Yarattığın dünyadan ibaretsin, ne bir eksik ne bir fazla.

30 Temmuz 2011 Cumartesi

Sürprizli bir çikolata yazısı

''Aşkın İlacı Çikolata''dan devam...


Çikolata 1606 yılında ilk defa İspanya dışına çıkarılıp İtalya'ya götürüldüğünde, İtalyan doktorları tarafından hastalara ilaç olarak tavsiye ediliyordu. Ve hemen ardından çikolata Fransa'ya adımını attı. 1671'de Fransa'da çikolata içilen bir yer ilk kez olarak açılır. Avusturya, İngiltere derken 18. yüzyılda çikolata tüm Avrupa'ya yayılıp, lüks maddeler arasındaki yerini alır.


1828'de Hollandalı Coenraad Johannes van Hauten kakao tozu elde ederek çikolatanın
içilen değil yenen bir gıda olmasını sağlar; böylelikte çikolata aristokratların tekelinden kurtularak, tabiri caiz ise, halka iner. Fakat bu gelişme Hollanda'da değil İngiltere'de gerçekleşir. 1842'de ilk katı çikolata 'Cadbury's French Eating Chocolate' ismiyle piyasaya çıkar ve iki şiline satılır.


Çikolata deyip de, İsviçre'den bahsetmemek olmaz. Henri Nestle'nin ortağı Daniel Peter yoğun süte kakao, kakao yağı ve şeker katmayı önerince 'Peter's' yani ilk sütlü çikolata ortaya çıkar. Bu arada İsviçre'nin çikolataya katkısı sadece sütlüsünü yapmak değildir. Ağızda kadife, damakta özgür tadını bırakması Rudolph Lindt'in buluşudur.


Ülkemizde ilk çikolata fabrikası 1924 yılında İstanbul'da kuruldu. O tarihe kadar çikolata Avrupa'dan ithal edilirdi.


İlk romanı 'Ruhlar Evi'ni, 'Eva Luna'yı ve diğerler romanlarını, zaman kaybetmemek için gözümü bile kırpmadan okuduğum Şilili yazar Isabel Allende'nin sözleriyle çikolata:

''Hangi kadın bir kutu çikolatanın karşısında yelkenleri suya indirmez?''


Şimdi sıra geldi sürprize!


Sıcaklardan bunaldığınızda,  yapmanız gereken şey: çikolatalı frappe. Tarif 'Altın Kitap Çikolata'dan; şiddetle tavsiye ediyorum süper bir kitap!


Dört kişilik malzeme:


400 gr esmer şeker
1 adet çubuk vanilya
85 gr kakao
300 ml kaynar su
4 su bardağı kırık buz
2 adet lime (yeşil kabuklu misket limonu)


Nasıl yapıyoruz?


Şekeri, çubuk vanilya ve suyla birlikte orta boy bir tencerede kaynamaya bırakın. Kaynamaya başladığında ateşi kısın ve 5 dakika daha kaynatmaya devam edin.


Kakaoyu bir kabın içine eleyin. 


Şurubu ateşten alın. Azar azar kakaoya ekleyerek macun kıvamına gelene kadar karıştırın. Şurubun kalanını da üzerine azar azar ekleyip pürüssüz bir kıvam elde edene kadar karıştırmaya devam edin. 


Çubuk vanilyayı karışımın içinden çıkarmayın.


Soğuması için bir süre bekledikten sonra buzdolabına kaldırın. İyice soğuduğunda şurubu ince tel süzgeçten süzün.


4 bardağa ufalanmış buz doldurun. Şurubu buzların üzerine dökün. Birkaç damla yeşil limon sıkıp hemen servis yapın.


Afiyet olsun :)

4 yorum:

  1. Bu yazini nedense iki defa arka arkaya okudum. Sanki bir kac defa okursam o cikolatalar benim olucak gibi bir his mi oldu ne...

    Herhalde simdi oralarda hava 35° falandir cikolata belki hos gelmiyebilir ama buralarda hava 17° olunca ve de yagmurlu benim gibi cikolata hic sevmeyen! birisi icin bu yazi sadece bir KISKIRTMA oluyor. Bu yazidan sonra gaza gelip ögle paydosunda GODIVA'ya gidip 100 gr degisik lezzetlerde olan siyah cikolatalardan istedim. Zevkle paketi hazirladi, aldim hemen güzel bir kahve söyledim girdim Cafe'de... Kulaklarinizi cinlattim... Bu Nestle icin, bu Lindt icin bu su icin bu falan icin...
    Lûtfen bir daha böyle kiskirtici yazilar yazma...:-))
    Iyi tatiller.

    YanıtlaSil
  2. Görevimiz kışkırtmak Yavuz abi ;-))

    Ben de size özendim yaniii... En çok da 17 derece havaya... Burada yanıyoruz valla. Haftasonu için kardeşim geldi, yaz başından beri 22-23 dereceden sıcak hava görmediklerini, sürekli bir yağmur durumu olduğunu anlattı.

    Yani sıcak iyidir de, insan şöyle rüzgarlı bir havayı özlemiyor değil...

    YanıtlaSil
  3. bu tarif cok guzele benziyo denenmeli =)

    YanıtlaSil
  4. Sevgili İlknur,

    Baktım da, siz de birbirinden güzel tarifler veriyorsunuz üstadım :)) Muz ve çikolata tarifiniz bu akşamın sürprizi olacak eşime :))

    YanıtlaSil