Dün gece bir dizi seyrediyorduk aşkımla.
Anne, üniversiteye yeni başlayan kızının kafasını meşgul eden bir şeyler olduğunu anlıyor. Kızı ödevini yaparken bir bahaneyle konuyu açmaya çalışıyor. Her ne kadar kızın kafası yüzde yüz ödevinde olmasa da, bunu bahane ederek annesiyle konuşmuyor ve odasının kapısını eliyle hızlıca iterek kapatıyor.
''Niye yaptı şimdi bunu?''
diye sordu kocam.
Karakteri 'iyi huylu' bildiğimiz için, bu davranışını garipsemişti. Yanıt olarak birşey gevelemiş olduğumu hatırlıyorum ama, açıkçası çok da takılmamıştım konuya.
Şimdi düşünüyorum da, 'nazım kime geçerse' durumunu en iyi huylumuz bile sonuna kadar kullanıyor olabilir mi?
Peki, neden nazımızın geçtiği insanları kırmaktan, hırpalamaktan hiç çekinmeyiz, korkmayız da, diğer insanlara, belki de, gerekenden fazla özen gösteririz?
Neden, aslında, en yakınızdakilere göstermemiz gereken töleransı, anlayışı onlardan esirgeriz de, hiç hak etmeyenlere karşı cömertliğimiz tutar?
Neden?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder