Yarattığın dünyadan ibaretsin, ne bir eksik ne bir fazla.

27 Nisan 2011 Çarşamba

Türkiye'ye yakışanlar mı, yakıştırılanlar mı?

http://www.internethaber.com
YSK'nun, bence manidar kararlarından sonra kıyametler koptu, her kafadan bir ses çıktı. 

Ülkenin yönetiminde, biz sade vatandaşlardan daha fazla söz sahibi olduğu artık herkesçe kabul edilen okyanus ötesinin sesi soluğu ya çıkmadı, ya da biz sade vatandaşa kadar inmedi.

Bu yurttan sesler korosuna katkı yapanlardan biri de Egemen Bağış idi. Dedi ki,
''Bu durum yurtdışında maalesef özellikle Avrupa Parlementosu'nda, Avrupa Konseyi'nde
farklı ortamlarda karşımıza gelecek konulardır. Bu görüntüler Türkiye'ye yakışmadı.''
Pekii...

Savcının 'Her isteyene koruma veremeyiz.' diye yolladıkları, Ayşe Paşalı'lar, Arzu Odabaş'lar, Sema Karadağlı'lar, Behice Ç.'ler ve daha binlerce kadın herkesin gözü önünde cinayete kurban gittiğinde, 'töre' tarafından boğulduğunda, 'namus' tarafından canlı canlı gömüldüğünde;

Polisin, Doğu'daki olaylar dışında, demokratik bir haklarının kullanan her tür protestocuya karşı tekme tokat, saçlarından tutup yerde sürüklemesi, cop, biber gazı, basınçlı su gibi yöntemlere başvurması ''İleri demokrasi savunuculuğu'' olarak değerlendirildiğinde;

Belediyelerin, ruhsat için gelen büfe sahiplerinden 'içki satmayacaklarına dair' noterden belge getirmelerini istediğinde;

Başbakanı tarafından, bölgesindeki liderlikten 'dünyada gündemi belirleyen ülke' konumuna terfi ettirilen Türkiye, yoksullukta ilk üçte, işsizlikte ilk ikide, EN DÜŞÜK istihdamda ise OECD şampiyonu(!) olduğunda, OECD ortalaması 8070 dolar iken zorunlu eğitimde çocuk başına yıllık 1246 dolar harcadığında, yine OECD'ye göre yolsuzlukta 11. sırada yer aldığında, bebekler AÇLIK sebebiyle öldüğünde;

İntihal yani aşırma yani başkasına ait bilimsel bir eserin veya çalışmanın tümünü veya bir kısmını kaynak belirtmeden kendi eseri gibi göstermek suçu işlediği ortaya çıkan kişiler Batı medeniyetlerinde utanç içinde görevlerinden istifa ederken, Türkiye'de bürokrat ve bakan yapıldığında;

Ülkenin başbakanı zevkine hitap etmeyen heykel için ''Tez yıkıla!'' buyurduğunda;

Yolsuzluk soruşturmaları devam ederken, milyonlarca gencin geleceğini ilgilendiren üniversite sınavında şifre skandalı ortaya çıkar çıkmaz, devlet kadrosu 'ben kefilim', 'tatmin oldum' gibi dayanaktan yoksun açıklamalar yaptığında...

Demek, saymakla bitmeyecek bu görüntüler yakışıyormuş Türkiye'ye.


Hatta, bizzat kendisi kirlenmeyen ceketi için protestocu öğrenciden 'şiddet gördüğü ve ceketinin kirlendiği' gerekçesiyle - sonradan öğrendik meğer ceket kirlenmemiş - şikayetçi olduğunda...

Ne diyelim; SEÇ, YAKIŞTIR!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder