Cahil sevici bi tek bu mu sandın?

"Eğitim seviyesi arttıkça akepenin hitap ettiği alan azalıyor."

Anketlerin bu tespitini sözlü olarak dile getiren, Soma'da 301 madenci ölürken iki- üç gün aynı gömleği giydiği için yılın mağduru ilan edilen eski bakan Taner Yıldız.  

Tabi unuttunuz bunu, yükleniyorsunuz "Cahil halka güveniyorum" diyen rektör yardımcısına; o ne ilk cahil seviciydi ne de sonuncusu olacak.

"Babam çiftçi, annem ev kadınıydı. Ama ben
bilim adamı olmayı kafama koymuştum. Suriye çapında en iyi üçüncülük derecesiyle okuldan mezun oldum. Eşimle üniversite öğrenciyken tanıştık. Evliliğimiz görücü evliliği değil, aşk evliliğiydi. Hiç bir parti ile ya da rejimle herhangi bir bağımız yoktu. Ancak eşim ve kızım ile ailemden beş kişi Suriye ordusunun hava saldırılarında hayatını kaybetti. Bugün Troy, Michigan'a gideceğimi öğrendim. Güvenli ve bilime saygı duyulan bir yer olduğunu ümit ediyorum."

Bu sözler, geçici olarak Türkiye'de transit yolcu olmuş, akabinde son durağı ABD'ye ulaşan Suriyeli bir bilim insanına (tam da rektör yardımcısına afakanlar bastıran tiplerden birine) ait ve Humans of New York'un ABD'ye yerleşen Suriyeli sığınmacılarla ilgili foto-röportaj çalışmasında yer alıyor. ABD Başkanı Obama, bu hikayeyi görünce (bizdeki cahil sevicilerin aksine) Humans of NY'un facebook sayfasına şöyle yazmış:

"Bir eş ve bir baba olarak kayıplarınızı hayal dahi edemiyorum. Siz ve aileniz bir ilham kaynağısınız. Yeni evinize hoş geldiniz. Siz Amerika'yı büyük yapan şeyin bir parçasısınız."

BM Genel Sekreteri Ban Ki-Mun, Esad'ın geleceğine Suriye halkı karar vermeli, demiş. İyi söylemiş de, olay sadece bu boyutta kalsaydı...

Bize dokunan boyutu ise Türkiye'de kalan Suriyelilerin Türkiye'nin geleceğine de karar verecek olmaları. Böyle bir şey nasıl olur, diye soranlara açıklayayım:

Suriyeli sığınmacılarla ilgili olarak olayın insani boyutlarını düşünmekten kendi asli vatandaşlarını unutan Kayseri pazarlıkçı iktidarınız, Türkiye'de 5. yılını dolduran her Suriyeli sığınmacıya Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını veriyor! Vermesine veriyor da eğitimlisi direkt kaçıyor buradan, bizim payımıza da kalıyor eğitimsizi, cahili...

"Kanlı canlı 1 milyon yepyeni akepe seçmeni, yeni evinize hoş geldiniz. Siz eski Türkiye'yi Yeni Türkiye / Yeni Osmanlı yapacak büyük şeyin bir parçasısınız." diye bağıran - tabi ki şimdilik içinden - birileri  var...

Bizim açımızdan baktığında, Türkiye'nin geleceğine durduk yerde neden ülkemize herhangi bir artı katma değer sunmadığı gibi, kaynaklarımızı sömüren, bizim çocuklarımızın ve gençlerimizin ter dökerek girdiği okullarda bedavadan okuyan, ne olduğu belirsiz Suriyeliler karar versin? 

Peki ya, kurtuluş savaşlarını yaşadıklarına inananların açısından bakıldığında??? 

* * *

İşin başka bir boyutu da şu:

Hitler Almanya'sındaki baskılardan kaçan bilim insanlarına yeni bir ev olan Türkiye'den - hani enkaz dedikleri -
ülkelerindeki savaştan kaçan bilim insanlarının istedikleri durağa gitmek için tramvay olarak kullandıkları Türkiye'ye - hani yeni dedikleri...