Yarattığın dünyadan ibaretsin, ne bir eksik ne bir fazla.

3 Mayıs 2010 Pazartesi

Yengeme veda...

Pazar günü büyük dayımın (annemin dayısı) eşinin cenazesi vardı. Öğle namazından sonra defnedildi. Sabah 10 civarıydı dayımın evine gittik hep birlikte:  annem, teyzem (Ankara'dan geldi), ablam, kardeşim, aşkım ve ben. Celal'imi çok severdi rahmetli; bazı komik olaylar hatırlandı, önce gülündü, sonra ağlandı. Gülmekle ağlamak aynı anda, bu kadar mı yakışır birbirine?

Dayımın büyük oğlu muhtemelen 18-19 yaşından beri Amerika'da yaşıyor. Cenaze işlerini halletmek için o ve küçük kardeşi Kadir abi koşturmuşlar. Bunları konuşurken, hayret ettiğini, hiç değilse bu konuda Amerika'daki düzenin tıkır tıkır işlemesini yakalamış olduğu için ülkesiyle gurur duyduğunu anlattı. Öyleymiş ki, görevliler belgeleri teslim aldıktan sonra,

''Sizin başka hiçbir şey yapmanıza, takip etmenize gerek yok. Yas tutmaktan



başka bir iş bırakmıyoruz size.'' anlamında cümlecikler sarf edip, 'Başınız sağolsun.' diyerek uğurluyorlarmış.
Benim gibi birkaçımız 'Nası yani ya?' diyerek şaşkınlığımızı ifade ettik. Hala şaşırabiliyorum ya bu memlekette, helal olsun bana! Hazır bunca büyüğümü toplu halde bulmuşum, kafama takılan şeyi onlara da açtım:
"Pekii, neden hayattayken böyle olmuyor? İyi muameleyi hak etmek için illa ölmemiz mi lazım?" 
Nedense, kimseden yanıt alamadım. Akepe, iktidarları dönemindeki başarılı icraatları anlatan kısa film yarışması düzenledi ya hani. Yarışmaya kabul edilen filmler - buraya dikkat, dereceye giren falan değil, katılan filmlerin tümü-, Akepe tarafından propaganda amaçlı kullanılabilecek. Katılmayı düşünenlere bir fikir verebilir bu icraat. Hadi, isim de önereyim: 'Tabutta Şah'sın, hayattayken Mat', 'Cennet-Cehennem'e VIP Seyahat'. Yanlız elinizi çabuk tutun, yarışmaya başvuru 5 Mayıs'ta bitiyor. Ek süre gibi bi güsellik yaparlar mı bilmem.
 
Ablam geçen hafta bir ameliyat geçirmişti; hastaneden daha Cuma günü taburcu olduğu için, ben de teknik arızalardan dolayı ne camiye, ne de kabristana gidemeyecektik. Hem bizim taraftan, hem de yengemin tarafından yakın akrabalar gelmeye başlayıp, ev kalabalıklaşınca, üçümüz ayrıldık dayımın evinden.

6 yorum: