Yarattığın dünyadan ibaretsin, ne bir eksik ne bir fazla.

10 Ekim 2010 Pazar

Eğitime muhtaç her tür çocuk ve Pakistan'ın yardım ihtiyacı

Temple Grandin'in hayatını anlatan filmi yazmıştım biliyorsunuz. Temple Grandin'in hayatının filme alınmasının nedeni başarılı bir otistik olmasıydı. Üniversiteyi bitirecek, eğitimini aldığı konuda dizaynlar yapacak, kitaplar yazacak ve üniversitede öğretim görevlisi olacak kadar başarılı bir otistik.

Hatta filmi anlatırken, güzel ülkemle dalgamı bile geçmiştim; ne kadar şanslıyız ki ülkemizde otistik yok, olsaydı yollarda, okullarda, üniversitelerde karşılaşırdık herhalde, diye.

Geçen gün, GÜCÜ ÖZGÜRLÜĞÜNDE diye reklam yapıp, Bekir Coşkun gibi muhalif olduğu dünyada bilinen yazarını pek anlamlı(!) nedenlerle kovan HaberTürk'te ne okusam beğenirsiniz? Güzel ülkemde özel eğitime muhtaç çocuklara öğretmen diye atanan kişiler
ücretli öğretmen statüsündeki çevre mühendisleri, antrenörler ve benzerleriymiş! MEB haricinde herkes durumdan şikayetçiymiş.

Niye şikayet ettiklerini annamadım ki... Çocuk özelse, öğretmen de o biçim özel işte, di mi yani? Bence yatsın kalksın dua etsinler; ya biraz daha büyücek özel eğitime muhtaç bi çocuk öğretmenlik yapsaydı, hani Şırnak Bahçelievler İlköğretim'deki gibi 14 yaşında 8'inci sınıf öğrencisinin, 1'inci sınıf çocuklarına öğretmenlik yaptığı gibi? O yüzden diyorum ya, yatsın kalksın dua etsinler çevre mühendislerine, antrenörlere!

Şaka maka, onbinlerce öğretmen atama beklerken, okullarda öğretmen açığı dağları aşmışken, bu nedir ya!? Sözleşmeli öğretmen statüsü ise - şimdilerin en moda deyişiyle - pozitif ayrımcılığın dik alası! Ama sor bi kime, diye, sor. Kime olacak yandaşa, yandaşa! Öğretmense, atamadıkları kişiler de öğretmen değil mi? Yoksa, yetmiş küsur milyonluk, bölgesel lider Türkiye'ye yalan mı söylüyorlar, 'öğretmeniz ama atamamız yapılmıyor' diye!

Başka bir konu... Her eğitim öğretim yılı başında MEB, kayıtta para alınmayacak diye hoplayıp zıplıyor. Bütün hopa zıpa rağmen, kayıt parası için damdan düşüp sakat kalan ana baba haberleri okuyoruz ve nedense okul yöneticilerinin cezalandırıldığını duymuyoruz; hoş pek de önemsemiyoruz ya, neyse.

Olay artık kayıt parası boyutunu aşıp, Pakistan boyutuna geldi. Şimdinin MEB Nimet Çubukçu, okullarda Pakistan için para toplanmasına karar vermiş! Ha, bu arada paranın yanına, öğrencilerin yaptıkları resimleri ve mesajlarını da koymalarını istemiş!!! Hani insan karşısındakini kendisi gibi bilir ya, anlaşılan bakan hanımın durumu da öyle; sanıyor ki herkes kendisi gibi kazanıyor, benzin parası devletten, sağlık harcaması yedi düveline kadar devletten, yemek işi zaten ucuz: TBMM restoranına herkes elini kolunu sallayarak giriyor, yediği önünde, yemediği ardında... Milletin açlıktan nefesi kokmuş, bakan hanım farkında değil, illa da Pakistan'a yardım parası... Bizim, birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımız olan zamanların bir türlü bitememesi gibi, benim çocukluğumdan beri dost ve kardeş ülke Pakistan'ın yardım ihtiyacı da bir türlü bitemedi gitti yav! Bir de şarkı söyletirlerdi bize:
Jive jive jive Pakistaan,
Pakistaan, Pakistaaan,
Jive Pakistan

İlla yardım parası toplanacaksa, önce okulların ısınma, temizlik vb giderleri için yardım parası topla; çünkü devlet olarak bunları karşılayamadığın için okullarda kayıt parası toplanıyor. Lavabosu tuvaleti olmayan okullar var, onları yaptır. Olanların da lavabosu çocukların kafasına düşüp ölümüne sebep oluyor, onların tamiratını yaptır bari. Yardım parası toplama işi cuma hutbelerinde yeteri kadar yapılıyor zaten. Ha, dersen ki sosyal sorumluluk projelerinde yer almayı şimdiden öğrensinler, o zaman Pakistan'la değil de, kendi ülkelerinde kendi vatandaşlarıyla başlasınlar; baby steps di mi ama? Eğer derdin Pakistan'laysa, benim, kıçımın kılları ağardığında gördüğüm gibi, onlar da büyüdüklerinde dost ve kardeş ülke Pakistan'ın yardıma muhtaç olduğunu görecekler, merak etme.

En azından çocuklar adına Pakistanı makistanı boş verelim de, TBMM'de bakan hanımın yanıtladığı bir soru önergesindeki bilgilere bakalım:
  • dershaneye gitme yaşı 10'a kadar düşmüş
  • geçen yıl 1 milyon 174 bin öğrenci dershanelere devam ediyormuş
  • bu yıl 4 bin 193 dershane faaliyet gösteriyormuş
  • dershaneye giden ve gitmeyen öğrenci başarılarına ilişkin bakanlığın elinde veri bulunmuyormuş
Bu arada, ülkenin en başarılı öğrencilerinin girebildiği okullarda öğretmenlik yapmak isteyenler de bir sınava giriyorlar. Öyle ya, öğretmen iyi olacak ki, iyi öğrenci daha da iyi olsun. Fakat o da ne? Şimdiki MEB sınavda 100 üzerinden 40 alan öğretmenleri atamasın mı o okullara! Sisteme bak, öğrenci sınavda 100 üzerinden 40 aldığı zaman sınıfta kalıyor; öğretmen aldığı zaman başarılı kabul edilip en iyi okullara atanıyor! Tam, ohh, iyimiş bea, diyeceklerken allahtan üyelerinin tamamı - henüz - yandaş olmayan Danıştay diye bir kurum var da, duruma el koyuyor ve MEB yönetmeliğinde 100 üzerinden 60 olması gereken 'başarı' puanını 40'a indiren ek düzenlemeyi iptal ediyor. Diyeceksiniz ki, Danıştay'ın nerden haberi olmuş, ortam dinlemesi mi yapmış yoksa gizli kamera mı koydurmuş? Yok yok, bunların hiçbiri değil, sadece Eğitim-İş Sendikasının başvurusunu değerlendirmişler; üstünlerin hukukuna değil, hukukun üstünlüğüne inan her devlette olacağı gibi...

Şimdi de evetçi %58'in, hadi bari tamamına olmasın da, çocuğu ortaokul-lise çağlarındakilere tek soruluk bir sınav yapalım:

Bütün kurumlar ve kurumlardaki görevliler hep yandaş olduğu zaman kim bu ve benzeri saçmalıklara 'DUR' diyecek? Yok yok, cevap için acele etmeyin, ülke bitene kadar zamanınız var!

2 yorum:

  1. Aynen, kalemine saglik. Okul konusunda hangi konuya hangi yöne gitsek hepsi ayri bir dert. Okullar dedigin gibi dökülen yapraklar misali, hak getire.
    Yardim konusu ise baska bir alem. Begenerek hemde cok begenerek okudum yazini. Cogu kisinin söyleyemedikleriydi adeta.

    YanıtlaSil
  2. Bu yazıdan 1-2 gün sonraydı, gazetelerden birinde bir okul müdürünün velilere gönderdiği mektup yer aldı. Müdür de aynen benim yazdıklarımı tekrarlayıp, okulun eksiklerini gidermek adına velilerden para istiyordu.
    En acı tarafı da, devletin bu giderler için para vermediğini açık açık itiraf etmiş olmasıydı...

    YanıtlaSil