Yarattığın dünyadan ibaretsin, ne bir eksik ne bir fazla.

29 Nisan 2009 Çarşamba

Mantık mı?

Nihal Bengisu Karaca, 17 Nisan tarihli HaberTürk gazetesindeki yazısında ‘İktidar böyle görüntü ister mi?’ diye sormuş ve sözü Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve Türkan Saylan’a getirmişti.

Türkan Saylan’ın Ergenekon zanlılarından biri haline gelmesinin, kız çocuklarının eğitimi için verdiği çabalar karşısında, çoğu kişide ‘yuh artık’ duygusunu yarattığını söylüyordu. Buraya kadar gayet normal. Yazısının bundan sonraki kısmında alenen Türkan Saylan’ı ve dolaylı olarak da Çağdaş Yaşama Derneği’ni ayrımcı ilan ediyordu. Bunu şöyle açıklıyordu: bu çabaların ‘bütün’ kız çocukları için değil de ‘bazı’ yani ailesinde ‘türbanlı’ olmayan kız çocukları için olduğunu yazarak.

Bana kalırsa Nihal hanım tamamen duygusal(!) nedenlerle böyle bir yazı kaleme almış. Yoksa, ÇYDD’nin internet sitesine baksa, ÇYDD nezdinde Türkan Saylan’a ayrımcı demezdi, diyemezdi. Gelin, beraber bakalım ÇYDD’nin tanıtım sayfasında yazan, sadece bir cümleden alıntıya: “…, Atatürk ilke ve devrimlerinin aydınlığında, çağdaş bir toplum oluşturulması amacıyla kurulmuş….” . Yani, Atatürk’ün kılık kıyafet devrimini de dâhil olmak üzere, O’nun izinde çağdaş bir toplum yaratmak amacıyla böyle bir dernek kuruluyor. Anladığım kadarıyla, ne Türkan Saylan ne de ÇYDD ‘türban’ı çağdaş bir topluma uygun bulmamışlar. Eğer Nihal hanımın söylediği gibi ailesinde ‘türbanlı’ olan kız çocuklarına yapılanı ‘ayrımcılık’ olarak niteleyeceksek, derneğin varlık amacını sorgulamak gerektiğine inanıyorum.

Madem söz ‘ayrımcılık’dan açıldı, ben de bana, tamamen duygusal(!) nedenlerle, ‘ayrımcılık’ olarak gelen olaylardan bazılarını sıralayayım.

MEB’nın 8.sınıf ‘İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük’ ders kitabından askeri darbelerle ilgili bölümlerin çıkarılması ya da tek cümleye indirilmesi, o darbeleri yapanlara karşı ayrımcılık değildir de nedir?

Başbakan’ın Talim Terbiye Kurulu’nu ziyaret etmemesi, bu kuruma yapılan bir ayrımcılık değil midir?

Danıştay, İçişleri Bakanlığı’nın Ankara B.Ş. B. Bşk. Gökçek hakkında ‘işleme gerek yoktur’ yönündeki kararını kaldırdı. Diğer tüm ‘işleme gerek yoktur’ kararları karşısında Gökçek’e ayrımcılık mı yapılmıştır?

Rasmussen olayında NATO’nun sadece “Bilek güreşini Türkiye kazandı- Sabah Gazetesi” ve “Dik duruşun zaferi- Vakit Gazetesi” başlıklarını atan birkaç gazeteye haber sızdırması, diğer gazetelere yapılan bir ayrımcılık değil midir?

Üç tarafı denizlerle çevrili olan bir memleket ki orası Türkiye oluyor, Denizcilik Müsteşarlığı’nın 2009 bütçesi, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ancak %3 kadar. Denizcilik Müsteşarlığı’na bu yapılan ayrımcılık mıdır?

Gazze’deki ‘insanlık dramı’ için okullarımızda uygulanan 1 dakikalık saygı duruşuyla, yıllardır teröre verdiğimiz kurbanlara, kendi ‘insanlık dramı’mıza ayrımcılık yapılmış mıdır, yapılmamış mıdır?

Bilal Erdoğan’ı, oğlunun 10 yıllık arkadaşı olduğu gerekçesini ‘bundan daha doğal ne olabilir?’ sorusuyla açıklayarak şirketine ortak yapan Atagold’un sahibi Cihan Kamer’in bu tutumu, oğlunun diğer arkadaşlarına yaptığı bir ayrımcılık değil midir? Şahsen ben bu haberi gazetelerde okuduktan sonra hemen telefona sarıldım. Bir arkadaşımı ki ben diyeyim 20 yıllık siz deyin 30, hemen aradım. Arama sebebim babasına ait şirketlerden ‘bu en doğal hakkımı’ istemekti. Sıkı pazarlık sonucu binde sıfır hisseye razı etti beni!

İkizdere Vadisi’nde yapımına izin verilen hidroelektrik santrali sayısı 19’a çıkmış. Diğer vadiler, dereler “Bize ayrımcılık yapılıyor!” diye bağırıyorlardı geçenlerde.

Abdullah Unakıtan’a ‘Ananı da al git’ ve diğerlerinden ayrımcılık suçlaması: ‘One minute’ i de bizi de aynı kişi söyledi. Hepimizin patentinin alınmaması ayrımcılıktır!”

Sanayi Bakanı Zafer Çağlayan’ın da dediği gibi borçları Allah affediyor, bankaların da affetmesi lazım. Şu bankaların yaptığına bak, hem herkese kredi kartı veriyorlar, hem de herkesin içinden bir tek borcunu ödemeyeni affetmiyorlar! Borcunu ödemeyenlere yapılan ayrımcılığa bakın!

Aslında dahası da var amma, şimdilik bu kadar örnek yeter. Sanırım Nihal hanımın yapması gereken, ‘ayrımcı’lıkla itham etmek yerine, ‘türban’ın ‘çağdaş’ yaşamda yeri olup olmadığını sorgulamaktı. Ama, benim derdim bu sorgulamayı başlatmak filan değil; mantık hatasını ortaya çıkarmaktı. Benim mantığıma uymayan mantık, mantık değildir, nasıl ama?

7 yorum:

  1. Oradaki ayrımcılık tamamen başörtülülere burs verilmemesini anlatıyor ne diye dallandırıp budaklandırıyorsun da olayı başka yönlere saptırıyorsun, anlamak istediğin gibi anlama gayretini bırakıp olayı olduğu gibi anlamayı niye tercih etmiyorsun, yoksa ayrımcılığın ayırdına varacak kadar aydınlanamamış olmandan mı? diye düşünüyor insan..Ha şimdi ben niye yazdım bu yorumu benim mail adresime Bilkent mezunları kanalıyle gelmiş olan 'bir bloğum var' mesajına binaen bir bakayım dedim, titrinizdeki coaching'i önce kendinizde bir oturtun daha başarılı olursunuz kanımca. oo please, relax, self-coach yourself nev'inden..

    YanıtlaSil
  2. Nezaket gösterip yorum yazdığınız için çok teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  3. Sevgili Dilek,

    Nev’in yorum uslubuna katilamasamda -ozellikle kisisel saldiri tarzına- ayrımcılık yapildigina dair olan gorusune katiliyorum.

    CYDD tarafindan bir ayrimcilik yapiliyor mu? Evet, yapiliyor. Turkan Saylan, yapilan bir roportajinda, bizzat kendisi turbanlilara burs vermediklerini belirtti. Ama ayni zamanda ayrimcilik yapmiyoruz da dedi.

    Ayrimcilik yapilmasi gerekiyor mu? Evet, maalesef bugun geldigimiz noktada yapilmasi gerekiyor. Dinin inanc olmaktan cikip, siyasal arac olarak kullanilmaya baslandigi noktada ayrimcilik gereklidir diye dusunuyorum. Kaldı ki bu ayrimcilik tek tarafli da yapilmamaktadir.

    Ben , Ataturkcu ve cagdas bir genc olarak, yillarca kisisel ozgurlugu savunmus bir insanim. Misal, turban universitelerde yasaklandiginda bu haksizliga -hem basi acik hem de ailesinde tek bir turbanli bulunmayan bir insan olarak- en israrci isyan edenlerden biriydim.

    Maalesef resmin cercevesi coktan kisisel ozgurluk taniminin disina tasti…tastirildi…

    Ayni zamanda, Nev’in “anlama gayretini bırakıp olayı olduğu gibi anlamak” sozunu de cok dogru buluyor ve ekliyorum:

    CYDD ayrimcilik yaptigini kabul etmeli midir? Evet, dernek, varlik amacimiza terstir diyerek inanclarini daha dolaysiz savunabilmelidir.

    G.

    YanıtlaSil
  4. Sevgili G,

    Düşüncelerini içtenlikle paylaştığın için çok teşekkür ediyor ve sözlerinin tamamına yakınına katılıyorum.

    Bir önceki yorumda doğru bulup ekleme yaptığın bölüm, yanlış anlamadıysam: 'Anlamak istediğin gibi anlama gayretini bırakıp, olayı olduğu gibi anlamayı tercih etmek'.

    Yazıdaki dernekle ilgili bilgileri kısaca yineleyeyim: Atatürk ilkelerine bağlı, çağdaş bir yaşamı desteklemek için kurulmuş. Bu gerçeğin benim neyi nasıl anladığımla ya da anlamak istememle ilgisi yok diye düşünüyorum. Haksız mıyım?

    Sence dernek, varlık amacı doğrultusunda hareket ettiği için ayrımcılık yapıyor olabilir mi? Pek sanmıyorum. Fakat, sana yürekten katılıyorum, her gerçek ve tüzel kişi inançlarını - her neye inanıyor olursa olsun - daha dolaysız savunabilmelidir.

    YanıtlaSil
  5. "yürekten katılıyorum, her gerçek ve tüzel kişi inançlarını - her neye inanıyor olursa olsun - daha dolaysız savunabilmelidir"
    hmm, mesela 'inançları doğrultusunda başörtüsü takabilmeli ve bunu savunabilmelidir mi?' yoksa 'çağdaş yaşam' denilen soyut imgeyi savunarak kendileri hakkında verilen 'siyasi simge' olarak başörtüsü taktıkları yargısından dolayı ayrımcılığa maruz kalmaları bu cümlenin kapsama alanı dışında mı kalıyor?
    Bazen gerçekten de şaşırıyorum, bu kadar tutarsızlığı nasıl akla mantığa uygun buluyorsunuz diye..
    ilk yorumumdaki üslup sertliği de bundan dolayıdır, mantıksızlık karşısındaki şaşkınlığımdan, kusura bakmamışssınızdır umarım.
    "Yazıdaki dernekle ilgili bilgileri kısaca yineleyeyim: Atatürk ilkelerine bağlı, çağdaş bir yaşamı desteklemek için kurulmuş. Bu gerçeğin benim neyi nasıl anladığımla ya da anlamak istememle ilgisi yok diye düşünüyorum. Haksız mıyım?"
    Evet.
    ilk yazınızda ÇYDD'nin başörtülülere burs vermeyip ayrımcılık yaptığından yola çıkarak bir sürü alakasız olay sıralayıp, medya sayesinde artık ezbere sayabildiğiniz cümleleri sıralayarak argüman geliştirmeniz bana 'Anlamak istediğin gibi anlama gayretini bırakıp, olayı olduğu gibi anlamayı tercih etmek'i içinde barındıran cümleyi kurdurdu.Şimdi bir daha düşünmenizi istirham ediyorum.
    'Anlamak istediğin gibi anlama gayretini bırakıp, olayı olduğu gibi anlamayı tercih ederek'..
    Nev ( :) )

    YanıtlaSil
  6. Sevgili Nev,

    'bu kadar tutarsızlığı nasıl akla mantığa uygun buluyorsunuz' derken, ifade ettiğiniz gibi şaşırma hissiyle beraber, açıkça söylemeseniz de üslubunuzdan, kızgınlık ve öfke duyduğunuz anlaşılıyor. Bu kızgınlığa, öfkeye sebep olan nedir?

    YanıtlaSil
  7. Niyet okuması yapmanızı geçtim de bu niyet okumasından sonra bu niyet sorgulaması da neyin nesi oluyor? Kendi çapında birşeyler karalayan birine niye kızgınlık ve öfke duyayım ki?
    Ahanda direk niyet sorgulaması yapayım; Siz başörtüsünün çağdaş yaşamda yeri olmadığını savunarak üniversitelerde başörtüsü yasağına destek verip, ÇYDD'nin başörtülülere burs vermemesini destekler bir tavır içinde misiniz? Eğer böyleyse bunu özgürlükler ve kişisel haklar çerçevesinde nereye yerleştiriyorsunuz?
    Şaşkınlıkla karışık, kızgınlık ve öfkeden arınmış sorumu tekrar sormam yeridir: Bu kadar tutarsızlığı nasıl akla mantığa uygun buluyorsunuz?
    Nev'inden :)

    YanıtlaSil