Yarattığın dünyadan ibaretsin, ne bir eksik ne bir fazla.

3 Ağustos 2011 Çarşamba

İstikamet Ayvalık

Cumartesi günü İDO'nun Bandırma seferindeyiz. İstikamet yine Ayvalık. Bu sefer kalabalık bir grubuz. Kimler yok ki! Aşkım, ben, aşkımın kardeşi, onun aşkı ve iki bebişleri. Daha bitmedi! Benim annem, kızların bakıcı ablaları ve dedeleri. Cümbür cemaatiz yani :-)

Uzun yıllardır çocuklu tatile gitmemenin verdiği bir garipseme olsa da bizde, uzun süremiyor bu durum. Bisiklete binmek gibi, bir kez öğrendin mi... hatırlamasık çocuk oyuncağı! Çocuk oyuncağı dedim de, Ipad'i
nasıl da kullanıyor bacaksızlar ya, inanılmaz!

Bir gözüm kızlarda, bir gözüm televizyonda. Çok önemli olaylar oluyor memlekette. Kanal 24 açık. Haberlerde Türk Silahlı Kuvvetleri'nin üst kadrosunun istifaları konusu var. Genelkurmay Başkanı Koşaner'in konuşması yayına girer girmez ne demiş acaba diye kulak kabartmak istiyorum. Ama o da ne! Koşaner'in konuşmasının başlangıcından bitişine kadar, seyir güvenliği için cep telefonlarının kapalı tutulması gerektiği anonsu aralıksız, üst üste yayınlanıyor! Koşaner ve konuşması görüntüden kaybolduğu an, anons da kesiliyor!

Bu neydi şimdi be, dedim! Abdullah Gül, "Her şey kendi mecrasında devam ediyor." demiş ya... Sağlamasını yapma görevi İDO'ya kalmış sanki... İst. Belediye'sinden Tepe-Akfen'e satılmış olsa da, orada bile işler kendi mecrasında! devam ediyor işte.

Zaten zar zor girdiğim güzelim tatil havamın içine böyle ettiler... Ama kabahatin büyüğü bende; ne izin veriyosun? Bak memleketin çoğunluğuna, sadece kendin için ve günü güne yaşa!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder