Yarattığın dünyadan ibaretsin, ne bir eksik ne bir fazla.

30 Eylül 2011 Cuma

Görev, Akdeniz'deki petrol aramalarında...

Kaptan'ın seyir defteri


Yıldız tarihi 20615.8-43: 


Birleşik Gezegenler Federasyon'undan aldığımız emir doğrultusunda gemimiz Atılgan daha öncekilere göre çok daha tehlikeli yeni bir göreve doğru son hız ilerliyor. Aslında ilerliyor yerine geriliyor demem lazımdı, ama anladın sen onu. Yıldız tarihi 2011'e yani bi çıt geçmişe gidiyoruz. Görevimiz, Dünya gezegenindeki Akdeniz'de petrol ve doğal gaz aramalarında yaşananları izleyip, kendimize ders çıkarmak. Allah'ım görevimizi hayırlı eyle ya rabbim. Amin. 


Sıpak'ın demesine göre
2011'de bişiler olduysa, bunun öncesindeki yıllarda mutlaka bunun sinyalini veren başka olaylar felan olmuştur. Bana da mantıklı geldi valla. O yüzden, Sıpak ve Sıkoti'den Yıldız tarihi 2000'lerden itibaren neler olduğunu araştırmalarını istedim. Dur hele bi özet geçeyim. 


Yıldız tarihi 2000: Amerikan Noble şirketi Akdeniz'de İsrail karasularında çok büyük bir doğalgaz rezervi keşfetti.


Yıldız tarihi 2003: Kıbrıs Rum yönetimi, Mısır, Lübnan, Suriye ve İsrail ile anlaşma zemini aradı. İkili anlaşmalarla ortak girişimlerde bulundu. Türkiye'de akepe iktidarı birinci yılında.


Yıldız tarihi 2004: Kıbrıs'da Annan Planı tarafların oylamasına sunuldu. Türkiye'deki iktidar, Kıbrıs Türk tarafına 'besleme' dedi ve 'Yes be annem' sloganına destek çıktı. Sonuçta Türk tarafı %65 'Yes', Rum tarafı %75 'No' dedi. Böylelikle Annan Planı uygulanmadı. Buradan alınacak bi ders var gibime geliyo ama, emin olmak için Sıpak'a sormak lazım. 


Yıldız tarihi 2007: Kıbrıs'lı Rumlar şubatta Doğu Akdeniz'i kafalarına göre parselleyerek arama ruhsatını uluslararası ihaleye çıkardı. Türkiye'de akepe ikinci kez iktidarda.


Yıldız tarihi 2009: Rum basını, Kıbrıs Rum yönetimi adına Akdeniz'de petrol arayan Norveç gemisine Türk savaş gemilerince müdahale edildiğini yazdı. 


Yıldız tarihi 2010: Kıbrıslı Rumlar, İsrail ile Akdeniz'de münhasır ekonomik bölgelerin sınırlarını belirleyen anlaşma imzadı.


Ve işte görevimiz olan yıldız tarihi 2011'e geldiiik. Bakıyoruz neler olmuş:


Kıbrıs'lı Rumlar, Amerikan Noble ve İsrailli Delek şirketleriyle Akdeniz'in 12. parseli 'Afrodit' bölgesinde arama anlaşmasını Ağustos'ta imzaladı. Yıldız tarihi 2000'den beri uyuyan güzel rolünde Türkiye'deki iktidar, ''Donanmamızı gönderiyoruz haa!'' deyip aslan kesildi. 


AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton ''Türkiye'nin tehdit ve sürtüşmelerden uzak durmasını istiyoruz.'' dedi.

Amerika'nın, ''Gerçekten sondaj kulelerini vurmayı düşünüyor musunuz?'' sorusuna ''Yok be gülüm..'' diyen Türkiye iktidarı, ''Onlar ararsa, biz de ararız!'' restini çekti. Vay vay vay... Heyecan amma doruktaymış be! O zamanlarda Türk olmak varmış!


Eylül'de Amerikalılar ile İsrailler, Yunanlılar ve Kıbrıs Rumları'nın devasa sondaj platformuna karşı, Türkiye'deki iktidar elindeki yegane sismik araştırma gemisi Piri Reis'i petrol ve doğalgaz arama görevine gönderdi. Bizim Makkoy da kendine vazife edinmiş, Piri Reis'in özelliklerini bulmuş. Hatırı kalmasın onu da not edeyim: 34 yaşında, 7 metre eninde, 36 metre uzunluğunda. Yaw arkadaş, bu tam da, hani yel değirmenleriyle savaşan bi Don Kişot vardı ya, ona benzemiş be. Hem üç tarafın denizlerle çevrili olacak, hem de 34 yıllık bi gemiyi... Bak buraya yazıyorum, Sıpak kesin bi ders çıkarır bundan. 


Amerika+İsrail+Yunanistan+Rum Yönetimi, Türkiye'deki iktidarın ''Rum tarafı aramayı bırakırsa, biz de bırakırız.'' teklifine niye olumlu bakmamışlar annamadım. Halbukim fekaladenin fevkinde bi teklif yapılmış yani. Bunu da Sıpak'a sorayım.  


Türkiye'deki iktidar, bu fevkaladenin fevkinde teklife yanaşmayanlara ''Kimse Türkiye'nin gücünü sınamaya kalkmasın!'' dedi. 


Türkiye'nin o zamanki başbakanı, Piri Reis için ''Güney Kıbrıs'ta sondaj çalışması yapıyor.'' derken... enerji ve tabii kaynaklar bakanı ''Televizyonlardan izliyorum, sondaj çalışması başlandı, deniliyor. Israrla altını kalın çizgilerle çizerek söylüyorum: bu çalışma sondaj çalışması değildir, sismik arama çalışmasıdır.'' 


Türk başbakanı ''Akdeniz bir Türk gölüydü. İsrail'in orada işi ne?'' diye bi soru da sordu. Bizim Sulu'ya söyliyeyim de yanıt neymiş buluversin, Sıpak'la Sıkoti  yazmamışlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder