Valla sırf senin için...
Hani içki yasağı falan için hükümetten,
'Ne yapıyorsak milletin sağlığı için yapıyoruz.'
diyenler var ya, ben olsam sizin yerinizde inanmazdım. Neden mi?
Eğer söyledikleri gibi milletin sağlığına bu kadar düşkün(!) olsalardı, ithal edilen etlerin 'deli dana' hastalığı taşımadığını gösteren belgeyi, zorunlu olmaktan çıkarırlar mıydı?
Sahi, neden zorunlu değil artık ithal etin 'temiz' kağıdı?
Gel vatandaş gel, tezgaha gel
Heykele 'ucube' de,
İçki yasağını getir,
Katillerin serbest kalmasını sağlayan yasayı çıkar,
Benzinden dünyada eşi benzeri olmayan vergileri al;
Sonra da milletin bunlara öfkesini,
'seçimler yaklaştıkça akepeyi/hükümeti yıpratma tezgahları'
diyerek, yine millete yutturmaya çalış... Ne diyim, hayırlı işler...
* * * * *
Gölge etme başka ihsan istemem
Türkiye'deki bütün tarihi eserleri boş verinde de, karşılaştırmak adil olsun diye sadece Ankara'daki bir türbeye baksak...
Mesela Selçuklulardan kalma Yörük Dede (Doğan Bey) Türbesi'ne.
Bu türbe Öksüzler Sokak'ta bulunuyor. Ama, tahmin ettiğiniz gibi, tarihi eser apartmanların 'gölgesinde'. Ya.
İnsan laf ederken, prompter'dan okur, di mi ama :)
* * * * *
SİTtin sene sürer
İsterseniz açtırmayın kutuyu, söyletmeyin kötüyü; yoksa sizin de SİT alanlarına yaptıklarınız saçılıverir ortalığa.
* * * * *
Başbakan benim diyorum size
Protestolarda kimsenin 'Hayır değilsin' demişliği var da, biz mi duymadık? Ya da başbakanlar protesto edilemez diye bir kanun mu var? Anlaşılan, yuhalamara, ıslıklara tepkisi bitmeyecek. GS camiasıyla kavgasını seçime kadar sürdürebilir, bence bir sorun yok ;-))
Asıl başka bi şey geldi aklıma. Ben Türkiye'nin başbakanıyım, ifadesi 9 yıldan sonra bile hala her kesimden kabul görmeyişin isyanı olabilir mi?
Eğer öyleyse...
Anayasa değişiklik paketi hazırlık çalışmalarında kendi grubuna yaptığı
''Kimi sevindirdiğinizi, kimi üzdüğünüzü bilin.''
uyarısı hala Türk vatandaşlarının kulaklarında çınlıyor. 'Üzülecekler'in Litvanyalılar olduğunu zannedecek kadar da aptal olmadıkları için, belki de, başbakanlığını kabullenmek için bir şeyler bekliyorlardır; kim bilir...
* * * * *
Yumurtanın AK'ı
Yumurta atmak demokratik bir hak değildir, bir saldırıdır.
Üstün müslüman civanım delikanlı, 'Polis gerekeni yapacaktır.' demişti.
Abdullah Gül de, öğrencileri 'Ölçüyü kaçırmamak lazım.' diyerek uyarmıştı.
Geliyoruz Saadet Partisi Gençlik Kolları üyelerine. Ne alaka demeyin. Bunlar, 'Muhteşem Yüzyıl' dizisini protesto etmek için ne kullandılar, biliyor musunuz?
Yumurta.
Sadece yumurta atsalar yine iyi; yol kapadılar diyorum, yol!
Yazının gerisini siz tahmin edin bi zahmet.
* * * * *
Allahın sopası, ya da...
Bu sefer, ''Balyozları balyozcuların kafasına indirdik.'' demesiyle birlikte 'AK Parti Kahramanmaraş' tabelası düşüp, kafasına çarptı.
Bize de, üstün müslüman civanım delikanlının repertuarımıza Arapça'dan hediyesi olan 'men dakka dukka'yı, yani 'kim vurursa ona da vururlar'ı burada kullanmak nasip oldu.
Eh Dilek, yine muhtesem bir yazi... Kendi kendime, " Bu yazilari severek okuyorsam bir sebebi var" dedim... Belki saka gibi gelecek ama inanirmisin, son zamanlarda gazetelerdeki köse yazarlarini dahi okumuyorum.
YanıtlaSilSenin, özgür,tarafsiz,konuyu ciddi bir arastirma sonrasi yaziya döken ve hic kimseye minnet borcu olmayan bir kisi olarak,bu cizgide yazdigin yazilarini severek ve hayranlikla okuyorum.
Daha nice güzel yazilarina...
Çok teşekkürler Yavuz abi. Sadece içimi döküyorum yazılı olarak.
YanıtlaSilTarafsız olmaya gayret ediyorum ama, rengim de belli :))
Sevgilerimle.