''(..)Bizim parti olarak ilk üç maddeyle ilgili sıkıntımız yok.''
Aşkımla bizbirimizi cimcikledik, rüya değilmiş; her ikimizde bir yaşımıza daha bastık! Ama sonra düşündük ki, nasıl olsa söz bu, uçar gider... Hoş, 'yazı'lar da 'kaldığı' halde, bi şekilde uçup gitmiyor mu?..
Madem laf Burhan Kuzu'dan açıldı, aşağıdaki sözleriyle devam edelim:
''Parlamenter sistem riskli. Koalisyon
gibi Allahın belasını bünyesinde taşıyor.''
TDK'ya göre koalisyon, çeşitli güçlerin biraraya gelmesiyle oluşturulan birlik, ortak yönetim. Açıkça yazmıyor ama, aptal olana sorsan, bu nasıl olur da olur diye, 'uzlaşmakla, mutabık kalmakla' der.
Hani diyorlar ya, 'yeni anayasa için uzlaşı komisyonu kurduk', yeni anayasa uzlaşıyla hazırlanacak' falan diye... hah işte oradaki gibi yani.
Aslında...
Alt yazı şöyle:
Yeni anayasayı, Allahın belası çeşitli güçlerin (Allahın belası muhalefetin, Allahın belası üniversitelerin, Allahın belası sivil toplum kuruluşlarının, Allahın belası gençliğin, Allahın belası sendikaların, Allahın belası sosyal bilimcilerin vs vs vs) katılımıyla, Allahın belası birliktelik ve Allahın belası ortaklaşa mutabakatla, yani Allahın belası uzlaşı içinde yapacağız.
Şimdi, dön bak geriye. Dokuz yılda hangi olayda, ne zaman uzlaşmaya yanaşmışlar?
Zaten civanım delikanlının geçen yılki sözleri, konuya nasıl bakıldığını anlatan en iyi örnek:
''Yetki artık senin. İster asarsın, ister kesersin.''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder