Kaç zamandır aklımdaydı böyle bir şey yapmak.
Size de olur mu? Hani kafanızda evirip çevirirsiniz, doluya koyar sonra boşa alırsınız, ama bir türlü eyleme dökemezsiniz... Günler birbirini yakalamak için yarışır, aylarıysa siz tahmin edin artık; ama nafile. Sadece içiniz kemirilir, işkence çekermiş gibi bir haliniz vardır; ancak sizi en yakından tanıyanlar sorar: "Neyin var yahu?". Yanıt çok kısadır: "Yok bişi ya, aa!" Kendi kendinize 'adını' itiraf etmezsiniz ki harekete geçmek zorunda kalmayasınız. Bana çok olur, ya da en azından şimdilerde olmaya başladı.
Sonunda kendime 'adını' itiraf ettim. Benim, düşüncelerimi özellikle de politika, siyaset kısacası ne olacak bu memleketin hali düşüncelerimi birileriyle paylaşmam lazımdı. Önce yazıya dökmeye başladım. Niyetim gazatelerin serbest köşe tabir edebileceğim okuyucu yorumları kısmına göndermekti. Yazdıkça ne çok söyleyecek şeyim varmış diye düşündüm. Bir heyecan bir heyecan! Bugün aklıma ya gazeteler yayımlamazsa benim yazılarımı sorusu geldi. Tanıyanlar bilir, çok inatçıyımdır, istediğimi elde edene kadar vazgeçmem. Ama nedense, yayımlamazlarsa yayımlamasınlar, ben yine yazar, yine gönderirim demem. Acayip alınırım, küserim ve bir daha da gerçekten de hiç bir şey yazmam; çok istememe rağmen. Yani "Daha da yazmam ben bu gazetelere!" gibisinde Davos tribi :)
Halbuki fikirlerimi, deneyimlerimi yazmak, paylaşmak da istiyorum. İşte tam o anda bir ışık yandı - ampul değil ama, bir aydınlanma anı gerçekleşti. Benim asıl istediğim herşey hakkında yazmaktı! Sadece politika, siyaset alanındaki düşüncelerimi yazmak değildi; eski-yeni yaptığım işler, kek-börek olayları, beynimden çıkarılmış olan ve hala içinde büyümeye devam eden tümörler, aşkım, ailem, daha neler neler!
Hemen internete girdim, söylemesi ayıp,evimizde 7/24 kablosuz internet var. 'Blog nasıl hazırlanır' yazdım Google'a. Ta taaa, işte burdayım, hoşbuldum!
wellcome:))
YanıtlaSilEvet ' Hoşgeldim ' başlığı altındaki ' Kaç zamandır aklımdaydı böyle bir şey yapmak ' cümlenizi, kendi kendinize ;
' paylaşmalıyım ',ruhumu, iceberg misali ruhumun derinlerinde beni kemiren o binbir türlü düşünceyi paylaşmalıyım haykırışları...
Açık açık yazabilmek, ifade edebilmek ve belkide yazarken, paylaşırken o muhteşem duyguların getirdiği heyecan, hatta tünlerin diken diken olması..
Acı da olsa, tatlı da olsa paylaşmak güzeldir..
Sevgi ve saygılarımla başarılar..
Murat AYRAL
ELIT-97 Bilkent Graguate
catlioncat@yahoo.com
Dilekcim ,
YanıtlaSilBana dertleşmelerimiz sırasında "çaktırmadan" yaptığın koçluk seanslarında:) hep senin insan ilişkileri,kendini ifade etme ve karşındaki kişiye ulaşma konusunda özel bir yeteneğin olduğunu düşünütdüm.Şimdi görüyorum ki kalemin de çok kuvvetli.Böyle bir girişimde bulunman çok hayırlı olmuş , inan her yazını okurken senin şen şakrak sesini duyar gibi oldum. Sen aklına gelen herşeyi bizlerle paylaşmaya devam et lütfen.İlk fan club üyen benim,şimdiden söyliim.
Seni çoook seviyor ve öpüyorum..
DEMET KURTOĞLU GENÇALP(nam-ı diğer "kardeşin")
Sevgili Murat,
YanıtlaSilGüzel sözlerinin tamamı çok doğru! İtiraf edeyim ki gerçekten de tüylerim diken diken oluyor, ellerim titriyor yazarken. Bir şey daha itiraf edeyim: dönüp dönüp okuyorum yazdıklarımı, hem de yüksek sesle! Bu ne çeşit bir ruh hastalığıdır diye merak ediyorum.
Demet'ciğim, kardeşim,
YanıtlaSilNe kadar özel biri olduğunu biliyor musun acaba? Ben de seni çoook seviyorum :)
selam,
YanıtlaSilhayırlı uğurlu olsun. Aynen sizin gibi ben de çok yakın bir zamanda birşeyler yazmaya başladım. Aslında ilginç, çokşeyler düşünüyor insan, bir süreden sonra da birşeyler eksik geliyor. Paylaşmam lazım diyorsunuz, okuyan olsa da olmasa da çok sorun değil. Yazıyorsunuz düşüncelerinizi. Tebrik ederim. Çok güzel yazılar var. Takipteyim:)
Mischa
ECON 06
Sevgili Mischa,
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. Paylaşma konusunda seninle aynı fikirdeyim; uzun zamandır düzenli yazan kişiler 'Welcome to the club' diyorlardır herhalde bize :)
Yazılarını takip edebileceğim bir platform var mı?
Tekrar teşekkürler ve sevgiler.