Geçen perşembe sabahı doktorun kolonoskopi yapalım demesiyle birlikte acayip bir gün geçirdim.
Öyle bir sıvı verdi ki doktor, içimde ne var ne yok
herşeyi çıkarttı allah seni inandırsın. Tam anlamıyla bahar temizliği yani. Bu arada ben zaten perişandım, perişanın daniskası oldum! Çok boktan bir muhabbet olacak ama, tuvaletten çıkamadım diyeyim anla, o kadar yani.
Cuma sabahı koşarak gittik hastaneye. Bütün yol boyunca aklım çıktı, ha yaptım ha yapıcam diye. Neyse ki bir vukuat olmadan gastroentroloji bölümüne attık kendimizi. Standart formları imzaladıktan sonra uygulama odasına aldılar beni. Sol tarafımın üstüne yan yatırdılar ama sağ bacak kıvrılmıyor ki! Hastabakıcı ve hemşire epey uğraştılar bacağımı kıvrık olarak sabitlemek için. Halbuki ben onlara söyledim, 'O öyle durmaz, birinin tutması gerek.' diye. Napıyim canım, ben masraflı bir hastayım...
Ne zaman uyuttular hiç anlamadım. Kolonoskopinin ortasında bir yerlerde hafifçe ayıldım, ekranda bağırsaklarımın içini gördüm. Tertemiz, pespembeydi. Sonra tekrar gitmişim.
Doktor, ishale sebebiyet verecek hiçbir şey olmadığını söyledi. Üç küçük polip varmış, onları almış. Biyopsi için parça da almış. 5 Eylül'de sonucunu alacağız. Başka bir şey yok. Antibiyotik vermeyi sevmediğini söyleye söyleye bana verdi. Bir de flora oluşturması için probiyotik toz verdi. Bayramdan sonraki cumaya kadar kullanmamı söyledi. Cuma gününe kadar iyileşmeme ihtimaline karşı daha güçlü bir prebiyotik daha yazdı.
Çarşamba akşamüstü bir de mide bulantısı çıkmasın mı! Kusacağım ama kusamıyorum. Boğazımı parmaklamama rağmen beceremedim! Aşkım fırında peynirli ekmek ve çay yaptı. Ancak onu yiyebildim. İlaçlarımı falan çok zor içtim. Ertesi gün biraz azaldı ama yine kötüydüm.
Bugün itibariyle midem daha iyi, ishalim ilk başladığı duruma dönmüş durumda: yani sadece sabahları ve bazen de akşamları. Biz bunu 'iyileşme' olarak görmediğimizden, güçlü prebiyotiğe başlıyorum. Umarım pazartesi gününe kadar bir hale yola girer. Telef oldum resmen!
Ha böyle diyorum ama, kilo verdin mi diye sor, hayır efendim nerde... Bu kadar çektiğimle kaldım ya, ona yanarım :-))
geçmiş olsun!
YanıtlaSilÇok saol meraklı kedi :)))
YanıtlaSilBunca olanlardan sonra, ha kacti ha kacacak falan derken en güzeli ise sonuclarin güzel cikmasi... Bûyük gecmis olsun Dilek.
YanıtlaSilSaglikli nice güzel günlere...
prebiyotik tozun adı nedir
YanıtlaSilSevgili adsız,
YanıtlaSilUzun zaman geçtiği için hatırlamıyorum, internetten baktığım ilk sayfada şöyle bir şeye rastladım: NBL prebiotic ATP. O günlerden sonra düzenli olarak kefir, yoğurt ve sade activia tüketiyorum. Bunlar da flora oluşumuna yardımcı oluyor. Geçmiş olsun.