Yarattığın dünyadan ibaretsin, ne bir eksik ne bir fazla.

30 Kasım 2010 Salı

Susuz çalışan çamaşır makinası ve trafiğe Çin'den çözüm

Cumhuriyet Gazetesi'nin Bilim Teknoloji ekindeki 'Yılın Buluşları' sayfasından iki harika haberi paylaşmak istiyorum. 


26 Kasım sayısından ilk haber susuz çalışan çamaşır makinası,  diğeri ise trafik sorununa Çin'den süper bir çözüm! Aslında e-legs de var ama, ben Cumhuriyet'ten önce davranıp yazmıştım zaten ;-)) 


27 Kasım 2010 Cumartesi

Neler öğrendim, neler

Ankara seyahatimin 'çok eğitici' olduğunu yazmıştım ya, nedenlerini açıklıyorum.


Dayımlarda da, her Türk ailesinde olduğu gibi akşam yemeği saatinde TV açık, ama biz seyretmiyoruz. Dolayısıyla hangi program olduğuyla da ilgilenmiyoruz. Sohbet etmeyi tercih ediyoruz. 


Yemeğin sonlarına doğru TV'den bir çocuğun şarkı söyleme sesleri gelince, hep beraber 'neymiş' diye baktık. Meğer, 'Yetenek Sizsiniz Türkiye' programıymış; daha doğrusu 



Kendim için ne istiyorsam...

Emine Erdoğan, Uluslararası İstanbul Kadın Buluşmaları adlı toplantıda bir konuşma yapmış. Düzenleyen kuruluş İKAM'in yönetim kurulu başkanı Alev Dedegil akepe İstanbul milletvekili. Toplantı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından desteklenmiş ve şimdiki kadından sorumlu Devlet Bakanı Aliye Kavaf'ın himayesinde düzenlenmiş. 

Bu toplantıyı esasen akepeli kadınlar toplantısı olarak görmek de mümkün. Yoksa, neden 

23 Kasım 2010 Salı

TSK Mehmetçik Vakfı

Türk Silahlı Kuvvetleri Mehmetçik Vakfı 1982 yılında kuruldu. 


Askerlik hizmetini yapmak üzere Silahlı Kuvvetler'e katılan Mehmetçiklerin (er, onbaşı ve çavuşlar) bu hizmetleri esnasında şehit olmaları veya herhangi bir nedenle hayatlarını kaybetmeleri, gazi ve engelli olmaları halinde kendilerine, eş ve çocuklarına yardım ediyor. Sosyal güvencesi olmayan kimseler için adeta bir sosyal güvenlik kurumu gibi çalışıyor. 




21 Kasım 2010 Pazar

Allen Iverson'un Türkiye'deki ilk maçı

Fenerbahçe - Beşiktaş basketbol maçını izledik aşkımla. 


Maç henüz başlamamıştı, Fenerli taraftar göremeyince sordum sebebini; meğer Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray'ın maçlarında sadece ev sahibi takımın taraftarları salona alınıyormuş. Rakip takımın taraftarlarına yasakmış maça gelip seyretmek. Çünkü, 




16 Kasım 2010 Salı

Ankara'ya gittim, döndüm.

Cuma günü Ankara'ya yola çıkacaktık, ama cumartesiye kaldı. Yollar nasıl kalabalıktı anlatamam. Şöyle söyleyebilirim: otoban bile İstanbul şehir içi trafiğine kamyonları, tırları da ekleyin, öyleydi.


Dayıma şeker teşhisi konmuş, ilaçla kontrol altına alınabilir mi diye deneniyor. Ayrıca bacağındaki damarladar tıkalıymış; doktor acil anjiyo yapılması gerek demiş. Fakat, dayımın olaya bakışı, sağ olsun, ''Hele biraz bekleyelim'' şeklinde olmuş! Annem, ablam, kardeşim ve ben de ikna turu için gitmeye karar verdik. 


Bu sağlık sorunu dışında, çok eğitici-öğretici-bilgilendirici bir seyehat oldu. Paylaşacağım en kısa zamanda.

10 Kasım 2010 Çarşamba

10 Kasım 2010

Ne yazacağımı, ne diyeceğimi bilemiyorum.

Saat 9'u 5 geçe sirenler çaldığında, ben her zamanki gibi pencerenin önünde ayaktaydım. Bir yandan ağlıyor, bir yandan da sirene, çalınan kornalara rağmen, caddenin yolun ortasında öylece duran insanlara rağmen, trafikte hareket etmeyen araçlara ve yanında duran sürücülere rağmen hala yürümeye devam eden insanlara baktım. Her sene böyleleri çıkar zaten. Bu sene de, her sene yaptığım ve ileride de yapmaya devam edeceğim gibi,

9 Kasım 2010 Salı

En az üniversite mezunu makina mühendisi nedir usta?

Üye olduğum sitelerden birinde çok komik bir tartışma konusu var:

Üye arkadaş bir iş ilanında şu cümleyi okumuş ve 'ne demek istediler acaba' diye soruyor:

''En az üniversite mezunu makine mühendisi'' 

Bu yılın başıydı,  Çevre Bakanlığı iki haftalık çevre eğitimi programı açtı. Bu programa katılmak için illa çevre mühendisi olmanıza gerek yoktu. Bu iki haftalık eğitimde aldığınız sertifikayla 4 yıllık üniversitelerin çevre mühendisliği bölümünden mezun olanlarla aynı işi yapacak hale geliyordunuz.  Hiç, aman olur mu öyle şey, falan deyip de iktidarı sinirlendirmeyin; çünkü burası onlar sayesinde fırsat eşitliğinin olduğu bir ülke haline geldi!

Olaya bu gözle bakınca, ilanı veren insanlara hak vermek gerekir!

Yarın Sağlık Bakanlığı, 2 az gelir de, ben diyeyim 5 siz deyin 8 haftalık bir sertifika programı açıp, beyin cerrahı yetiştirme kararı alırsa, ben katılırım. Yeteri kadar pratik yaptığım bir alan ne de olsa, tek eksiğim diploma yerine geçecek bir sertifika  ;-))

5 Kasım 2010 Cuma

İstanbul Kadın Buluşmaları'ndan notlar

İstanbul Kadın Buluşmaları diye bir toplantı varmış İstanbul'da bugün. Şimdi haberlerde dinledim. Civanım delikanlı da konuşmuş. Ne konuşmuş diye merak edilecek bir şey yok, bu yakınlarda söylediği şeyler: başı açık bayanlar, başı kapalılara destek olmalıymış, biraz destek gelmiş ama bu yetmezmiş - yetmez ama evet neviinden :)), başörtüsü yüzünden eğitim hakkının elinden alınması ne vicdana ne de insan haklarına sığarmış da mış da mış... Önemli olan konuşma değil zaten.

Önemli olan, salonda çıt dahi çıkarmadan, kadına şiddet ve kadın cinayetleriyle ilgili 10 kadar döviz açan kadınlara


4 Kasım 2010 Perşembe

Yürümek çocuk oyuncağı olsun!

Rüyalarım gerçek oluyor :))

Tekerlekli sandalyeye çok uzun süre bağlı kalmadım- inadım yüzünden herhalde. Fakat hala kullanmak zorunda kaldığım günler oluyor, mesela geçen gün AuotoShow'a gittik. Mesafe, mekan büyüdükçe zorlanıyorum. Ama durun, önce AutoShow'dan bir iki not ileteyim.

3 Kasım 2010 Çarşamba