Başkanlık'a HAYIR

Tamam, belki başkanlık Türkiye için 'artık' uygun yönetim şeklidir.

Tamam, belki başkanlık sayesinde Türkiye muasır medeniyetler seviyesine ulaşma yolunda bir adım daha atmış olacaktır. (Muasır medeniyetten anladığımız Batı ülkeleri ise sadece 2'sinde başkanlığın olduğunu dikkatinizi çekerim. Yook eğer Doğu diyorsanız o zaman çoğunda başkanlık var da, muasır medeniyet yok.)

İyi de kardeşim, bu ülkenin ilk başkanı olmak isteyen ve yandaşları tarafından önerilen zat, önüne gelen tarafından (Türkiye'nin yetiştirdiği değerlerden biri Hoca efendi hazretleri! -şimdinin terör örgütü fetö-, pekaka, Esed, Obama, İsrail, Suudi Kralı, Kirizoğlu Ahmet, Barzani...) kandırıldığını itiraf eden birisi midir yani, hem de yıllarca 'kandıran da olmadık, kandırılan da' diye büyük laflar ederken? 

(Kandıran kısmı da boş değil: 3 y -yolsuzluk, yoksulluk, yasaklar- ile savaşarak buralara geldik, Suriye iç işimiz, yıllarca din eğitim yasaklandı, tırlarda silah değil ilaç vardı, camiler ahır yapıldı, Kurtuluş savaşı yaşanmadı, yurdun dört bir yanı demir ağlarla örülmedi, Kabataş görüntülerini cumaya göstereceğiz, camide içki içtiler, tek tip insan yetiştirdiler-iyi güzel de sen ve senin gibiler nerden çıktınız!, Lozan hezimet, Cumhuriyet 90 yıllık reklam arası, batı barajlarımızı kıskanıyor, darbenin arkasında amerika var, gezi'yi -yerine göre- lufthansa, faiz lobisi, AB..düzenledi, kendi uçağımızı yaptık ...)

Yemin eder, derseniz daha önce de milletvekili, başbakan ve cumhurbaşkanı olduğunda da 'namus ve şerefi' üzerine yemin etmişti.

Ama bu kez namus ve şerefi üzerine değil Kuran üstüne yemin eder, derseniz,  Kuran dersinden aldığı notları, bakara makaracılarla yıllarca omuz omuza çalıştığını biliyoruz. Allah'ın verdiği canı Allah alır'ı ve buna karşın "Halk isterse idamı onaylarım."ı hatırlatırım.

Söz verir, derseniz, size one münit der, İsrail, mavi marmara, sabrımızı zorlamasınlar, herkesin yaşam tarzı teminatım altında, kanları yerde kalmayacak, boynumuzun borcu, iktidarda olduğumuz sürece paralı askerlik olmayacak'ları hatırlatırım.

Bu beni vatan haini yapmaz, bunu isteyenlerin vatan sevgisini ve aklını sorgulayan yurttaş yapar.

Yeter ama HAYIR!

Cumhuriyet Bayramımızın 93. yaşı kutlu olsun!

Mustafa Kemal Atatürk, kimilerine göre haindir falan, geçiniz bunları; gerçekte Türiye Cumhuriyeti Devletini kendisine inanan ve yanında olanlara birlikte yoktan var edendir.

Ve, der ki: 

Cumhuriyet, yüksek ahlaki değer ve niteliklere dayanan bir idaredir. Cumhuriyet fazilettir.

Şimdi bu kimilerine baktığımızda yükseğini bırakın, ahlaki değerlerinin ve niteliklerinin sıfırın altında magma tabakası seviyesinde olduğu görülmektedir. Fazilet kısmına gelince, o da anca parti adı olup tarihin tozlu sayfalarında kaybolup gitmiştir.

Cumhuriyet Bayramımızın 93. yaşı kutlu ve mutlu olsun! 

İstikrar=Başkanlık ise, Türk tipi başkanlık nedir?

Günümüzün Başbakanı diyor ki:

"Başkanlıkta tek başına istikrar var. Başkanlıkta

30 Ağustos Zaferi

Cumhuriyet'i anlamayanların, anlamamazlıktan gelenlerin, anlamak işlerine gelmeyenlerin...

30 Ağustos Zafer Bayramı'nın (Başkomutanlık Meydan Muharebesi) 94. yıl dönümü kutlu olsun. Daha nice 94 yıllara!

#BanamıSordular

Aslında sadece bunun için değil, neredeyse gündelik hayatımızı etkileyen - siyasi ya da değil - her şey için geçerli olan, MIT hocalarından Peter Senge'nin ta 1990 yazdığı kitabı Beşinci Disiplin'in 11 yasasından ilki:

"Bugünün sorunları dünün çözümlerinin bir sonucudur."

Bitti demeden (...) önce başlamak lazım

%1500'ünün futbolcu (her mevkide), teknik direktör ve hatta emparatore, hakem olan (ama malzemeci, masör, fizyoterapist falan asla değil) bir eril topluluksun, tamam. İspanya yenilgisiyle neye uğradığını tahmin dahi edemiyorum, ona da tamam. İyi olacak hastanın doktor ayağına gelirmiş ya, o hesap, hazır 'milli' takımın son 'milli' maçı da oynanmadan, sana futbol aracılığıyla ülkenin durumunu anlatayım. Çünkü, EURO 2016 Türkiye - İspanya maçında yaşananlarla

Sırt dönme ve geleneklerimiz

Maarifçi İ. Yılmaz, İEL öğrencilerinin müdür konuşurken sırtlarını dönmesini "demokratik" bulmamış ve "geleneğimizde ve değerlerimizde yok" diyerek eleştirmiş. Yetmemiş öğrencilere bunlara (demokrasiye, gelenek ve değerlerimize) uyan 1-2 de örnekvermiş; eee adı üstünde maarif bu, boru diil.

Bu kısacık haberi okuduğum anda

Cahil sevici ve bir memleket meselesi

Yeni Türkiye'nin cahil sevicilerinden istifa eden rektör yardımcı vardı ya hani. Adamın söyledikleri (farkında olarak ya da olmayarak), acilen çözülmesi gereken bi memleket meselesi içeriyordu.

"Ben bu ülkede daha çok cahil, okumamış, tahsilsiz kesimin ferasetine güveniyorum. Ülkeyi ayakta tutacak olanlar okumamış, hatta ilkokul bile okumamış, cahil halktır. En güvenilir olanlar, zihni berrak olanlar, olayları en iyi okuyanlar ilkokul bile okumamış olanlardır. Üniversite ve sonrası çok vahim. Çünkü zihinleri bulanık.(..) Bizde şimdi okuma oranı arttıkça beni hafakanlar basıyor. Açıkçası korkuyorum. Dünyanın gidişatını göremeyenler okumuşlardır. Okuma oranı arttıkça Türkiye'de olayları tahlil kabiliyeti azalıyor. Tayyip Erdoğan giderse tam bir felaketle karşı karşıya kalırız."

Demişti.

Doluya koydum olmadı, boşa koydum olmadı. Bir türlü