Yarattığın dünyadan ibaretsin, ne bir eksik ne bir fazla.

11 Aralık 2010 Cumartesi

Didi ütü ütü (hem de sesli)

Aşkımın ikiz yeğenleri var. Bir buçuk yaşındalar daha. Hem çok şekerler, hem de inanılmaz komikler. Bana Didi diyorlar. Aşkım her hafta sonu mutlaka görmeye gidiyor. Eğer ben yoksam, hemen başlıyorlar 'Didi?' diye beni sormaya.


Cumartesilerden birinde, resim-boyama-yazı adına ne derseniz artık o, muşambamsı halılarını sermişler yere, ellerinde ikişer su bazlı boya kalemi resim yapıyorlar. Ben de hemen yanlarında koltukta oturuyorum. Kara kafa olanı habire 'Didi ütü ütü' diyor. Ben de çevredeki oyuncaklarına bakıyorum, ütü arıyorum. ''Ah canım ya, 


ütü çok yapacaksın zamanı gelince, boş ver'' falan diyorum ama, nafile. Susmamacasına 'Didi, ütü ütü'. ''Hay allah ya, yok mu bunların oyuncak ütüsü, neyse alalım bari'' diye hayıflanınca, kara kafa yüzüme bakıp, elini pat pat halıya vurarak 'Didi ütü ütü' demeye başladı. Meğer çocuk 'Didi yanıma otur' demek istermiş! Ayy, ne zor şey ya çocuk sahibi olmak... Halbuki biz hiç bööle diildik, ne demek istiyorsak doğrudan söylerdik  ;-)))

Selin'in, babası üstünde kurduğu mahalle baskısının kaydı aşağıda. Eşiniz, sevgiliniz illa çocuk istiyorsa, dinletin; bakın bir daha 'çocuk' diyor mu ;-)))

2 yorum:

  1. Bu yazini okurken, rahmetli Aziz NESiN'in " MUNi" adli bir yazisi aklima geldi..;-))

    YanıtlaSil
  2. Evet ya, aynen öyle :))
    Aziz Nesin'in kulakları çınlasın cennetteki köşesinde...

    YanıtlaSil