İşte sapığımın telefon numarası: 0 212 963 11 93.
Abartmıyorum, her 2,5-3 saatte bir arıyor.
Peki ben ne yapıyorum?
Çat diye kapatıyorum suratına.
Ona bir şey ifade etmiyor, yine arıyor.
Günlerdir böyle bir ilişki içindeyiz telefon sapığımla.
Sinir harbi, başka bir şey değil yani.
Ömrümde bir kez içtiğim sigaraya, hikayesini de anlatırım, handiyse kırk küsur yıl sonra yeniden başlatacak cinsten bir sinir harbi anlayacağınız.
Tabii bu da başlı başına bir ironi.
Neden mi?
Onu da anlatırım ama önce sigara içme hikayem.
Beş altı yaşlarındayım. O zamanlar annem de babam da içiyorlar sigara. Bir gün dedim ki anneme, ben de içmek istiyorum. Tamam, dedi hiç itirazsız. Yaktı bir sigara, yerleştirdi parmaklarımın arasına. Ağzına götür, dudaklarını sımsıkı kapa ve çekebildiğin kadar içine çek diye talimat verdi. Benim de onları izlemişliğim var ya, en azından 'Biliyoruz herhalde' diye içimden geçirmiş olduğumu düşünmek istiyorum şimdiki çocuklarla kendimi kıyaslayarak. Yok eğer bunu da yapmadıysam... Annemin sözünü dinledim tabii. Annem de cesaretlendiriyor beni: Aferin, çek çek daha da çek. Çizgi film kahramanlarından hallice bir durumdaydım: Önce kızardım, sonra morardım, sarardım derken yeşerip kusmaya başladım öğüre öğüre. Safra suyu çıkarmaya başlamadan çok önce salya sümük ağlıyordum zaten. Salon takımlarına ve halıya kusmama hiç aldırmayan annem başımı okşayarak 'Tamam geçti artık. Aferin çok güzel içtin.' diyordu.
Annemin kucağında salyalarım, sümüklerim ve kusmuklarım arasında ne kadar yattığımı bilmiyorum. Hatırladığım tekrar tekrar 'Bir daha sigara içmeyeceğim.' dediğimdi. Annem gayet sakindi. 'Sen bilirsin.' diyordu, başımı okşarken.
O günden sonra sigara paketine elimi dahi sürmedim.
Gelelim telefon sapığıma.
Sapığım sağlık bakanlığı.
Evet evet, yanlış okumadınız. Koskoca bakanlık işi gücü bırakıp telefon sapıklığına başlamış.
İlk aradığında niyetini açıkça belli etmişti: Sigarayı bıraktırmak istiyordu.
İyi de kardeşim, bir sor öğren önce, sigara içiyor muyum?
Yanıt, dediğim gibi, kırk yılda bir! Lafın gelişi falan değil ya, aynen yukarıda yazdığım gibi. Kırk küsur yıl önce bir tane içmişim!
Bir bant kaydı monolog yapıyor: Sigarayı bırakmak için 1'i tuşlayın!
Başka bir seçenek var mı diye dinledim, hayır o da yok!
Bir sor, öğren önce: Bırakmak istiyor muyum?
Yanıtımı yazmayayım en iyisi...
Dur dur daha iyisi geldi aklıma. Madem böyle telefon sapıklığına başladın önce niyetini açıkla: Sigaraya başlatma hattı!!!
Bak kardeşim. Bi daha ararsan, yazarım bi dilekçe 'Beni taciz ediyor, sağlığımdan endişe ediyorum.' diye, veririm numaranı savcılığa.
Adamın kafasını da sağlığını da bozdurmayın!
ayşem ( baktım yorumcu adımı adsız yazdı bende adımı ekledim )
YanıtlaSilah hayatım o sapık bana da musallat oldu. Bu telefonları nasıl edinmişler bilmiyorum - ki benimki şirket hattı - ancak istihbarat son derece yanlış.Ben bir kapattım, iki açmadım, üç açmadım derken baktım bu böyle olmayacak. Aradığında açtım ve 1 e bastım. Karşıma çıkan emir kuluna sigara içip içmediğim detayının nereden bilindiğinden girip, tez telefonum reheberinizden siline çığrışaları ile telefonu kapadığımda rahatlamıştım. Tavsiye ediyorum rahatsız edilmek istemiyorsan rahatsızlık ver.
Ayşemcim valla süper akıl etmişsin. Aynısını ben de yapayım bari, başka çare yok anlaşılan.
YanıtlaSilKendine yapılmasını istemediğini başkalarına yapma felsefesini zor da olsa devam ettiriyorduk yıllardır, demek buraya kadarmış.