Süreklilik arz etmeyen fikir ve sanat eserlerinin meydana getirilmesi veya icrasına yönelik faaliyetlerden elde edilen gelirlerin 24 bin liralık 'sembolik bölümü' beyan edilmeyecek. (Hakanım Şükürüm 2 hafta bir çıkar programa artık; ya da 'beyefendi'si bi güsellik düşünür yaniii!)
Valla söylenecek tek şey kalıyor: Saygınlıkları şahtı, şahbaz oldu!
* * *
Cumhuriyetin 89. yılında ilk kez milletvekili yemininden, 'laik cumhuriyet, Atatürk ile ve inkılapları' ile 'büyük Türk milleti' ifadeleri çıkartılması kararı alındı.
* * *
Cumhuriyetin 89. yılında ilk kez bir T.C. bakanı ülkenin Anayasa dışı bir yöntemle yönetildiğini söyledi. (Binali Yıldırım: "Fiili bir yarı başkanlık sistemi ile yönetiliyoruz, bu fiili durumun anayasada yapılacak bir değişiklikle adının konması gerekir.") Böylece iktidar partisinin yasadışı yetki kullandığını itiraf etti ve yer yerinden oynamadı. (Peki arkadaş, bunlar anayasaya aykırı diye darbeleri/darbecileri cezalandırmıyorlar mı? Anayasaya aykırılığı asker yapınca tu kaka, sivil yapınca mı cici, annamadım ki!!!)
* * *
Cumhuriyetin 89. yılında ilk kez bir başbakanın oğlu 10.5 milyon dolara ikinci 'gemiciğini' satın aldı. İlki için başbakan babası 'gemi değil, gemicik' demişti.
* * *
Cumhuriyetin 89. yılında ilk kez bir başbakan, demokrasinin temel taşlarından biri olan 'Kuvvet ayrılığı'ndan şikayetçi oldu.
* * *
Cumhuriyetin 89. yılında ilk kez, kendisine oy vermeyenleri de kucaklayacağını söyleyen bir başbakan ülkenin bir üniversitesine (ODTÜ) işgal kuvvetleri komutanı edasıyla gitti:
3600 polis, 105 koruma aracı, 20 zırhlı araç, 8 TOMA (su, gaz, boya ve köpük püskürten, barikatları aşan, balistik korumalı özel polis aracı) ve gaz bombaları...
* * *
Cumhuriyetin 89. yılında ilk kez Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapılması kabul edildi. Rayiç bedeller şöyle: Başvuru harcı: 150 tl, başvurunun reddedilmesi harcı: 2000 tl. (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuru bedelsiz, başvurunun reddedilmesi durumunda herhangi bir ceza ödenmiyor.)
* * *
Cumhuriyetin 89. yılında ilk kez bir iktidar partisinin Meclis'teki milletvekilleri 'Başkanlık Sistemi' önerisi getirdi. Öneride yer alan bazı maddeler şöyle:
* Başkan ülkeyi kimseye hesap vermeden tek başına yönetecek.
* Dilediği zaman Meclis'i feshedebilecek.
* Tek başına 'Kanun gücünde kararname' çıkarabilecek ve Meclis bu kararnamelere itiraz edemeyecek.
* Bakanları dışarıdan atayabilecek. Kimi isterse onu bakan yapabilecek ve Meclis bu atamaları denetleyemeyecek.
* İstediği zaman Meclis'i dağıtıp yeni seçime gidebilecek.
* Harcamalarında Meclis onayı gerekmeyecek. Başkan, devlet hazinesini istediği gibi kullanabilecek.
* * *
Cumhuriyetin 89. yılında ilk kez bir başbakanın yasa tasarısı ve cumhurbaşkanının jet onayı ile başbakanın izniyle MİT'in yapabileceklerinin yasası çıkarıldı. İşte o yasadan bazı maddeler:
* suç işlemek amacıyla örgüt kurma
* suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama
* devletin birliği ve bütünlüğünü bozmak
* düşmanla işbirliği yapmak
* devlete karşı savaşa tahrik
* yabancı devlet aleyhine asker toplamak
* askeri tesisleri tahrip ve düşman askeri hareketleri yararına anlaşma
* düşman devlete maddi ve mali yardım
* anayasayı ihlal
* cumhurbaşkanına suikast ile fiili saldırı
* yasama organına karşı suç
* T.C. hükümetine karşı silahlı isyan, silahlı örgüt, silah sağlama
* suç için anlaşma
* askeri komutanlıkların gaspı
* yabancı hizmetine asker yazma, yazılma
* savaş zamanında emirlere, yükümlülüklere uymama
* devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etme
* siyasal veya askeri casusluk
* devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklama
* gizli kalması gereken bilgileri açıklama
* uluslararası casusluk, taksir sonucu casusluk fiilerinin işlenmesi
* devlet sırlarından yararlanma
* devlet hizmetlerinde sadakatsizlik
* yasaklanan bilgileri temin ve açıklama
* devlet güvenliği ile ilgili bilgileri elinde bulundurma
* * *
Gelen yılın gideni aratmaması dileği ile...* * *
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder