Civanım delikanlı Japonya'da ya. Gazetecilerin sorusu üzerine
"Ölene kadar ben burada (bulunduğum mevkiide) kalacağım demek doğru bir mantık değildir."
diyerek akepedeki 3 dönem - bozulması an meselesi olan - 'kuralını' anlatmış, kendisinin de 3. dönemi olduğunu söylemiş. (Aslında, Japon başbakana 'Valinize söyleyin de Olimpiyat başvurunuzu geri çeksin.' demişti ya... Japonya'nın bırakın olimpiyatları düzenlemekten vazgeçmesini,
üstüne bi de İstanbul'u elemesi üzerine 'Daha da gitmem Japonya'ya!' demesini bekledim :) Hayır, neticede ilkeli, sağlam iradeli bi dünya lideri kendisi...)
Zamanlaması manidar olan ikinci habere geçiyoruz.
Civanım delikanlının zevcesi Emine Erdoğan'ın bir dava dilekçesinde şöyle yazıyor:
"Müşteki: Emine Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, AK Parti Genel Başkanı."
Şimdiii... En başta - yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarında olduğu gibi mazluma yatma dahil - her şeyin kendi tekellerinde olmasına fena alıştıkları için kendilerine batan oklara 'zamanlaması manidar', 'çok manidar' deyip çıkıyorlar ya işin içinden... Bu iki haberin aynı güne denk gelmesi de bana manidar geldi doğrusu :)))
Hayır, ha bire 'milli iradeye saygı', 'kararı verecek olan halktır', 'sandık belirler', 'sandıkta görüşelim' diye konuşanlar, boş mu konuşuyor? Seçim yapıldı da, bi bizim mi haberimiz olmadı?
'Devlet içinde devlet' dedikleri mi bu?
Onlar değil de, 'her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır' mı dememiz isteniyor?
Ayy, anlamıyorum ve bilemiyorum ki ayol :)))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder