Yarattığın dünyadan ibaretsin, ne bir eksik ne bir fazla.

23 Haziran 2010 Çarşamba

Penceremin önü bahçe

Kaç zamandır aklımdaydı, benim de bir bahçem olsun diye. Birkaç hafta önce bu muradıma da erdim. Yok canııım, apartmanın çatısına kaçak kat çıkıp bahçe yapmadım. Hoş, bunu da dile getirmedim değil! Şöyle ki, yıllar önce apartman toplantısındayız. Çatının acilen onarıma ihtiyacı var, yöneticiye, tanıdığım komşularıma ve apartman görevlisine her gün, her dakika çatıdan sızıntıyı ve haliyle duvarların küflerini gösteriyorum ve bana hak veriyorlar. Toplantıda karar alalım, diyorlar. Buraya kadar süper. Fakat, o gün toplantıda alt katlarda oturan bir iki apartman sakini çıkıp,
''Çatı bizim problemimiz değil. Zaten asansörleri de kullanmadığımız için genel elektrik giderlerinden şu kadar tutarın bizden alınmaması lazım.'' 



gibi, bildiğin 'geyik muhabbetti' yapmasınlar mı! Böylelerini ibreti alem olsun diye, soyutlayacaksın diyeceğim ama, onlar kendi kendilerini bir nevi soyutlamışlar zaten! Topluluk halinde yaşamayı hala öğrenememişler... Neyse... O gün toplantıda, benim için havanın hoş olduğunu söyledim. Hemen bir tutanakla, tüm apartman sakinlerinin çatıdan feragat ettiğini belgeleyelim ki, belediyeden kat izni çıkartmaya gideyim, gibilerden birşeyler söyledim. Tabi olacak şey değil, ya da olur muydu acaba? Bence olabilirliği vardı, çünkü burası Türkiye: her an herşey olabilir! Uzun lafın kısası, o yaz çatı yapılmıştı.

Pencere önü bostanlarından bahsediyorum canikolar. Biz roka, maydanoz ve fesleğen aldık. Önce mutfak penceresine kurduk bahçeyi. Sonra bir gün baktım ki, çalışma odası daha uzun saatler güneş alıyor; taşıdım bahçeyi çalışma odasına. Hep bahçeye açılan bir çalışma odam olsun isterdim ;-))

Günler günleri, haftalar haftaları kovaladı. Bizim bahçe hafiften yeşillendi önce. Sonra elemanlar daha bir belirginleştiler. Fesleğen en önce olgunlaştı, roka onu izledi. En geç hareket alan maydanoz oldu. Uuuf, dedim, kim bilir ne güzel maydanoz olacaklar. Gel gör ki, sonuç hiç de öyle değil. ''Çıka çıka kıl kuyruk bir maydanoz çıktı.'' deyince ben, aşkım ''E ne bekliyordun ki avuç içi kadar topraktan?'' dedi. Bir dakika için bu realistliğinden hiç mi hiç mutlu olmadım, ne yalan söyliyeyim!

Akşam yemeği için salata yaparken, abartmıyorum her gece, ''Ben bahçeye çıkıp, biraz ot toplayayım bari.'' dedim. Gelişimlerini iyice tamamladıktan sonra, tekrar mutfak penceresine geldiklerinde ise, ''Aşkım bahçeden biraz ot toplasana.'' diyerek büyüklük yaptım. Büyüklük bunun neresinde mi? Aşkolun yani, bahçe keyfini tek başıma sürebilirdim, aşkımı da ortak ettim, daha ne yapayım!

Rokalar, 'bebe roka' kıvamındaydı. Aroması epey güçlü olmasına rağmen, en erken veda eden de oydu. Geçtiğimiz Cuma günü apartmanın bahçesine yolculadım, kalan rokacıkları ve toprağını. Olurda orada roka çıkarsa, benimdir ha!

Maydanozları sırf görüntü olsun diye tutuyorum. Fesleğen ise hala mis mis...

2 yorum:

  1. Bence cok hos ve cok cici bir yazi inan mutluluk duyarak okudum. Bizimde büronun bulundugu binanin arkasinda kücûk bir bahcemiz var, yillarca hep bakistik. Bu sene bir müsterimiz bizi gaza getirip, domates, maydonoz, roka, kabak ve biber ekti. manav gibi olduk anliyacagin ama isin enteresan tarafi( hic görmemisler gibi) her gün büroya geldigimde valla ilk is simdi onlari kontrol ediyorum, 0.001 mikron büyüdûler, bak rokalar daha cogaldi...gibi.

    Bu sebepten dolayi valla cok iyi yapmissin. Kûcücük dahi olsalar, bazen bir an onlara bakip onlarla mesgul olmak bile insani azicik olsun rahatlatiyor.
    Cok iyi yapmissin valla. O feslegen hele sivrisinek bekcisi gibi...Onun o mis gibi kokusu yokmu hele...

    YanıtlaSil
  2. Gerçekten de insan 'görmemiş' gibi oluyor :) Ben bunu beton yığınlarına gömülmüş olarak yaşamamıza bağlıyorum. Dediğiniz gibi, minicik bir toprak parçası ile uğraşmak insana ne iyi geliyor.

    Hollanda'da çeşitli ebatlarda toprak (bahçe) kiralanıyormuş. Dutch bir arkadaşım bu yıl böyle bir yer kiralamış evine yakın bir yerde, domates, biber, patlıcan, daha neler neler... Samimi söylüyorum, acayip kıskandım :)

    YanıtlaSil