Yarattığın dünyadan ibaretsin, ne bir eksik ne bir fazla.

11 Şubat 2013 Pazartesi

Hani biz marjinaldik?

Biliyorsunuz akepe yıllardır 'yargı vesayetini kaldıracağız' diye tepemizde boza pişirdi durdu. 

Akepe deyince akla gelen tek adam ve "Türkiye'nin ilelebet ve ebedi başkanı" olduğu iddia edilen civanım delikanlıdan örnek vermek gerekirse, 2012'ye nokta koyduğumuz günlerde TRT'deki bir programda, kendi kurduğu mahkemenin haddini bilmeden tutup Hakan Fidan'ı ifadeye çağırması konusunda:


"Bu
çok ciddi bir yargı vesayeti."

dedi.

Yine aynı konuda 2012'nin son günlerinde, 'yargı bürokrasisinin kendisini siyaset kurumu üzerinde konumlandırdığını' söyledi.

6 Haziran'da ise, atv'de yargıyı şikayet ederken diyordu ki:


"Burada yargı, tamamıyla her şeyi bir kenara koymak suretiyle 
yürütme alanına girme gibi bir adım atmış oldu."   

Buraya kadar anlamadığınız bir şey yok, değil mi? Yürütmenin alanına girmek YARGI VESAYETİ anlamına geliyor. 

Yalnız T.B.M.Meclisi'nin Başkanı sıfatını da taşıyan Cemil'im Çiçek'imin tutuklu milletvekilleriyle ilgili bir açıklaması aklımı karıştırdı. Diyor ki Cemil'im Çiçek'im:

"Uzun tutukluluk konusu siyasi bir konu olarak karşımıza çıkıyor. Yargının bunu bir şekilde çözmesi lazım."

Türkçe alt yazısı 'tutuklu vekiller siyasi bir sorundur, bu sorunu çözecek olan siyaset kurumu değil, yargı kurumudur.', değil mi?

Bu durumu şöyle özetlersek yanlış olmaz: 

Civanım delikanlının 'adamı' olanlara uzanan yargı eli VESAYET yani SORUN, ve fakat civanım delikanlının 'adamı' olmayan diğer kişilere uzanan yargı eli SORUN ÇÖZÜCÜ.

Kaan Sezyum'un deyişiyle: Hani biz marjinaldik???

Bu arada, bu tutuklu milletvekilleri sorunu için akepelilerin de imzaladığı bi mutabakat metni yok muydu ya; yoksa ben yine mi rüya gördüm!!!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder