Yarattığın dünyadan ibaretsin, ne bir eksik ne bir fazla.

21 Kasım 2010 Pazar

Allen Iverson'un Türkiye'deki ilk maçı

Fenerbahçe - Beşiktaş basketbol maçını izledik aşkımla. 


Maç henüz başlamamıştı, Fenerli taraftar göremeyince sordum sebebini; meğer Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray'ın maçlarında sadece ev sahibi takımın taraftarları salona alınıyormuş. Rakip takımın taraftarlarına yasakmış maça gelip seyretmek. Çünkü, 




bu maçların öncesinde, esnasında ve sonrasında ortalık savaş alanına dönüyormuş... Yani, 21. yüzyılda, dünyanın en büyük 20 ekonomisinden biri olduğu söylenen ve bölgesinin lideri olduğu öne sürülen bir ülkenin insanları, yan yana oturup tuttukları takımın maçlarını beraber seyretme gibi aslına gayet basit bir eylemi bile gerçekleştiremiyorlarmış... Demek ki neymiş, gerçekten 'büyük' olmak, sadece BÜYÜK gözükmek değilmiş, sıfatların içinin de doldurulması gerekirmiş! Tabii anlayana.


Taraftarlara gelince... Çok şey var ama, bir kadın olarak, eskiden basketbol maçlarına gitmenin bu kadar 'zor' olmadığını söyleyeceğim sadece. Bir de, 'erkek egemen' kavramının işlerliğinin 21. yüzyılda bitmiş olduğunu savunan Yeni Şafak'ın sosyolog yazarı Fatma Karabıyık Barbarosoğlu'ndan, bir basketbol ya da futbol maçına giderek oradaki taraftarlara konuyu anlatmasını rica ediyorum. Belki işe yarar, kim bilir?    


Hadi bu kadar ciddiyet yeter. Maçın spikerlerdinden-yorumculardan hangisiydi bilemiyorum, ama çok güldürdü bizi sağ olsun. 


Maçın dördüncü-beşinci dakikalarındaydı, Beşiktaş'ın NBA'den transferi Allen Iverson'a geldi top, o da potayı denedi, fakat basketi bulamadı. Ve bunun üstüne spiker ya da yorumcudan gelen açıklama:


''Basketi bulamamasının nedeni, 4-5 dakikadır eline top deymemesi...''

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder