- Bedeniyle bir halt yapamayan ülke, laf ile kendine olimpiyat yaratır.
- Hikayelerde uşaklar katil. Gerçekte ise katiller hep uşak.
- Abonelik sözleşmesi: Nüfus kağıdı; Parola: Vatandaşlık numarası; Teknik servis: 'Vatandaşlık numaranı niye ezbere bilmiyorsun!?' diye soran polis.
- Taksim: Hayaldi, beton oldu!
- Memleketin en sembolik caddesi İstiklal'e taş döşemekten aciziz. O yüzden Taksim'i komple gasilhane mermerine gömeceğiz.
- Çılgın projeli köprüler süngü; nükleerler, HES'ler miğfer. 2B'li Toki kışlamız, dindar gençlik beton asker. Bu yandaş ordu rantını bekler. Yetmez ama Allah-u Ekber.
* * *
Cenap Şahabettin'den:
- Başkası düştü mü çürük tahtaya basmasaydı deriz. Kendimiz düşünce, bastığımız tahtanın çürük olmasından şikayet ederiz.
* * *
Cicero'dan:
- Bir ulus kendi içindeki aptal ve hatta muhteris (hırslı) olanlarla baş edebilir. Fakat içindeki satılmış ve hainlerle yaşayabilmesi olanaksızdır. Sınırları zorlayan düşman silah ve alemlerini açıkta taşıdığı için daha az tehlikelidir. Fakat bir hain, hain gibi görünmez, kurbanları ile aynı aksanda konuşur, onların çehresine bürünür ve onların argümanlarını kullanarak ulusun politik yapısına nüfuz eder, bütün kapılardan serbestçe geçer, sesi en üst düzeydeki hükümet koridorlarında duyulur, ulusun ruhunu çürütür. Politik yapıya her tür hastalık bulaştırarak yaşam gücünü elinden alır. Bir katil daha az korkuludur.
Reşat Nuri Güntekin'den:
- Ülken ve toplumun adına utanmak, kendi adına utanmaktan daha zordur.
Benjamin Franklin'den:
- Unutmayın ki sadece doğru şeyi doğru yerde söylemek yetmez. Asıl zor olan en kıştırtıcı anda yanlış şeyi ağızdan kaçırmamaktır.
Martin Luther King Jr.'dan:
- Son gün geldiğinde düşmanlarımızın söylediklerini değil, dostlarımızın sessizliğini hatırlayacağız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder