İş tüm yurt olunca, ya hak diyerekten gayetten bilimsel bi deney başlattılar: Bolca mazluma yatma, laf kalabalığı, satış, iş sahiplenme, saf ayakları, aşağılama, azar, çamur at izi kalsın vs. derken, beklemedikleri bi başarı elde ettiler. Elde ettikleri en yüksek başarı şuydu: Deneklerin (denek olarak canlı insanları kullanmışlardı)
%50si civarının aklını boşaltıp, yerine kendi akıllarını doldurmuşlardı. Onlar ne söylüyorsa, denekler de, birer papağan misali, aynı şeyi söyler olmuştu, ağlayınca ağlıyorlardı, küfredince küfrediyorlardı. Böyle bi başarıdan sonra, kim tutar bizi oldular haliyle. Yeni hedefleri, her nasıl olursa olsun, %100 başarıydı artıkın.
Deney bir yandan devam ederken, yepis yeni, mis gibi betonlarla hayat da devam ediyordu. Gel gör ki, dört bir yanları deneylerini başarısızlığa uğratacak gelişmelerle çevrilip duruyordu bitmek bilmeksizin. Ahan da faiz lobisiyle el ele tutuşan paralel yapının marifetine bakın allasen: "3. Havaalanı" dedikleri (aslında bu da bi aldatmacaydı, en eskisini yıkacaklarını söylemişlerdi, kalacaktı 2 havaalanı; deney devam ettiği için, papağanlarını kontrol ediyorlardı.) inşaat kuş göç yolları üzerindeydi.
Başladılar bilimsel bilimsel düşünmeye. İnsanları kuş beyinli diye aşağılayan bi ecdadın torunlarıydılar. Bu söz demek istiyordu ki, kuşun beyni insan beyninden küçük. Eee, tamam o zaman, dediler. Koskoca kaç milyon insanın beynine kendi fikirlerimizi yerleştirdiğimize göre, kuşlara da yeni göç yolu öğretiriz, olur biter :)) Budur, beyler, diye tebrik ettiler birbirlerini. Bunu ümmete duyurdular. Papağanlar yine onların düşündüğü gibi düşünerek, lan olm atla deve mi kuşa gitçee yolu örtmek, onlar konuşur akepe yapar, dediler. Kimisi, başkanlık sistemi olsa daa iyi öretiriz, diye ekledi.
Daha kuş deneyi başlayıp başarılı mı görmeden bunlar paçayı bi kez daha sıyırdı. Lider ülke olmamızı çekemeyen Lufthansa, CHP zihniyetiyle el ele tutuşmuş Pendik'te akaryakıt istasyonuna fay hattı yerleştirmişti! Akepe ülkede ne zaman huzur, istikrar ortamı yaratsa, bunlar limon sıkıp duruyodu; yine birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımız olan, bitaraf olanın bertaraf olacağı zamanlardan birindeydik.
Yine başladılar bilimsel bilimsel düşünmeye. İlk akıllarına gelen, insanlara ve kuşlara yaptıkları gibi fay hattına da yeni bi rota öğretmek geldi. Ama o zaman da, lavuğun biri, yok fay hattı yeni rotasını öğrenirken strese bağlı aşırı yüklenme yüzünden kırılıvericek, deprem olcek, falan derse... Ayıkla bilmin taşını yanee. Her zamanki gibi imdatlarına bilim yetişti: Yapılacak şey aslında çok basitti: Fay hattını her türlü haritadan sileceklerdi :)) Hatta İstanbul belediyesine de haber edeceklerdi ki, onlardaki haritadan da silinsin. Aslında böyle o fay hattı senin, bu benim demeden, gözünün yaşına bakmadan sileceksin tüm yurttaki fay hatlarını bak bi daha deprem falan oluyo mu! Aslında başkanlık sistemi bi gelse var ya, Yeni Türkiye, deprem kuşağından bile çıkar ammma...
***
İki olay da gerçekten yaşanmıştır; çözüm olarak sunulanlar da tamamen gerçektir. Oyunu bu iki olayı da hatırlayarak ver. Doldurma akıl çabuk boşalır; kendi aklını kullanarak ver oyunu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder