Biri diyor ki 'hukuk', öteki diyor ki 'guguk', ve bunun üzerinden iletişim kurmaya çalışıyorlar. Yukarıdaki karikatürü gibi yani, çok gülüyorum; ellerin dert görmesin Yiğit Özgür.
Hayat bazen karikatüre benzese de, ülke yönetimi karikatür değil ki... Muhalefet konuyu nereye çekerse çeksin - tabii ki o da olacak iş değil, ama ana sorumluluk iktidarda. Karikatür gibi davranmaya hakları olmamalı diye düşünüyorum. Neden: çünkü ülkeyi yönetmeye talip olmuşlar, halkın oyları sayesinde de bu görevi yerine getiriyorlar. Ha, tabi, halk o oyları karikatürize edilmek için veriyorsa, o da ayrı....
CHP lideri Kılıçdaroğlu ne diyor kısa ve öz olarak: ''Halkın yararına da olsa, bir düzenleme hukuksuz olamaz. Anayasa'ya aykırı bir düzenleme, hukuksuz olduğu gibi, halkın yararına da değildir. Şimdi Anayasa Mahkemesi'nin iptal gerekçelerini dikkate alarak yeni bir düzenleme getirirlerse, 'Tam Gün'e destek veririz.''
CHP'nin itiraz ettiği hukuksuzluk nerede? 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu kapsamında çalışan tüm öğretim üyelerinin özelde çalışma, kendi işyerini açma hakları var. Üniversitelerin, örneğin mühendislik bölümlerinde çalışan öğretim üyelerinin mühendislik büroları açma hakları aynen devam ederken, 'Tam Gün'le, üniversitelerde öğretim görevlisi olarak çalışan hekimlerin bu hakları gasp edilmiş.
Hani vardır ya bazı testler, soruyu okuyunca-duyunca aklınıza ilk gelen yanıt diye başlar; 'T.C. bir hukuk devleti midir?' sorusuna, ilk anda 'hayır' diyecek çıkar mı acaba? Hiç sanmıyorum. Durum böyleyken, Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın
''CHP bugün muayenesi olan 4 bin 500 tuzu kuru doktorun yanında duruyor.''açıklamasına hiç anlam veremiyorum.
Ülkenin muhalefeti bu hukuksuzluğu tespit etmiş, iktidara diyor ki: ''Hukuksuzluğu gider, yapmak istediğin değişikliklerde sana destek vereyim.''
İktidar diyor ki: ''Samimiyetsizlik.''
Oldu.
Ben de vatandaş olarak diyorum ki: ''Benim yararıma olacaksa dahi, hukuksuz bir uygulama olmasın. Hukuksuzluk alışkanlığa dönüşürse, sonu nereye varır bilinmez.''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder