Yarattığın dünyadan ibaretsin, ne bir eksik ne bir fazla.

21 Haziran 2016 Salı

Bitti demeden (...) önce başlamak lazım

%1500'ünün futbolcu (her mevkide), teknik direktör ve hatta emparatore, hakem olan (ama malzemeci, masör, fizyoterapist falan asla değil) bir eril topluluksun, tamam. İspanya yenilgisiyle neye uğradığını tahmin dahi edemiyorum, ona da tamam. İyi olacak hastanın doktor ayağına gelirmiş ya, o hesap, hazır 'milli' takımın son 'milli' maçı da oynanmadan, sana futbol aracılığıyla ülkenin durumunu anlatayım. Çünkü, EURO 2016 Türkiye - İspanya maçında yaşananlarla
ülkedeki siyasi gidişat birbirine ancak bu kadar benzeyebilirdi!

Bağış Erten'in "En kötüsü" (18 Haz. 2016) yazısından yararlanacağım. 

(Biliyorsun 'milli' takım, Hırvat yenilgisini (Türkiye Cumhuriyeti'ni) kabul edemedi. Çalışıp (demokratik yolla seçimlere katıldılar, 2002'den beri senin dediğin gibi 'çalıyor ama çalışıyorlar') İspanya maçına hazırlanmaya (90 yıllık reklam arasına son vermeye) niyet etti.)

 Sanırım Fatih Terim'in bu turnuvada doğrulardan yana olduğu tek an o sözü söylediği andı: "'Bitti demeden bitmez' diyebilmek için önce başlamak lazım." (2002'de başladıkları Türkiye Cumhuriyeti'nin altını oymaktı. Ama sen yaptıklarının her birini adın gibi biliyorsun, hepsini SENİN YARDIMLARINLA gerçekleştirdiler. Sen onlardan 'sosyal yardım' aldın, onlar senden oy aldılar. Anlayacağın şekilde söyleyecek olursak 'hepiniz ordaydınız be!')

 Her şeyi (ülke yönetiminde) motivasyona (din, Allah, peygamber, Kuran) indirenler yanılır. Bu çağda bununla (din) yürüyen gemi kalmadı. Takım olmak (tek adam'lığın tersi, kolektif zeka), altyapı (eğitim, eğitimli kadro, biat değil liyakat kültürü, politik analiz, teknoloji vb), kurgu (ak dediğine 1 dk sonra kara demek değil ileriyi görebilmek, kendi çıkarlarını değil ulusal çıkarları koruyacak politikalar üretebilmek, diplomasi, kaos değil düzen vb) şart.

 En başta rakip analizini (komşuların, işbirliği, stratejik ortaklık yaptığın devletler ile dünyadaki diğer devletler, üyesi olduğun ve olmadığın uluslararası örgütler, terörist örgütler vb) iyi yapacaksın, bağlantıları iyi kuracaksın. En önemlisi oyun planın olacak (her duruma hazırlıklı olmak için senaryoların olacak, yani askerin 'cami bombalanırsa' diye hazırladığı askeri oyunlar için 'darbe' çığırtkanlığı yapıp ardından 'askerlerimize kumpas kurmuşlar'a yatmayacaksın, kozmik odalarını basıp askeri planları ele geçirip ardından orada görevlendirdiğin hakim ve savcıların meslekten ihraç'ına yatmayacaksın. Ya da senaryoların 'görüntüler elimde cumaya...' gibilerden zeka yoksunu değil, akıllı mantıklı şeyler olacak). Düzen iddia edip kaos'tan (hangi birini sayayım ki!) medet ummayacaksın. Ozan'ın saçı başı (başkanlık, yeni Türkiye, yeni Osmanlı vs) saçmalıkları değil asıl bunu konuşmak gerekmiyor mu? Son dakikada alınan üçüncülük unvanını (küresel mutluluk, iyi yaşam, dünya gönüllülük, küresel duygusallık endekslerinde, eşcinsel dostluğunda - sondan 3.lüklerimiz, google ilk sayfada çıkanlar) başarı diye algılamak büyük sorun değil mi?

 Hesap zamanı!

 (...) Maçtan önceki basın toplantısında "Kötü gidişin hesabını ben öderim" ("Biz siyasiler ülkemizdeki her şeyden sorumluyuz.") dedi Terim. Dünkü oyunun (Ergenekon, Balyoz vb kumpaslar, şehitler, Gezi vb öldürülenler, 'düşen' roketler, paralel yapılananlar (ne istediler de vermedik'ler), 17-25 aralık'lar, açılımda iyice yerleşen teröristler, çocuk tacizcisi vakıflar, kadın cinayetleri, işçi-madenci ölümleri, çöken turizm-ekonomi-sanayi-ihracat, çöken hukuk-anayasal düzen, cari açık bombası...) faturasını gerçekten Fatih hoca ödemeli. Çünkü kadro da o, oyun da onun seçimi. Şampiyonanın (dünyanın) en kötü takımı (ülkesi) olarak anılmak herkes için çok can sıkıcı. Hele de unvanınız Türkiye futbol direktörüyse (TC ...)...

Ve sıra 'mavi kuş'ta yazılanlarda:

Mehmet Ali Erbil: Berberiniz yanınızda, masörünüz yanınızda, trilyonlar cebinizde, yediğiniz önünüzde yemediğiniz arkanızda. Ama ruh nerede im PARAtor!

Biliyor muydunuz: Türkiye Çekleri yenerse, İtalya İrlanda'yı yenerse, Belçika İsveç'i yenerse, Arnavutluk Romanya berabere kalırsa, biz bitti demeden bitmez...

Bu arada bugün futbolda yaptığını, 'Arda dışarı' diye tempo tutup onu ıslıklamandan bahsediyorum, 14 yıldır siyasette de yapıyorsun: Her türlü hukuksuzluğa, kanunların çiğnenmesine, karalama kampanyasına vs sorgusuz sualsiz tempo tutup (sanki doğru olan oymuş gibi alkışlayıp, inanıp), ıslıklıyorsun (muhalif herkesi, her şeyi yuhalıyorsun). Ve elinden gelenin en iyisinin bu olduğunu düşünüyorsun ya...




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder